***Erdoğan?ın dünürü olan yazar için saygı gecesi düzenlenmiş; dünürünü gençlik yıllarından itibaren tanıyormuş ve o dünürü ömrünün çoğunu hapishanelerde; dgm?lerde ve hakim karşısında geçirmiş; bunu bir yergi değil bir övgü olarak anlatıyor başbakan. Kahramanlık, vatanseverlik profilimiz baştan sona yenilenmiş gibi görünüyor olan bitene bakılırsa. Devlet güvenlik mahkemesinde yargılanmış olmak şan, şeref meselesi olarak görülüyor erdoğan ve onun gibi düşünenlerin nezdinde. DGM?lerde kimler yargılanır; vatan hainleri; işte bu vatan hainleri günümüzün yeni kahramanları. Dünürü gibi ?saygıdeğer? insanlar yaratmak için eğitimde yeni yeni atılımlar yaptıklarını ve inşallahlarla, maşallahlarla bu insanların sayılarını arttıracaklarını da söylüyor başbakan. İşte beni irkilten, tırsıtan taraf bu; adım adım çehremizi değiştirmeyi planlıyorlar ve bunu gerçekleştiriyorlar. Bunda çok mu başarılı oldular; olamadılar aslında; imam hatip liseleri boş kaldı büyük ölçüde ama onlardaki; o düşüncedeki insanlardaki az bir palazlanma bile bizim için mühim olmalı; mühim de zaten; bir avuçken bu kadar başımıza bela açtıklarına göre iki avuca çıkarlarsa neler olur Allah bilir?
Ben burada bir avuç derken Erdoğan?ın %50?lik seçmeninden bahsetmiyorum elbette; o seçmenin büyük çoğunluğunun bu aşırı uçlardan haberi bile yok; onların bir çoğu erdoğanı hala adam zannediyor ne yazık ki; erdoğanın etrafına toparladığı o küçük azınlıktan söz ediyorum.
Evlat alışverişleri; evlilikleri bile fikir alışverişleri üzerine kurulu Erdoğan ailesinin ve o çevre insanlarının demek ki; gençlerin özgürce eş seçme hakları bile yok; sipariş üzerine yapılıyor evlilikler; bu sana uygundur; bitti. Eski usul hayat tarzı; atadan dededen kalma gelenekleri devem ettirebiliyorlar hala; bu kadar tutucu ve gericiler yani. Dünürünü ?cihad meydanının pehlivanı? olarak niteliyor; cihattayız ya; din savaşı veriyor adamlar; bize; biz, dinsiz, gavurlara karşı elbette; bizi nasıl olarak görüyorlar acaba?
O beni tırsıtan; irkilten konuşma şöyle; Erdoğan, ?Bizim köklerimizi adeta budamak suretiyle bizi aslımızdan koparma gayreti içine girenler oldu ve bunu da başardılar. Şimdi yeniden bir nesil inşa ediyoruz, yeniden bir nesli inşa etmenin kodlarını verdik. Şimdi bu kodlar üzerinde yükselen bir nesil, inşallah onlar Sadık abi gibi, şu anda burada bulunan birçok abimizin, kardeşimizin izinde hikmet dolu ilimle yola çıkarlar, böylece geleceğin Türkiye?sini onlar inşa ederler diye düşünüyorum? diyor.
Anlaşılan o ki Sadık abisi Erdoğan?ın fikir hocası ve salonda pek çok fikir hocası var Erdoğan?ın; bir çantacıda çalıştığı yıllarda cuma vaazlarına katılıyormuş Sadık abisinin; Allah?ım biz ne hata ettikte bu belalar başımıza sarıldı?
