Press "Enter" to skip to content

Günlük 2a Ocak’14

***?Bu yılda böyle geçti; şirin sözlü sevgilim; hayal içinde geçti o tatlı günlerimiz;))? Söz; Mustafa Nafiz Irmak; Beste; Münir Nurettin Selçuk; kimden dinlenmeli derseniz; Timur Selçuk?un orkestrayı yönettiği Emel Sayın videosundan;www.dailymotion.com/?/xhp0yd_06-emel-sayin-ti?? .
Bu yılbaşı benim için güzel geçti; yıl derseniz şöyle böyle; idare eder;)) hayal içinde geçmedi tabi ki;)) yılbaşı gecesi memleketimin insanlarıylaydım; çok tanıdığım olmasa da; koca salonda; 150-200 kişiden sadece birini tanıyordum; onu da 3-5 yıl öncesinden tanıyorum; bu vesile ile karşılaştık; tanımadığım ama özünü, sözünü iyi bildiğim o insanlarla birlikte horon teptik, güldük, şarkılar söyledik, ağladık, ki gerçekten ağladık; ama ağlayan sadece ikimizdik; ablam ve ben; abim için ağlayan; üzülen; onu özleyen kaç kişi var ki şu hayatta; bizden başka; ?şu metrisin önü bir geniş alan; bir tek seni sevdim; gerisi yalan?ı duyduğumuzda gözlerimizden yaşlar boşanmasına engel olamadık. Kimse bilmedi neden ve neye ağladığımızı; kızım ve annem dışında. Sizde biliyorsunuz. Metrisi duyduğum anda aklıma ilk gelen o oldu elbette; baktım ablamın gözlerinden yaşlar süzülüyor; bende tutamadım. Ne zaman; nerede karşımıza çıkacağı hiç belli değil; o hep bizimle. Dinlerseniz Ali Asker?den dinleyin. www.izlesene.com/?/ali-asker-su-metrisin-onu/11872? 
Onlarla, oradaki insanlarla acılarımız bir, sevinçlerimiz bir, türkülerimiz bir, horonlarımız bir; dileklerimiz bile bir; temenniler hep kirli bir politikanın olmadığı; dinin devlet işlerine karışmadığı yeni bir yıl üstüne oldu; bunu gönülden diliyorum; hepimiz için.. İyi ki o topraklarda doğmuşum; o toprağın insanıyım. Akordeon, saz, koçari, atabarı; dağa kara yemişe; kulaklarımın pası silindi.
Masada yanımda oturan bayan; ki benden yaşça büyüktü; bana ?bekar mısın? dedi; hatta ısrarla beni bekar sandığını söyledi; aldım, kabul ettim;))) kızımı ablamın kızı sanmış; ?20 yaşında oğlum var? dedim; demesem olmaz; çatlarım;))) bir başkası; bir başka bayan yaklaştı, yaklaştı ve ?kendin gençsin; saçında niye beyazlıklar var; yoksa özel olarak boyattınız mı? diye sordu; kansızlıktan olduğunu söyledim ve elbette bunu da bir iltifat olarak aldım;))) Ahh; şu fazla kiloları bir verebilsem 20 yaşına geri inerim; siz o zaman görün beni; ama nerdeee;))) Ancak takdir edersiniz ki bunun için çaba göstermediğimi kimse söyleyemez sanırım!
Gecenin sürprizi 13 yaşındaki kızımdan geldi; masada karşımızda oturan ailenin 13-14 yaşındaki oğlu tam çıkarken kızımdan telefon numarasını istedi; bütün gece orada karşılıklı sus, pus oturmuşlardı halbuki; saat 9?dan gece 12?ye kadar; gül, gül, gülmekten bir hal olduk.
Yanlış zamanda doğmuşuz; bizim nesilde iş yok ayol; eşli danslarda yapıldı; ablamda, bende masada yalnızdık; annem ve kızım vardı yanımızda; bir centilmen çıkıp ta bizi dansa bile kaldırmadı;))) 13 yaşındaki çocuk kadar olamadılar;)) Bizden geçmiş mi ne;)))
Emel Sayın annemin yaşında; kadın taş bebek gibi duruyor; hiç değişmeden; biz yaşlandık; nasıl iş; anlayan varsa anlatsın. Şaşıyorum; hiç ölmeyecekmiş gibi hayata bağlılar; o işten o işe koşuyorlar; o, Ajda Pekkan; sır nerede saklı anlayamıyorum.
