***”Alman güneş enerjisi sahaları, saatte 22 gigawat elektrik üreterek dünya rekoru kırdı. Bu değer, 20 nükleer enerji istasyonunun tam kapasiteyle ürettiği elektriğe eşit. Yenilenebilir doğa enerjsi varken neden dünyamıza zarar veren nükleer enerji santrallerinden medet umuyoruz?” Şevval Sam?ın 29 Nisan facebook paylaşımı. Ki bildiğiniz gibi Almanya’nın güneşi bizimki gibi bol değil; buna rağmen; o güneş enerjisi sahaları bizde olsa enerji patlaması yaşarız; ama yapmıyorlar; zalimler. Hopa?nın 1 numaralı ölüm sebebi %50 kansermiş; tesadüf olmadığı çok açık.
***Satılık kalemşörler teröristleri kahraman, kahramanları ise terörist göstermenin derdinde. Dünün teröristleri oldu kahraman; kahramanları oldu terörist; ne de kolay sattılar vatanı. Mazlum ile zalim yer değiştirdi; dünün zalimi mazlum; mazlumu zalim oldu. Can Dündar yazmış; bir pervin buldan efsanesinin doğuşunu; ikinci çocuğuna hamileyken kocası götürülmüş; kim götürmüş; adı yok; götürülmüş; şimdilik adı söylenmiyor; biraz daha palazlandıklarında söyleyecekler bunu; ben söyleyeyim onlar söyleyemediklerine göre; T. C. götürmüş; niye götürmüş; niçin götürmüş o da yok; kahraman olduğu için; kahramanlık nişanesi takmak için götürülmediği belli; o gece doğum yapmış; o gece kocası ölü bulunmuş, 1 yıl yasını tutmuş; küllerinden doğmuş; vs, vs.
Durun, daha esas efsaneyi anlatmadılar bile; sinirlenmeyin hemen; daha öcalan anlatılacak; ona övgüler düzülecek; ne destanlar yazılacak kim bilir? Batan gemiyi önce fareler terk edermiş; bizim farelerde bir bir çıkıyor gün yüzüne.
Dün şehit ailelerinin dramlarını anlatanların ağızları bir anda değişti; gündemle birlikte; satılık ağızlar; her devrin ? ?adamları? diyeyim bari; villasında daha uzun süre oturabilmenin bedeli olarak bunu mu görüyor; gözü, karnı doymaz satılıklar.
Öyle bir geçer zaman ki?nin iyi izleyicisi Can Dündar; reklamlarına varana dek haberdar; benim gibi; son bölümlerde T. C.?nin neler yaptığını görmüş; izlemiş olmalı; hatta biraz zorlasa eminim hatırlar bunları; o T. C. ye vahlandığı günleri; çağ mı atladık? Onlar unutuldu da bunlar mı hatırlanır oldu; yeni moda bunun üstüne mi?
***Ordunun, askerin elini kolunu bağlamayı becerdiler de bu defa da millete laf, söz geçmiyor; milletle nasıl baş edeceklerse! Sesler susmuyor; susturulamıyor; kimse ikna olmamış durumda neler olduğuna; neler olabileceğine; çünkü herkes bunun çift taraflı bir barış değil bir teslimiyet olduğunun bilincinde; dün peşpeşe açıklamalar geldi akpkk kanadından bir bir; akpden ?tek vatan, tek devlet sözü almışlar?, pkkdan ?hiçbir şeyin pazarlığını yapmadık? lafları; ağız birliği etmişlercesine peşpeşe yankılandı bu sözler. İş köşeye sıkıştıkça kaçacak delik aramaya başladılar. Öcalan çıkmalı; halklarına kavuşmalıymış; ama bir yandan da bunu köstekliyor pkklılar. Binali Yıldırım ?Bize diyorlar ?ne pazarlığı yaptınız?? Biz pazarlık yaptık evet. Tek devlet, tek vatan, tek ülke, tek bayrak pazarlığı yaptık. Bunun dışında başka pazarlık yok? demiş.