Ben burada bunları yazabilecek, düşünebilecek yeterlilikte bir insan olduysam bunu Atatürk?e ve cumhuriyete borçluyum; benimle birlikte özgür düşünebilen bütün kadınların olduğu gibi. Erdoğan?ın çocukları gibi görücü usulü alınıp satılmadıysam; özgürce sokağa çıkıp, özgürce dolaşabiliyorsam, boyunduruksuz yaşayabiliyorsam, yazabiliyor, okuyabiliyorsam, kendi hayatım üstünde söz söyleme hakkına sahipsem; yeri geldiğinde istediğime ?dur, hadi oradan? diyebiliyorsam; aklımın yatmadığı herhangi bir şeye baş kaldırabiliyorsam; hakkımı savunabiliyorsam biliyorum ki sırtımı dayadığım; bana güç veren, beni destekleyen yasalar var ve bütün bunları cumhuriyetle yönetilen bir ülkede yaşamama borçluyum; Doğduğum, büyüdüğüm yerlerden evlilik dışında çıkış iznim bile olmayacaktı; halbuki ben lise bittiğinde düştüm yollara; hayatım için emek verdim ve hala vermem gerektiğinin farkındayım; hiç değilse sahip olduğumuz cumhuriyeti korumak için çaba göstererek. Ve benim hayatta bundan sonraki adımım o haklarımın elimden alınmaması için o cumhuriyeti korumak olacak; cumhuriyetle bu haklara sahip olan her kadın gibi.
Ben şu an bu hayatı değil de çok daha farklı bir hayatı yaşıyor olabilirdim; Atatürk?ün kadınlara verdiği haklar olmasaydı. Kim bilir hangi köşede hangi hanzoya hizmet veriyor olacaktım; mutsuz, çaresiz; kurtuluş çıkışı olmadan; ölümü bekleyerek; motorize olmuş; otomatiğe bağlanmış bir hayatı sürdürüyor bile olabilirdim; ?mutsuzum; kurtulmak istiyorum? deme hakkı, şansına bile sahip olamayabilirdim; bugün bunu diyebiliyorsam eğer bunu sadece Atatürk?e borçluyum; bunlar insan hayatında öyle büyük nimetler ki; bunu ancak yaşadığınızda bilebilirsiniz. Evlilikler; evlilik boyunduruğu artık ölümüne değil; her kadının hayatı için önünde sonunda bir çıkış kapısı var.
Kadına cinsel köle olmak dışında bir yaşam şekli hazırlayan ve sunan; böylece Türk kadınını özgürleştiren; kadın olmaktan çok bir insan vasfı kazandıran Atatürk?tür; bunu kim inkar edebilir. Kadına yeni yaşam alanları, hazlar, mutluluklar sunmuştur; mutfak ve ev işleri yapmanın dışında; bu öyle her önüne gelenin yapabileceği bir reform değil; kadını çarşaftan çıkarıp uygar dünya düzeyine getirmek; günümüzde hala bu reformun ulaşamadığı pek çok kadın var üstelik; dar beyinlerin geçit vermediği.
Ben bu halimle Erdoğan?ın karısı ve kızlarından çok daha mutlu ve özgürüm mesela; istediğimle evlenirim; istemediğimle boşanırım; kendi hayatımı kendim yönetirim; kimse beni istemediğim bir adamın yatağına girmeye zorlayamaz; bunu olabilmesi için kendi rızam olması gerekir; oysa onlar öyle mi; istese de istemese de ona uygun görülen adamla evlenmek ve onunla hayatını tamamlamak zorunda; istediği kadar parası, mevkisi olsun; benden daha özgür ve benden daha mutlu olmaları imkansız. Kadın kadındır; duygulara hitap etmeyen biriyle yaşamanın ne olduğunu onlar kadar ben de bilirim; mutsuz olduğunda insanın kendini nasıl esir olarak hissettiğini; üstelik sahip olunan her şeye rağmen.
Bu ?bir yastıkta kocamak? temennisi ve mahalle baskısı dolayısıyla kaç kadın mutsuz bir hayatı sürdürdü ve mutsuz bir şekilde öldü. Cumhuriyet eşit haklar getirdi elbette kadınlara ama uygulamada gerçekten bu böyle mi; veya erkekler fırsat veriyorlar mı gerçekten bunun böyle olmasına? Bir ağır işçi olarak çalışıyor kadınlar; evde, işte, çocukta; her alanda; ama bir boşta gezer muamelesi görüp, öyleymiş gibi itelenip kakalanıyorlar. Herkesin şamar oğlanı kadınlar; gelen vuruyor, giden vuruyor. Onca çalışmanın, didinmenin karşılığı olarak mal, mülk edinmek bir yana yediği lokmalar sayılıyor; ?kaşık düşmanı? olarak niteleniyorlar. Kocası ile tam anlamıyla eşit şartlara sahip; eşit şartlarda yaşayan kaç kadın var bildiğiniz? Ki çoğunlukla kocalarından kat, kat fazla çalıştıkları, emek verdikleri de aşikar.