***Bu pilates topu çok işlevli bir alet; pilatese gittiğimde fark ettim; dün 1 tane aldım; voit marka; 30 lira; içinde pompası da var; iyice şişirin; boşluk kalmayacak kadar; 55, 65, 75 cm?likleri var; ben 65?lik aldım; boya göre; uzunlar 75 cm alıyor; 55 cm ancak çocuk boyu olur; kol çalıştırmak için birebir; önde tut, yukarı kaldır; indir; top elde öne eğil, kalk; top başının üstünde; top elde; önde sağa, sola dön; top elde, aşağıda iki yana eğilmek;top elde; aşağıda arkaya dönmek; top yerde; bacaklar açık; bir elinle yuvarla; diğer elinle yakala; ancak iki şekilde; birinde dizlerini kırmadan eğilerek; diğerinde sırasıyla bir dizini kırarak; ortada iken doğrularak; en etkili hareket bu; top yerde olan; topun üstüne otur; U çiz; sağa, sola götür; ileri geri götür; sağa, sola döndür; otururken bacaklarını aç; bir sağa bir sola git; koltuğa otur; ayaklarınla ileri, geri, sağa, sola oynat; seçenekler sonsuz; üstelik tv seyrederken bile yapabilirsiniz bütün bunları; bir oyun gibi; hatta müzik açarsanız dahada keyifli hale gelebilir; ?tuttu fırlattı kalbimi; ya habibi; zilli, kesin İzmirli; PowerTürk tv?;)) hareket etmekten sıkıldığınızda da ayak sehpası olarak kullanırsınız;)) Yorulmadan, etmeden; oturduğunuz yerde pasif cimnastik;)) 
Sabahları 10-15 dakika yapmak yeterli oluyor benim için; gün içinde de aklıma gelirse yapıyorum kısa süreli; vakit alan bir şey de değil. Ve direkt karın hücumu; neden olmasın? Her bir hareketi 20 tekrar yetiyor. Yerde top sürmenin sayısı yok; istediğiniz kadar yapabilirsiniz; çünkü yorucu değil. Bu hareket topsuz da kolaylıkla yapılabilir; kollar ön, yanda; sağa, öne eğil; 15-20 cm; sola, öne eğil; bu kadar basit; yine aynısı arkada da yapılabilir; kol arka, yanda; sağa, arkaya eğil; 15-20 cm; sola, arkaya eğil. Karın kaslarınız orada; sadece biraz çalıştırılmayı bekliyorlar o kadar.
Topta mekikte önermiştim ama vazcaydım; bel ağrısı yapıyor. Ama ayakta dik durarak hafifçe öne, sağa öne, sola öne, sağa, sola, sağ arkaya, sol arkaya eğilmek çok kolay ve etkili. 
Bu kadarcık sporu bile yapacak gücüm, kuvvetim yok diyorsanız sizin destek alma zamanınız gelmiş demektir; 1,2 ay öncesine kadar benimde öyleydi; sabah yarım; öğleden sonra yarım multivitamin; çok gelirse günde yarımda olabilir; hiç yoktan iyidir; günlük ihtiyacın yarısını karşılar hiç değilse; balık yağı; fish oil içinde günde 1 kapsül deniyor; yine sabah alınabilir; her gün almıyorsanız bile 2,3 günde bir almakta fayda var; özellikle bu soğuk kış günlerinde doğal olarak ısınmanın en kolay yolu; unutmayın balıklar en soğuk sularda bile üşümez; kış başında oğlum çok üşüyordu; balık yağı içmeye başladıktan sonra arkadaşları arasında en çok üşüyenken en az üşüyen oldu; bağırsaklar içinde birebir; 2,3 günde bir öğlen veya öğleden sonra 500 mg?lık ginseng; yine enerji verir; zihni zinde tutar; ve yine her gün bir magnezyum tableti; 250 veya 400 mg akşam olabilir; ki multi vitaminin içinde de var; sinirleri güçlendirir; bağırsak hareketini sağlar; yine kışları herhangi bir zamanda en az 400 mg?lık D3 vitamini; her gün alamazsanız yine 2-3 günde bir; bunlar sizi kendinize getirmeye yeter.