Kışanak, ?Diyorlar ki: ?Bu müzakere sürecinde ne alındı, ne verildi, neyin pazarlığı yapıldı?? Buradan tüm Türkiye kadınlarına sesleniyorum, hiçbir pazarlık sizin evlatlarınızdan daha kıymetli olabilir mi? Hiçbir şeyin pazarlığını yapmadık. Biz sadece ve sadece bu ülkede yaşayan herkes eşit olsun, özgür olsun, haklarını kullansın, akan kan dursun, barış olsun, çözüm olsun, herkes evladına kavuşsun istiyoruz? demiş; evlatlarımızın kıymetini biz sizin gibi katillerden öğrenecek değiliz; ki o evlatların katili sizsiniz; bunu unuttuk mu sanıyorsunuz; sizin gibi nankörler olmasaydı o evlatlar zaten ölmeyecekti; bunu bilmeyecek kadar aptal mı sanıyorlar bizi o aptallar; kendilerine mi benzetiyorlar bizi; yapabiliyorlarsa gömülenleri çıkartsın; bizlere iade etsinler; kolu, bacağı eksilmiş gazilerin kollarını, bacaklarını geri versinler; önce bunu yapsınlar; gerisinide biz düşünürüz. Aba altından sopa gösteriyor aklınca; şantaj yapıyor alenen; desene açık açık ?bu pazarlığa razı olmazsanız daha çok çocuğunuzu öldüreceğiz; biz azılı katilleriz; günahsızların kanından besleniriz; vampir gibi kan emdikçe çoğalır, güçleniriz? diye. ?hiçbir pazarlık evlatlarınızdan kıymetli değil? miş; lafa bak sen; sana kim dedi vatanımızın evlatlarımızdan değersiz olduğunu; sana mı sorduk; zındık.
Özgür olacaklarmış; eşit olacaklarmış; kim ne yapmıştı özgürlüğünüze, eşitliğinize; benim girdiğim okula girdiniz de girdirmediler mi; benim girdiğim iş imtihanına girdiniz de girdirmediler mi; benden eksik, benden fazla yanınız neydi de azdınız; sefaletse bende çektim; yoksulluk, açlıksa bende çektim; işsizlik, parasızlıksa bende çektim; bu ülkenin çoğunluğu çekti, hala çekiyor; 800 liraya talim ederek yaşıyor insanlar; sizin benden üstünlüğünüz ne de baş kaldırdınız; evlatlarımızı öldürdünüz; kaldı ki sefaletinizin de, geri kalmışlığınızın da tek sebebi yine sizsiniz; kendiniz; bir adamın 15, 20, 25, 30 çocuğu olursa o çocuk sefalet çekmeyecek te ben mi çekeceğim; doğurmayın senede bir de adam gibi yaşatın 2,3 tane çocuğunuzu; bu ülkedeki herkesin yaptığı gibi; bir defa da kendinizde arayın suçu; onu, bunu suçlamadan önce; kim diyor size ?senede bir yavrulayın; devlet nasıl olsa bakar? diye? Karadeniz insanı mısır ekmeği, lahana, fasulye; ege, akdeniz insanı yeşillik; iç anadolu unlu gıdalar ile beslenirken güney doğu insanı etsiz sofra kurmuyor; nereden geliyor bu ağalık; etin destanını yazmışlar; güneydoğu sofrası eşittir et ve bilumum tatlılar; nereden geliyor bu bolluk; bu asilzadelik; bir anlayalım! Et yedikçe etoburluktan saldırganlaşmış ona buna saldıryorlar; bütün etobur hayvanlar gibi. Aslan, sırtlan, kaplan, kurt, köpek vs; hangisini yakıştırmak istediğinize bağlı bu seçim; ben sırtlan ve köpekten yana kullanıyorum seçim hakkımı. Onlara önerim biraz daha otobur bir beslenme tarzına yönelmenizdir; iyi gelir.
Son günlerde pkkya katılımlar artmış; pkk ?sizi kürdistan polisi yapacağız? güvencesiyle gençleri kendine çekiyormuş; Diyarbakır?a otobüsler kalkıyormuş bu sebeple; akp-pkkyı palazlandırmayı, güçlendirmeyi iyi başardı yani; en iyi icraatları; tebrikler. Bir yandan da ermeni olma yolunda artışlar olmaya başlamış; ?benim soyum ermeni? diyerek ermeniliğe geçenlerde artış olmuş; yazdığım facebook paylaşımları boşuna değilmiş demek ki; el altından örgütleniyorlar. ?Batan geminin malları bunlar; alan var mıııı?
Biraz konuya limon sıkmak gibi olacak ama; onlar hep yapıyorlar; bir defa da ben yapayım; bu ayran konusunda başbakanla hemfikirim; adamın her söylediği kötü olacak değil ya; bağırsakla ilgili problemleri olduğu için; ve sanırım bağırsak kanseri; doktorlar tarafından ayrana yönlendirilmiş ve faydasını görmüş olmalı ki ayranı öneriyor; haklı; yoğurt ve ayran sadece bizim değil bütün insanlığın en iyi yiyeceği, içeceği; her anlamda; benim de baş yiyeceğim; içeceğim; sanıldığının ve bilindiğinin çok ötesinde faydaları var yoğurt ve ayranın.