***Reyhanlı?daki ölü sayısı 50?yi geçti; bizim başbakan hala Banyas?taki bebelerin yasını tutmakla meşgul; Allah?a ne hesap verirmiş Banyas?taki bebeleri görmezden gelirse; Reyhanlı?daki ölümlerin hesabını nasıl verecek Allah?a; kendini haklı çıkarmaya çalışıyor aklı sıra; Allah ile aldatmaya çalışıyor; insanların inançlarını sömürerek üstelik; o ölü ve yaralıların hepsinin ardında Erdoğan imzası var; bunu nasıl inkar edebilir ki? Banyas?ın bebesi Reyhanlı?nın bebesinden daha kıymetli herhalde onun gözünde; pkk?nın bebelerini de unuttu nasıl olsa; varsa yoksa Banyas bebeleri. İlçedeki mobese görüntüleri yokmuş piyasada; vermiyorlar görüntüleri; vermeyen kim; devlet; son günlerde zaten karışıktı Reyhanlı; Suriyeliler ve Türkler arasında sürtüşmeler baş göstermişti; olayı; olay öncesini, sonrasını tam olarak görüntüleyen 1 kamera bile yok; ki bombanın biri hükumet konağı; diğeri postane önünde patlatılmış; en işlek yerler yani; görüntülenememesi imkansız; 2500 Suriye?linin barındığı; sokaklarda rahatça tezgah açtıkları bir yerde ölen 50 kişiden sadece 3?ünün Suriyeli olması da bir başka şüphe konusu; birileri birilerini uyutuyor ama kim kimi; bütün bu bulgular bana Türk devleti-derin devlet-muhalif Suriyeliler işbirliğini çağrıştırıyor; Halep oradaysa arşın burada; pkk sustu nasıl olsa; orta yere bir bomba; hurra; cumburlop Suriye; oyna şıkıdım, şıkıdım; körün dileği bir göz; biri eğri, biri düz.
Başbakana televizyonda edilen ?Allahsız oğlu Allahsız? küfründen sonra yayın yasağı da getirilmiş; oh ne ala; sen çal, sen oyna.
Reyhanlı?da olayın hemen ardından çekilen görüntüler içler acısı; kömüre dönmüş simsiyah bedenler yerlerde; her yerden dumanlar çıkıyor; ortalık toz dumana boğulmuş; bağıran, çağıran insanlar; dehşet verici; bir Suriye kasabasından farksız. Eğer hedeflenen yapılabilmiş olsaydı Reyhanlıda yaşanan bu görüntüler Ankara?da da yaşanacaktı; yakalananların Ankara AVM?lerinde araştırma görüntüleri yakalanmış; kim bilir kaç katı insan sayısıyla karşılaşacaktık Ankara?da olsaydı!!!! Hala Banyas?ın bebelerine ağıt mı yakacaktı başbakan? Reyhanlı?ya rağmen yakıyor zaten; hiç utanmadan.
Bende olabilirdim Ankara?daki o AVM?lerin birinde; oğlum, kızım, kardeşim veya bir tanıdığım. Reyhalı?da ölenlerin de var bir oğlu, kızı, kardeşi veya bir tanıdığı.
***Erdoğan?cığımız Amerika?ya uçtu; yoğun gündeminden dolayı Reyhanlı?ya şöyle bir olsun uğrayamadan; gitmeyen kalmadı Reyhanlı?ya; bir o gidemedi; çok çalışıyor adam; çok. Obama?nın Erdoğan?dan bir önceki önemli misafiri David Camerun?du; İngiltere başbakanı; Esad?ı halletmek konusunda konuşup helalleştiler; şimdi sıra Erdoğan’cıkla helalleşmekte. Deviremediler Esad?ı bir türlü; bütün karın ağrıları bu; dünyayı avuçlarının içine almak bütün gayretleri, dertleri; Amerika ile İngiltere?nin elbette; yoksa bizim ne haddimize; bize olsa olsa maşa olmak düşer onların yanında. Obama gibi koşar adımlarla havalı havalı merdivenlerden inmekle; onun karşısına oturup onun gibi bacak bacağa atmakla aynı seviyeye çıkılamıyor Obama ile; her ne kadar Erdoğan?cık öyle sansa da.