Dikkat; konsantrasyon eksikliği ve alzheimer için gingko biloba; + ginseng; özellikle üniversiteye hazırlanan gençler için. Sabah aç karnına cevizle yenen bir adet probiyotikte bağırsaklarınızdaki iyi bakterileri arttırmaya yardımcı olur. Hepsinden daha önemlisi kansızlık; yani demir eksikliği; eksikliği halinde demir takviyesi. Bu bilgilerin hiçbiri kendi engin bilgim değil; Dr. Öz programından özümseyip aktardıklarım sadece.
İlk bakışta hepsi birden pahalı gelebilir ancak aile efradının ortak kullanımı ile dengelenebilir; çok ve sıkı sıkıya kullanmak şart değil; aklınıza estikçe; adı üstünde; takviye; gerektiğinde kullanılmak için. Bir kereliğine bile kullanabilirsiniz; toparlanıncaya kadar; devamlı kullanmaya sizi zorunlu kılan hiçbir şey yok. Şimdiye dek benden daha fazla karşı olan olamadı takviyelere; Dr. Öz’ü izlerken oraları hep es geçerdim ancak gereklilikler zorunlu kıldı; iyi ki denemişim; yoksa çok daha berbat olabilirdi her şey. Güçlenmemi sağladılar; şimdi daha dayanıklıyım. Benim buzdolabımda şimdiye dek tek olmayan şey ilaçtır; bildim bileli bu böyle; aspirin bile olmaz; hiç olmadı; her bir çocuğum büyürken toplamda bir şurup şişesi bitirmediler; bütün hayatları boyunca; 20, 18 ve 13 yaşlarındalar; bu kadar karşıyım ilaca; karşı olduğum içinde değil; gerekte olmadı şükürler olsun; şimdi dolabımda yine ilaç yok ancak takviyeler var.
Bu takviyeleri satın aldığım AVM’deki mağazanın tam karşısında eskiden makyaj malzemelerini satın aldığım mağaza var; ikisi karşılıklı; eskiden; yani bundan 3-5 yıl önce o tarafa giderdim hep; şimdi ise bu taraftayım; gereklilikler beni buna zorunlu kıldı; her gidişimde o aklıma geliyor. Makyaj malzemesi satanlarla artık sadece selamlaşıyorum; o kadar; orada çalışan bayanla eski günleri yad ediyoruz bazen; geçen gün banyo lifi almak için uğradım mesela; çocuklarımın o zaman mağazada yaptığı haşarılıkları hatırlattı; güldük; “ne kadar büyüdüler” dedi; unutmamış hiçbirini; hatırlanmak; iyilikle hatırlanmak güzel şey .
Hangimiz dört başı mamur besleniyoruz ki; makarna vb. yiyeceklerle atlattığımız öğünlerimiz çok; benimde var; yok mu; çeşit çeşit noksanlıklarımız var; bunlardan en önemlisi akıl; en kolay para kısma yerini boğaz olarak görüp yemeden içmeden kısıp parayı başka yerlere (ev, araba, eşya) aktaranımız çok; yemek yapmayı angarya; gereksiz iş olarak görenlerimiz; bilmiyorum diyenlerimiz; yapmak istemiyorum diyenlerimiz; vakti olmayanlarımız; yorgun olduğu için yapamayanlarımız ve yemek yapmamak için bin bir türlü bahane bulanlarımız var. Kimi kilo almamak için yemiyor; kimi bağırsakları sıkma gücünü kaybettiği için boşaltamıyor ve acıkamadığından yemiyor; kimi pizzayı matah buluyor; kimi ihmal ediyor; kiminde gerçekten yok; kimi yoksun bırakılıyor; kimi yapmaktan bıkmış; bahane çok. 