***Çözüm süreci denilen sürecin hemen başında; 9 ocak 2013?te Sakine Cansız öldürüldü; Fransa?daki onca kamera ve güvenliğe rağmen katili bulunamadı; pkk?ya silah tedarik eden kürt asıllı dede hasan 17 ocak 2013?te Rus güvenlik güçleri tarafından öldürüldü; son olarak ta 27 nisanda uyuşturucu baronu olarak bilinen; kırmızı bültenle aranan tek türk tutuklandı; bütün bunlar pkk ile çakışan isimler; üstüste çözülmeleri; üstelikte bu çözüm sürecinde; tesadüf olmamalı.
BDP başkanı Selahattin Demirtaş yemin billahlar etmeye başladı; pazarlık yapılmadığına dair; hiç istemiyorlar bir geri dönüş yaşanmasını BDP?liler; AKP?lilerden bile çok; buradan öte bir yere varamayacaklarına akılları kesmiş olmalı; milleti bir türlü aşamadıkları için bu yeminler elbette; hele bir aşsınlar milleti; işi garantiye alsınlar ondan sonra bir bir ortaya çıkar talepler; restleşmeler; sertleşmeler. Nabza göre şerbet veriyorlar; duruma göre ya atak yapıyor ya da geri adım atıyorlar; bir ileri bir geri şeklinde yürüyor hareketleri; yalnız geri dönüşü istemedikleri çok açık; bu süre içinde onlarda da bir çözülme, gevşeme oldu elbette; bir daha pkklıları toparlamak, biraraya getirmek; yeniden gaz vermek zor olacaktır; rehavet onları da sardı ne de olsa; hızları kesildi; direnişleri düştü. Öte yandan Ahmet Türk, AKP?lileri bu işi çözemezlerse Silivri?yi boylamakla tehdit ediyor; iş oldukça ilginç bir hal almaya başladı. Bu aralar; son iki ayda 214 kck tutuklusu serbest bırakılmış; sahi niye tutuklanmışlardı ki?
***Bülent Arınç pkklılar için ? cehennemin dibine gitsnler? demiş; arasıra düşündüğünü ağzından kaçırmak gibi bir huyu var Arınç?ın; kendi içindekini ayan ederek aslında herkesin içinde olanı ve dile getirmediği şeyi söylemiş; işin bütün özeti bu cümlede saklı; ?cehennemin dibine gitsinler?. Arınç? ın bu sözü üzerine Demirtaş ise ? mekanınız cennet olsun? demiş pkklılara; inşallah tez elden olur dileği;)))) yalnız Arınç?ın dediği gbi cehennem mi yoksa Demirtaş?ın dediği gibi cennet mi olacağı Allah?a kalmış.
***?Gerçek şu ki, nükleer enerjinin ne ucuz, ne güvenli, ne de temiz olduğunu; binlerce yıl saklanması gereken nükleer atıklar sorununun çözülemediğini artık aklı başında bütün dünya biliyor. Biz de bilmeliyiz. Nükleere değil, giderek ucuzlayan yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmalıyız. Zengin doğalgaz ve petrol kaynaklarının bulunduğu bir bölgenin tam ortasındayız. Yenilenebilir enerji üretimini yeterli hale getirene kadar, rahatlıkla bu kaynaklardan yararlanabiliriz. Türkiye?nin bölgesinde ?lider ve stratejik konumunu güçlendirmek için? nükleer silah edinmesine de kesinlikle ihtiyaç yok. Türkiye?yi güçlü kılan demokrasisi ve çalışkan halkıdır?. Şahin Alpay; Zaman gazetesi yazarı.