Reyhanlı olayı ?hükumet istifa? seslerinin yükselmesine vesile oldu gibi; şimdiye dek hiçbir yerde duyulmamıştı bu slogan; tozlu rafları beklemişti yıllardır; Reyhanlı sokakları bu sözlerle inledi; hatta futbol seyircilerine kadar sıçradı bu slogan.
***Bir haftalık uyarı süresinden sonra İstanbullulara kemer takmama cezası kesilmeye başlanacakmış; 77 tl; İstanbul?da olması bütün Türkiye?de de uygulanacağı demek; hazineye yine sıcak para gerekti anlaşılan; Amerika?ya gidiş geliş masraflarını çıkaracaklar; para kazanmanın kolay yolunu buldu devlet; bas cezayı, al parayı.
***Bugün 19 mayıs; trt?de canlı yayın var; Anıtkabir yakınındaki anıttepe koşu sahasından; spor bakanı Suat Kılıç orada; yabancı gösteri gurupları var; olmayan tek şey seyirci; seyirci sayısı gösterici sayısı kadar olsa olsa; böyle bir etkinlik var ve seyircisi yok; duyurulmamış; tanıtımı yapılmamış. Acaba niye? Gelen ülkelerin hepside Türki cumhuriyetler! Kızların çoğunun başı örtülü; 19 Mayıs?a nasıl yakışan bir görüntü!
Atatürk 19 Mayıs?ı Türk gençliğine hediye etmiş; AKP ise türki cumhuriyetlerin gençlerine kutlatıyor; AKP?nin eğlencesi kendinin olsun; Türk genci akın akın Anıtkabir?i ziyaret etti zaten; televizyonlarda gösterilmese de bu böyle; binlerce genç akın etti Anıtkabir?e; gönlünde Atatürk sevgisiyle; gönlümüz, içimiz rahat!
Bu aralar gündem başlıklarımızdan biri cumhuriyetimizin nerelere dayandığı; başbakanımız Selçuklulara ve Osmanlılara kadar dayandırdı işi; o kadar uzaklarda aramaya ne gerek var; sağır sultan bile biliyor cumhuriyetimizin Atatürk?ün eseri olduğunu; boşuna nefes tüketip durmasınlar.
***Andımız kaldırılsın diyen münasebetsizler şimdide Atatürk?ün gençliğe hitabesi kaldırılsın diyorlarmış; aşağıya kopyaladım gençliğe hitabeyi; zaman zaman okumak, hatırlamakta fayda var; kulakları ve gönülleri pas tutanlar için birebir; çok değil; günde bir ölçek; iyi gelir;))) Okuyun lütfen; rastlarsanız; hatta rastlarsanız demeyecek tam adres vereceğim; Banu Avar?ın 21 Mayıs tarihli facebook paylaşımında var; ?Türk genci unutmayacak? başlığı altında; izleyin; göğsünüz bir kez daha kabarsın ve bütün milli duygularınız tekrar harekete geçsin; şimdiye dek hep olduğu gibi; ve bu duygunun iliklerinizden, kanınızdan, kemiklerinizden atılmasına, yok edilmesine de asla müsaade etmeyin; bizi biz yapan işte bu duygu; bu birliktelik duygusu; kim ne derse desin; onların söyledikleri sadece bir sinek vızıltısı; tıkayın kulaklarınızı ve yıllardır doğru bildiğinizi okuyun.