Hangimiz her hafta pazı, ıspanak pişip yiyoruz mesela; ve maydanozu yeterince tüketiyor muyuz; rokayı?
***Parasından; fiyatından geçtim; piyasada alınıp giyilecek kalitede mal yok; kalmadı; almaya kalksanız dünyanın parası; yoksada ya naylon, polyester ya da iki güne orası burası fire veriyor. Dün dört döndüm mağazaları; kızıma alacak bir şey bulamadım; çorap, çamaşır aldım, çıktım. Toptan boykot etmemiz lazım bütün mağazaları; başka çaresi kalmadı.
Hep Çin?in yüzünden; kalabalık nüfusunu idare edebilmek için ucuz mala yönelmek durumunda kaldı; fiyatları ile bütün dünyanın kalite standardını aşağı düşürdü. Lanet olsun Çin?e.
***Bu ara boks filmleri izledim; öyle rast geldi; sindirella man ve Muhammed Ali Clay; önceden de milyon dolarlık bebek?i izlemiştim; nasıl bir vahşet; mide bulandırıcı; iyi ki dünya eskisine göre biraz olsun vazgeçti bu vahşet sahnelerini tekrarlamaktan; gerçi şimdide daha beterleri var bildiğim kadarıyla; hiç kuralı olmayan dövüşler; kick boks; iğrenç; ama en azından geçmişte olduğu kadar yaygın değil; bütün dünya kick boks diye inlemiyor; eskiden öyle miydi; hayal meyal hatırlıyorum M. Ali Clay?ın boks maçları yayınlandığında olay olurdu her yerde. Olay olurdu dediysem; şimdikiler anlamaz belki ne demek istediğimi; çok önemsenirdi demek oluyor;))
Muhammed Ali Clay şimdi bir parkinson hastası bildiğim kadarıyla; el ve vücut titrekliği yani; görünen yanı o en azından; aldığı boks darbelerinin etkisi olmuştur bunda mutlaka.  
***?Sen nazla gezerken güzelim güller içinde; Ben şiir okusam hüsnüne bülbüller içinde? Eliz Avaroğlu; www.dailymotion.com/?/xlp8jf_eliz-avaroglu-sen-??

Şarkıyı ararken buldum Eliz Avaroğlu?yu; çok güzel bir sesi var; ve çok güzel yorumluyor sanata müziğini; son yılların duyduğum en iyi sesi; facebookuna baktım; en az benim kadar ateşli bir Atatürkçü bayan; hepimiz dört bir yandan sarmalı ve sahip çıkmalıyız Atatürk?ümüze, cumhuriyetimize ve hayatlarımıza. Gerçi bu günlerde işler tıkırında;))
Cumhuriyet sevgisi ağlarıyla örmeliyiz yurdu dört baştan; kendimiz için; çocuklarımız için; çocuklarımızın geleceği için.
***Yeni yılda iyi bir haber almak umuduyla astrolojiye baktım; bir yıl önce akrepe giriş yapan satürn 1 yıl sonra çıkacakmış akrepten; 23 aralık 2014?te; satürn zorlukların gezegeni; akrepse Türkiye?nin burcu; satürn akrepten 20. yüzyıldaki ilk geçişini 1923-1925 yılları arasında yapmış; cumhuriyetin kurulduğu yıllar; ikinci geçişi 1954-1956 yıllarını kapsıyor; DP ve Menderes zamanı; 27 mayıs 1960?ı; yani 60 ihtilalini hazırlayan günler; üçüncü geçişi 1983-1985 yılları arası; 12 Eylül sonrası; işkencenin ve baskının kol gezdiği günler; son; şimdiki geçişinin de pek şaşalı olmadığı söylenemez; ortalık hallaç pamuğu gibi; bir o yana, bir bu yana savruluyor her şey; hakkımızda hayırlısı inşallah. Ama şu var ki şimdiye kadarki her satürn geçişinin sonunda belli bir rahatlamaya ulaşılmış; ülkemiz açısından yani; bu defada öyle olacağına inanıyorum.