***Milletvekillerine trafikte üstünlük hakkı geliyormuş; ambulanslara olduğu gibi; trafiğin yoğun olduğu yerlerde ve saatlerde ambulanslara bile yol açmakta zorlanılırken 600 milletvekili ile nasıl baş edeceğiz? Ayrıca bana ne milletvekilinden; bu kadar rahatsız oluyorlarsa trafikten, kendilerine özel yasa çıkarmak yerine trafiği rahatlatmanın yollarını arasın bulsunlar; bunu bile beceremiyorlarsa biz ne çekiyorsak trafikte onlar da çeksinler; hiçte yol vermem açıkçası; inadına vermem üstelik. Trafiği daha çok içinden çıkılamaz hale getirmeye ne hakları var; trafikteki herkesin canı burnunda zaten; herkes burnundan soluyor; kimse katlanmaz böyle bir trafik üstünlüğüne; trafikte olaylar çıkar; benden söylemesi. Yeri gelir ben bile yaparım; akıl, us dinlemem; hiçbir şey yapamasam yanlışlıkla çarpmış gibi çarparım; gidebiliyorsa gitsin o zaman gideceği yere; nasıl olsa trafik sigortam var; kaskom var; sadece benim değil herkesin var. O da olmadı feda ederim arabamı bu uğurda; o vuruklarla şan ve şerefle gezerim. Hangi partiliye vurduğumun da hiç önemi olmaz ama yinede AKP?li olması tercih sebebimdir.
Sadece bu kadar da değil; bir dolu kıyak hak hazırlamışlar kendileri için; 4 parti sonunda uzlaşabilecekleri ortak bir nokta bulmuşlar; ne kadar sevindirici bir gelişme bizler için.
***Biz onlara o oyları bizim haklarımızı korumaları için mi verdik yoksa kendilerine özel haklar çıkarabilmeleri için mi? Dün meclis kapısının önünden geçerken bastım kornaya; tabi kimse bir şey anlamadı; her geçen bir kez basacak olursa kornaya ne denmek istendiği anlaşılır sanırım. Trafiğin keşmekeşi yetmiyormuş gibi 600 tane daha deli ekleyecekler trafiğe; ne münasebetle; çektiğimiz az mı geliyor trafikte; birde işin yoksa 600 deliye yol ver; bir trafik meselesini halledemiyorlar; bizi iteleyip kakalayacaklar akıllarınca. Meclisi karıştırdıkları yetmedi yollarında b.kunu çıkaracaklar. Başbakan ve diğer üst kademenin geçişlerinde kapatılan yollar, trafik polislerinin telaş ve hoyratlığı bile çekilir iş değilken üstüne 600 tane daha deli eklemek niyetindeler; daha ne kadar sürü, koyun sürüsü yerine koymaya çalışacaklar bu milleti? Dingonun ahırına dönecek iyice yollar.
***MHP ve CHP bu yasaya destek vermekten vazgeçmişler; baştan onay vermeleri hataydı zaten. AKP hala diretiyor ama inadında; onlarda da bu beklenir zaten. Birde anlayamadığım bir yönü var bu olayın; adamın biri; birileri çıksa ve milletvekiliyim diye öne geçmeye çalışsa; kimlik mi soracağız; neye dayanarak yollarda bu işi sürdürecekler; hiç akıllı bir iş yaptıkları var mı Allah aşkına? Birde düğünlerde taktıkları altınlar devletin kesesine eklenecekmiş; takmasınlar; kime takıp kime takmadığı nereden bilinecek; bu 600 kişinin kontrolü nasıl sağlanacak; Türkiye havaya altınların savrulacağı bir refahlıkta değil görüldüğü gibi; biri 5 tane takacak sözün gelişi; diğeri şirin görünmek için 500 tane; nasıl ayarlanacak oran; nereden geliyor bu değirmenin suyu; kendilerine gelince şapur şupur; bize gelince yarabbi şükür; yok öyle dava; kendilerine yaptıracakları estetik ameliyatların parası bile devletten çıkacakmış; yaptırmasınlar; yüzlerinde pilav mı yiyoruz; deli bunlar; bizim vergilerimizden çıkıyor o paralar; bizim sırtımıza bindiriyorlar sonradan ÖTV?yi; KDV?yi; “başka türlü olmuyor” diyerekten; haberleri var mı?
***9 Mayıs günü Erdoğan NBC?ye ?ABD, Suriye?ye karadan girerse destekleriz? dedi; 11 Mayıs günü; yani bugün Hatay Reyhanlı?da bombalar patladı; ölü sayısı 40; yaralı sayısı 100; şimdilik. ?Gel, gir, girebiliyorsan? dedi Esad Erdoğan?a ve Amerika?ya; haklı olarak. Baş ne tarafa giderse ayak o tarafa gidermiş; olan günahsız halka oldu yine. Bir başbakan ne zaman, nerede, ne konuşacağını bilmezse olacağı bu; külhanbeylik sökmüyor bu işlerde anlaşılan.
Be First to Comment