ATATÜRK?ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur. Mustafa Kemal Atatürk
Banu Avar’ın paylaştığı gençliğe hitabenin okunduğu paylaşımı bende paylaştım facebook hesabımda; burada durmuyorum da orada geri kalır mıyım; bakıyorum da millet beğenmeye bile çekiniyor; paylaştığım şey gençliğe hitabe üstelik; uyduruk bir şey paylaşsam beğenenler yok oluyor bir anda; ki onların geneli okul arkadaşlarım veya akrabalarım; aşağı yukarı benim gibi insanlar; sanki komünizm propagandası yapıyorum; yazık onca emeğe; öz veriye; “susma; sustukça sıra sana gelecek” demek var onlara; okudunuz değil mi; nasılda bugünleri; yaşadığımız şu anı anlatıyor gençliğe hitabe; 100 yıl öncesinden görmüş gibi bu günlerin geleceğini sevgili Atatürk; kendi savunmasını 100 yıl öncesinden yapar gibi.
Bir başka WordPress blogu.
- A, Ana Sayfa 1
- Aşk Şarkılar Mart’10
- Aşk, Aşk 1 Mart’10
- Bilg. Bağımlılığı 1 Mart’11
- Bilg. Bağımlılığı 2 Aralık’11
- Eğitim Nisan’10
- Estetik Ameliyat 1 Mart’10
- Estetik Ameliyat 2 Aralık’11
- Estetik Ameliyat 3 Ağus.’12
- film, 2018
- Film, komedi
- Film, Türk
- Film, yabancı
- Gündem 1 Ekim’11
- Gündem 1a Ekim’11
- Gündem 1b Nisan’12
- Gündem 1c Mayıs’12
- Gündem 1d Haziran’12
- Gündem 1e temmuz’12
- Gündem 1f ağustos’12
- Gündem 1g eylül’12
- Gündem 1h eylül’12
- Gündem 1ı Ekim’12
- Gündem 1j Ekim’12
- Gündem 1k Kasım’12
- Gündem 1kk Kasım’12
- Gündem 1l Aralık’12
- Gündem 1ll Aralık’12
- Gündem 1m Ocak’13
- Gündem 1mm Ocak’13
- Gündem 1n Şubat’13
- Gündem 1o Mart’13
- Gündem 1oo Mart’13
- Gündem 1p Nisan’13
- Gündem 1pp Nisan’13
- Gündem 1ppp Nisan’13
- Gündem 1r Mayıs’13
- Gündem 1rr Mayıs’13
- Gündem 1rrr Mayıs’13
- Gündem 1rrrr Mayıs’13
- Gündem 1s Haziran’13
- Gündem 1ss Haziran’13
- Gündem 1sss Haziran’13
- Gündem 1ssss Haziran’13
- Gündem 1t Temmuz’13
- Gündem 1tt Temmuz’13
- Gündem 1u Ağustos’13
- Gündem 1uu Ağustos’13
- Gündem 1v Eylül’13
- Gündem 1vv Eylül’13
- Gündem 1vvv Eylül’13
- Gündem 1y Ekim’13
- Gündem 1yy Ekim’13
- Gündem 1yyy Ekim’13
- Gündem 1z Kasım’13
- Gündem 1zz Kasım’13
- Gündem 2a Aralık’13
- Gündem 2aa Aralık’13
- Gündem 2b Ocak’14
- Gündem 2bb Ocak’14
- Gündem 2c Şubat’14
- Gündem 2cc Şubat’14
- Gündem 2ccc Şubat’14
- Gündem 2d Mart’14
- Gündem 2dd Mart’14
- Gündem 2ddd Mart’14
- Gündem 2dddd Mart’14
- Gündem 2e Nisan’14
- Gündem 2f Mayıs’14
- Gündem 2ff Mayıs’14
- Gündem 2g Haziran’14
- Gündem 2gg Haziran’14
- Gündem 2h Temmuz’14
- Gündem 2hh Temmuz’14
- Gündem 2ı Ağustos’14
- Gündem 2ıı Ağustos’14
- Gündem 2j Eylül’14