Satürn ve akrep birleşimi bir dönüşümü anlatıyor; zorunluluktan doğan hayırlı bir değişimi; aynı zamanda doğanın, toprağın öne çıktığı bir dönem; yolsuzlukta arsa işleri bolca var mesela; velhasılı, önümüzdeki bir yıl hepimize kolay gele; sadece ülke açısından değil kişisel bakımdan da zorlayıcı bir yıl olacak; işe iyi tarafından bakmak gerekirse; bir yılını atlatmışız zaten; kalmış geriye bir yıl daha şunun şurasında;))
Bir insan hayatı boyunca iki kez rast geliyor satürn-akrep kavuşumuna; bilemedin 3 kez; ben 47 yaşındayım; bu ikinci rast gelişimmiş mesela; üçüncüsü olur mu bilemem; bu kavuşumlar geçmiş yılların temizliğini yapmaya yararmış; 25 yaşında rastladıysanız geçmiş 25 yılın istenmeyen kalıntılarını temizlemeye; 50 yaşında rastladıysanız 50 yılın temizliğine; sizin için olumlu olmayan şeyleri size gösterir; sizin isteğinizle sonlandırır; yeni bir başlangıca zorlarmış; o kadarda kötü bir kavuşum değil yani. Sonu hayır olsun da; zorluklar elbette olacak.
***Amerika -40; -50?lerle boğuşuyormuş; Allah kolaylık versin. Küresel loşluk; başka bir açıklaması yok; kendi dünyamızı kendi ellerimizle bitirdik; küresel kirliliğin birinci nedeni Amerika; onların atmosferinin bizlerden daha kapalı olması çok normal; bir gün arabalarına binmemeleri gerektiğini anladıklarında çok geç olacak; şimdi bile geç; -50 ne demek!
Aynı zamanda Brezilya?da da ısı 50?miş; aynı kıtada bir yan felaket yaz; bir yan felaket kış.
***Bu sabah araba -2 gösteriyor; radyoda ise Antalya 19? diyor; insafsız radyo; şimdi o söylenecek şey mi? Günlerdir sis kalkmadı; görüş mesafesi 250-300 metre; yani 5-6 elektrik direği mesafesi; gerisi flu; loş; sis son iki senenin modası; ondan önce yoktu; ne iş oldu anlamadım.
***Kadın, değişim, yaş, güzellikten bahsetmiştim ya; ben Reese Witherspoon’u güzel bulmam; hatta çirkin bulurum; “ne özelliği var şu kadının da baş rollerde oynatıyorlar” diye içimden geçirmişliğim bile vardır; ne yalan söyleyeyim; ama bugün bir fotoğrafı çıktı karşıma; o ne güzellik; onun, o kadın olduğuna inanamadım; baş rollerini eski güzelliğinin hatırına veriyor olmalılar; yüzünden çok kilo kaybetmiş; çenesi bir cadı çenesi gibi olmuş; belki o kiloları geri alsa eski güzelliği biraz olsun geri gelebilir. O fotoğraf kendi görsellerinde yok;  reese witherspoon ree drummond yazdığınızda çıkıyor; ikisi yan yana;  reese witherspoon o fotoğrafta koyu renk saçlı; ve bir melek kadar güzel; benim gibi tanıyamazsınız diye belirtiyorum.
***Elif Şafak, Elif Şafak, Elif Şafak; çıka çıka Fethullah Gülen’in manevi oğlunun karısı çıktı; Allah’tan hiç okumamıştım zaten; siyah sütü karıştırmıştım bir keresinde; inler, cinler, periler; bunalımdaki bir kadın; onun neyini okudular hiç anlamadım. Aşk’ı hiç elime bile almadım zaten. Beni okuyun ondan iyi;))) Hiç değilse ara ara işe yarar şeylerde yazıyorum;))) Derun Mevlana bilgisi ve ilgisinin nedeni şimdi anlaşıldı; Mevlana’ya modern bir kadın bakışı sandı herkes ama öyle değilmiş karamanın koyunu.