- Gündem 2k Ekim’14
- Gündem 2l Kasım’14
- Gündem 2m Aralık’14
- Gündem 2n Ocak’15
- Gündem 2o Şubat’15
- Gündem 2p Mart’15
- Gündem 2r Nisan’15
- Gündem 2s Haziran’15
- Gündem 2ss Haziran’15
- Gündem 2sss Haziran’15
- Gündem 2t Temmuz’15
- Gündem 2u Ağustos’15
- Gündem 2v Eylül’15
- Gündem 2y Ekim’15
- Gündem 2z Kasım’15
- GÜNDEM 3a Aralık’15
- Günlük 1 Mart’10
- Günlük 1 Mayıs’10
- Günlük 1a Eylül’11
- Günlük 1b Ocak’12
- Günlük 1c Mart’12
- Günlük 1d Haziran’12
- Günlük 1e Temmuz’12
- Günlük 1f Ağustos’12
- Günlük 1g Eylül’12
- Günlük 1h Kasım’12
- Günlük 1l Ocak’13
- Günlük 1ll Ocak’13
- Günlük 1m Şubat’13
- Günlük 1mm Şubat’13
- Günlük 1n Mart’13
- Günlük 1nn Mart’13
- Günlük 1o Nisan’13
- Günlük 1oo Nisan’13
- Günlük 1p Mayıs’13
- Günlük 1pp Mayıs’13
- Günlük 1r Haziran’13
- Günlük 1s Temmuz’13
- Günlük 1t Ağustos’13
- Günlük 1u Eylül’13
- Günlük 1v Ekim’13
- Günlük 1vv Ekim’13
- Günlük 1y Kasım’13
- Günlük 1z Aralık’13
- Günlük 1zz Aralık’13
- Günlük 2a Ocak’14
- Günlük 2aa Ocak’14
- Günlük 2b Şubat’14
- Günlük 2bb Şubat’14
- Günlük 2c Mart’14
- Günlük 2cc Mart’14
- Günlük 2d Nisan’14
- Günlük 2dd Nisan’14
- Günlük 2e Mayıs’14
- Günlük 2ee Mayıs’14
- Günlük 2f Haziran’14
- Günlük 2ff Haziran’14
- Günlük 2g Temmuz’14
- Günlük 2gg Temmuz’14
- Günlük 2h Ağustos’14
- Günlük 2ı Eylül’14
- Günlük 2ıı Eylül’14
- Günlük 2j Ekim’14
- Günlük 2jj Ekim’14
- Günlük 2k Kasım’14
- Günlük 2l Aralık’14
- Günlük 2m Ocak’15
- Günlük 2n Şubat’15
- Günlük 2nn Şubat’15
- Günlük 2o Mart’15
- Günlük 2oo Mart’15
- Günlük 2p Nisan’15
- Günlük 2pp Nisan’15
- Günlük 2r Mayıs’15
- Günlük 2s Haziran’15
- Günlük 2ss Haziran’15
- Günlük 2t Temmuz’15
- Günlük 2tt Temmuz’15
- Günlük 2u Ağustos’15
- Günlük 2uu Ağustos’15
- Günlük 2uuu Ağustos’15
- Günlük 2v Eylül’15
- Günlük 2vv Eylül’15
- Günlük 2y Ekim’2015
- Günlük 2z Kasım’15
- Günlük 3a Aralık’15
- Günlük 3b Ocak’16
- Günlük 3c Şubat’16
- Günlük 3d Mart’16
- Günlük 3e Nisan’16
- Günlük 3f Mayıs’16
- Günlük 3g Haziran’16
- Günlük 3h Temmuz’16
- Günlük 3ı Ağustos’16
- Günlük 3j Eylül’16
- Günlük 3k Ekim’16
- Günlük 3l kasım’16
- Günlük 3m Aralık’16
- Günlük 3n Ocak’17
- Günlük 3o şubat’17
- Günlük 3p mart’17
- Günlük 3r nisan’17
- Günlük 3s mayıs’17
- Günlük 3t haziran’17
- Günlük 3u temmuz’17
- Günlük 3v ağustos’17
- Günlük 3y eylül’17
- Günlük 3z ekim’17
- Günlük 4a kasım’17
- Günlük 4b aralık’17
- Günlük 4c ocak’18
- Günlük 4d şubat’18
- Günlük 4e mart’18
- Günlük 4f nisan’18
- Günlük 4g mayıs’18
- Günlük 4h haziran’18
- günlük 4ı temmuz’18
- Günlük 4j ağustos’18
- günlük 4k eylül’18
- Günlük 4l ekim’18
- günlük 4m kasım’18
- günlük 4n aralık’18
- günlük 4o ocak’19
- günlük 4p şubat’19
- günlük 4r mart’19
- günlük 4s nisan’19
- günlük 4t mayıs’19
- günlük 4u haz.tem’19
- günlük 4v ağustos’19
- günlük 4y eylül-ekim’19
- günlük 4z kasım’19
- günlük 5a aralık’19
- günlük 5b ocak’20
- günlük 5c şubat’20
- günlük 5d nisan’20
- günlük 5e mayıs’20
- günlük 5f haziran’20
- günlük 5g temmuz’20
- günlük 5h ağustos’20
- günlük 5ı eylül’20
- günlük 5j kasım’20
- günlük 5k aralık’20
- günlük 5l ocak’2021
- günlük 5m şubat’21
- günlük 5n mart’21
- günlük 5o nisan’21
- günlük 5p haziran’21
- günlük 5r ağustos’21
- günlük 5s ekim’21
- günlük 5t ocak’22
- günlük 5u şubat’22
- haşimato ocak 2020
- Hitit ayaş termal, doğan jeotermal şirketler grubu 1 Mayıs’12
- Hitit ayaş termal, doğan jeotermal şirketler grubu 2 Mayıs’12
- Hitit ayaş termal, doğan jeotermal şirketler grubu 3 Mayıs’12
- Hitit ayaş termal, doğan jeotermal şirketler grubu 4 Ağustos’12
- Kadın Erkek Mart’10
- Kadın Olmak Mart’10
- Kadın, Acı Nisan’10
- Kadın, Dayak, Din Mart’10
- Kadın, Miras, Hak Nisan’12
- Kadın; 8 Mart, Mart’12
- Kadın; Alışveriş Mayıs’10
- Kadın; Çok Eşlilik Ekim’11
- Kadın; Düş Kırıklığı Kas.’11
- Kadın; Güzellik Mart’10
- Miyom 1 Ocak’13
- Miyom 2 Mart’13
- Sağlık Dr. Öz 1 Ekim’11
- Sağlık Dr. Öz 2 Mayıs’13
- Sağlık Dr. Öz 3 Ekim’13
- Sağlık Dr. Öz 4 Aralık’13
- Sağlık; Beslenme Mart’10
- Sağlık; bpa, göz 2011
- Sağlık; Güneş Haziran’11
- Sağlık; İlk yardım Şubat’12
- Sağlık; Kazalar Mayıs’11
- Sağlık; Kilo, 2011
- Sağlık; Ortodonti Şubat’11
- Sağlık; Saç Mayıs’10
- Sağlık; Şeker, Tans. Nis.’10
- Sağlık; Sigara Nisan’10
- Sağlık; Yavuz Dizdar Nisan’12
- Sezaryen 1 Mart’10
- Sezaryen 2 Mart’10
- Sezaryen 3 Mart’10
- Sezaryen 4 Şubat’11
- Sezaryen, 38 Hafta Ekim’11
- Sezaryen; Yorum Mart’11
- Yaşam; Eşcinsellik Mart’10
- Yaşam; Trafik 2012
- Yaşam; Tüketici Kasım’10
- Yaşam; Umut Taciri Haz.’11
- Yaşam; Yol; Eylül’11
- Yaşar Nuri Öztürk 1 Ocak’12
- Yaşar Nuri Öztürk 2 Mart’12
- Yaşar Nuri Öztürk 3 Mayıs’12
- Yaşar Nuri Öztürk 4 Kasım’12
- Yaşar Nuri Öztürk 5 Ocak’13
- Yemek İpuçları
- Yemek Lokantalar
- Yemek, Dünya 1
- Yemek, Dünya 3
- Yemek, Dünya, Kahvaltı
- Yemek, Dünya’dan
- Yemek; Akdeniz
- Yemek; Doğu Anadolu
- Yemek; Ege
- Yemek; G. Doğu Anadolu
- Yemek; İç Anadolu
- Yemek; Karadeniz
- Yemek; Lokanta Tarifleri
- Yemek; Marmara
- Yemek;; Türk
- Yemek;; yeni; pratik
- Yemek;; yeni; Ree
- Yemek;;2017
Be First to Comment