***Karşı dairem eşyalı kiraya veriliyor diye Libyalı oteli oldu; biri gitti; diğeri geldi; bu seferki adam sakallı ve elbise giysili; kadınlarsa kara çarşaflı; kadınlar diyorum ama biri belki annesi falan olabilir; “merdivenleri zor çıkıyor” dedi oğlum; gözlerinde bile örtü olduğu için bir şey belli değil; evde, kapıda görürüm yüzlerini istesem ama hiç içimden gelmiyor; öncekiler yine neyse böyle; bu kadar irkiltici değillerdi; adam olsa olsa 30 yaşında; emlakçı profesör dedi; onlar öğretmene profesör diyorlar; bizim emlakçıda profesör sanıyor. 3 tanede bebe; hepsi ufak; kızım dün gece uyumaya gitti; saat 23 gibi; “ses var” diye geri döndü; adam bas bas kuran okuyor; kuran okuyana “okuma” denir mi ki; hadi Türk olsa neyse; Libyalı; bir şey yapamadım; birazdan ses kesildi. Libya hükumeti aylık 2500 dolar maaş veriyormuş “gidin başka ülkelerde master yapın” diye; en yakın yer Türkiye; öyle önemli bölümlere de değil; geçen defa kalanlar ingilizce masterı yapıyordu; bu defa ki de yine öyle eften püften bir bölümde; ne ülkeler var!
Üstteki deliden de tık sesi gelmiyor; evde varlar mı, yoklar mı belli bile değil; meğerse dünya ne kadar güzelmiş böyle; öküz oğlu öküz; kaç gece uykularımı perişan etti. Benim iki üstümde oturan teyze; ki 20 yıllık komşum; ki gürültücülerin bir üstü oluyor; “hiç sesleri gelmiyor; evde mi yoklar ki; o da senden oldu” diyor her görüşümde; iyi oldu; kurtulduk demek istiyor sanırım;))) Bana iki katı ses geliyorsa ona da bir katı ses gidiyordu sonuç olarak.
***Yemek, yeni, ree; sayfasına bir göz atın; çok iyi ve pratik tarifler var orada. home tv’deki Ree’nin yemekleri programından yazdım. Kadının 4 çocuğu var ve çocukların hoşuna gidecek şeylerde yapıyor; bu da benim işime geliyor doğrusu; ilk uygulamaları ben yapıyorum elbette.
***”Sarkık deriyi de alıyoruz; çatlaklı deriyi de alıyoruz; ondan sonra; her şey bittikten sonra bel kısmına bakıp o güzel bel kavisini de oluşturunca hem bel çıkıyor; hem karın düz oluyor; aslında bele yapılan işlemle poponun şeklide ortaya çıkmış oluyor; 2 gün sonra yürüyüş yapabilir ancak koşu falan 3-4 hafta sonra; yürüyüşü öneriyoruz zaten; yatmak yok; estetik operasyonlardan sonra günlerce yatmak yok; bu hem iyileşmeyi zorlaştırıyor hem de komplikasyon oranını yükseltiyor” diyor sağlık kontrolü programına katılan doktor Hasan Fındık; öyle güzel ballandırıyor ki yarın koşa koşa gidip bir karın germe ameliyatı olmamız lazım! Düz ovada keklik avlıyor adamım.
Bir soru geldi; meme ameliyatı olmuş ve iz kalmış; izler için tekrar ameliyat olmak istiyormuş; doktorun cevabı şöyle; “izlere yönelik minik bir hamle ile izler normal seviyeye getirilir”; yani ikinci bir ameliyat; çorbanın suyunun suyu; o kadın bir işlem için iki kez ameliyat olabileceğini biliyor muydu acaba; kuşkulu.
Çanakkale Onsekiz Mart üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emrah Aslan şöyle diyor nisan 2013’te; ?Bu ameliyatlar medyada anlatıldığı kadar kolay olmayan ameliyatlardır. Ameliyatların iyileşmeleri ciddi süreçlerdir. Biz makyaj yapmıyoruz, sonuçta ameliyat yapıyoruz. Hastaların, bunun bir cerrahi ameliyat olduğunu bilmesini istiyoruz. Medyada eleştireceğim tek husus var; çok kolay yapılan işlemlermiş gibi lanse edilmesi. Mesela biz oturup bunları hastalarımıza anlatıyoruz.” hangisine inanmalı sizce; birinciye mi; ikinciye mi?

Be First to Comment

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *