Operatör Doktor Hakan Çoker’in düşünceleri;
?Huzurla içeride büyüyen bir bebek var. Hiçbir şeye hazır değil. Doğum başlamamış. Doğumun anneyi anne yapan, bebeği hayata hazırlayan hormonları henüz salgılanmamış.
Birdenbire bir pencere açılıyor, tutup çekiliyorsunuz. Ameliyat spotları gözünüzü yakıyor. Bebek daha o ilk andan itibaren kapatıyor gözlerini. Sonra ona güven veren kordon kesiliveriyor. Ve aldığı ilk nefesle baş başa kalıyor. Akciğerleri ilk kez havayla doluyor. ?Annem nerede?’ diye düşünürken tanımadığı ellerde hayat macerası başlıyor. Bedeni onun için zımpara sayılabilecek örtülerle siliniyor. Boğazına hortumlar sokuluyor. Yine ışıklar altında. Odada sevinç adına gürültü var. Uzun bir süre annesizliği yaşıyor. Güvensizliği. Sonra annesine gösteriliyor. Bir hediye gibi 5 dakika belki tutuluyor ve yine yabancı ellerde yalnızlaşacağı kuvöze doğru yollanıyor.
Herkes mutlu, doktor mutlu, anne mutlu, doğru kararı verdiği düşünüyor ama bir tek kişiye fikri sorulmuyor…
O yeni doğan bebeğe!?
Ona göre ?Hem anneler hem de doktorlar korkularının esiri… Zorunlu sezaryen mükemmel bir kurtarma ameliyatı ama ?planlı sezaryen’ tıbbi açıdan bir hata…Doğumların en kötüsü PLANLI SEZARYEN ?
Doç. Dr. Tolga Ergin’in düşünceleri;
‘Burada en büyük sorun anne adayının korkusu. Daha önce doğum yapmış annelerin anlattığı doğum anıları, anne adayının korkmasına ve sezaryene meyil etmesine neden oluyor. Doğum eylemi uzun bir süreç ve doğum ağrısı, hakikaten şiddetli bir ağrıdır. Ancak bu ağrı nedeniyle sezaryeni tercih etmek doğru değil. Normal doğum için; “Sonuçta bu zamana kadar tüm memelilerin yaptığı doğum yöntemi. Anne çok çabuk iyileşiyor, hemen ertesi gün bebeğin bakımı ile yakından ilgilenebiliyor. Hemen bebeğini emzirebiliyor. Bütün doğum sürecini yaşayan anne, duygusal açıdan yüksek bir seviyeye çıkıyor, özgüveni artıyor ve bu durum ona, psikolojik olarak avantaj sağlıyor. Mecbur kalmadıkça sezaryen yaptırmayın.” diyor.
Dr. Bülent Urman?ın düşünceleri;
Türkiye’de sezaryen oranı yükseliyor. özel hastanelerde sezaryen oranı yüzde 100’e yakın. Devlet ve üniversite hastanelerinde de hayli yüksek bir oran söz konusu. Oysa gelişmiş Kuzey Amerika’da bu oran yüzde 23 civarında. Avrupa’da yaklaşık yüzde 15 ile 20 arasında. İrlanda’da ise bu oran yüzde 8. ülkemizdeki artışta iki faktör söz konusu: Hasta ve doktor. İyi eğitilmemiş, normal doğumun ne olduğunu bilmeyen, kulaktan dolma bazı bilgilerle hareket eden ve bir takım korkular edinmiş kadını, normal doğuma yönlendirmek zor oluyor. çevresindeki arkadaşlarının neredeyse tamamının sezaryenle doğurduğunu, sezaryenin ne kadar kolay, ne kadar rahat’ olduğunu dinleyen kadın, koşullanmış olarak doktor karşısına çıkıyor.
Normal doğumun ağrısı çekilir mi, normal doğum yaparsan her tarafın yırtılır, gelecekte organların sarkar, seks yapmaktan zevk almayacaksın’ gibi yanlış bilgilerle de hastalar giderek normal doğumdan uzaklaştırılıyorlar. Üstelik bazen bizzat doktorları tarafından. Ben normal doğum yaptırtmıyorum, sezaryen olacaksan bana gel yaklaşımında bulunan doktoru dışlayacak bir gebe toplumu oluşması lazım. Özel hastanelerin, eğitim programlarına ağırlık vermeleri lazım. Elbette, sigorta şirketleri ya da tedavi ücretlerini karşılayan üçüncü kurumların oto kontrol mekanizmaları da, normal doğumun önünü açacak nitelikte olmalı.
Op. Dr. Kamil Kurt?un düşünceleri;
?Maalesef ülkemizde kadınların daha kolay olarak düşündükleri sezaryenle doğumu tercih etme oranının çok fazla. Normal doğum doğal ve fizyolojik bir süreç, sezaryen ise gerektiğinde yapılan bir ameliyattır. Maalesef anne adayları zahmete katlanmama, bir an önce doğumdan kurtulma düşüncesiyle sezaryeni tercih ediyor. Unutulmamalıdır ki normal doğumdaki sancılı süreç bebeğin dış dünyaya uyumunu hazırlar ve anne ile bebek arasındaki duygusal bağı güçlendirir? dedi. Ayrıca ?Normal doğumun dezavantajlarını düşünecek olursak önceden doğum tarihini ve zamanını ayarlamak mümkün değildir. Doğum her hangi günün herhangi saatinde başlayabilir. Anne adaylarını bu durum korkutmaktadır. Ya doğumum başladığında profesyonel yardım alamazsam endişesi anne adaylarını sezaryen ile doğuma yöneltmektedir.
Bu sorun günün herhangi bir saatinde ulaşabileceği profesyonel yardım garantisi verilerek aşılabilir. İkinci önemli neden ise anne adaylarının abartılı anlatılan doğum sancılarından korkmalarıdır. Günümüzde analjezi alanında gelişen ilerlemeler ve epidural Anestezi konusunda artan tecrübeler ile doğum sancılarını hissetmeden anne adayları normal doğumun mucizevi tadını ve bebeklerinin eşsiz kokularını doyasıya yaşarken doğumun nahoş olan sancı ve ağrı duyusunu hissetmemektedir. Gebeliğin ilk gününden itibaren anne adayları normal doğum hakkında bilgilendirilmeli ve normal doğum için cesaretlendirilmelidir. Doğum anında yanında profesyonel yardım olacağı anlatılmalıdır. Sezaryenın bir Ameliyat olduğu asla akıldan çıkarılmamalıdır? diye konuştu.
Grete Flach?ın düşünceleri;
Hamilelik hastalık değil, doğal bir olaydır. Hamilelikten, doğumdan korkmayın. Sayısız canlı dağlarda, ormanlarda doğum yapıyor ve neslini sürdürüyor. Doktorsuz, ebesiz. Doğal bir olay. Doğum kadının zor saatleri olarak görülmemelidir. Bu korku ve kaygı ile geçirilen gebelik bebeğin karakterini etkiler. Doğum tamamen normal ve doğal bir olay. Doğum saatleri sizin zor saatleriniz değil, mutluluk saatlerinizdir. Çocuğunuzu dünyaya getirmenin sevincini yaşayın.
Hamile kadın çok, iki kişilik yememeli ama iyi beslenmelidir. Yumurta, et, taze sebze, meyve, salata, süt, yoğurt. Hamileyim diye boş oturmak tehlikelidir. Hamile hareket halinde olmalıdır ama ağır işlerden son aylarda kaçınmalıdır. Tarlada çalışırken sıhhatli doğum yapan kadınların sayısı hiç az değildir. Doğumdan 6 hafta önce ve 6 hafta sonra cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Günde 15 dakika çömelerek ayaklarının üzerinde oturmak doğuma hazırlar. Doğum kolaylaşır.
Yıkanmak vücudu temizlemenin yanı sıra kan akışını düzenler. Su ve sabun yeterlidir. Yürüyüş faydalıdır. Bebek mümkün olduğunca uzun zaman emzirilmeli, doğru beslenmeye devam edilmelidir.
İlk gebeliğimde okumuş olsaydım keşke Grete Flach?in söylediklerini.
Bunlarda benim düşüncelerim.
Ödlek olarak bilinen tavuğun her gün yaptığı yumurtlama işlemini biz bir kez yapmaya korkuyoruz. Bu korkular destekleniyor elbette, birilerinin cepleri biraz daha dolsun diye. Korkutuluyoruz. Bebeğinize ve kendinize güvenin. Bunu başarabilirsiniz.
Doğada yüzbinlerce doğum yaşanıyor canlılar arasında. Kaç tanesi doğum yaparken ölüyor veya sezaryen gerekiyor? Bu, biz insanların abartmasından başka bir şey değil. Kendinizi gereksiz korkulara kaptırmayın.
Hamilelik boyunca vücut kendini doğuma ve doğum sonrasına hazırlar. Meme uçlarının rengi koyulaşır. Pütürler, fazla deriler atılır meme ucundaki, emzirmeye hazırlık olarak. Yaşanacak değişimlere ayak uydurmaya çalışır vücut. Beklediği sezaryen olmak değildir elbette.
Hamilelik boyunca uzanmaktan ve özellikle son 3 ayda ağır taşımaktan kaçının. Daha önce sezaryen oldu iseniz daha da dikkat edin. Ben 3. gebeliğimin 7. ayından itibaren 5 kilo süt taşıdığım için yatmak zorunda kaldım. Normal doğum yapabilmek için elinizden gelenin fazlasını yapın.
Loğusa şerbetleri, meyve suları, sütlaçlar, şekerli bisküviler. Bunlar süt değil, loğusada kilo yapar. Başka bir işe yaramaz. Diyelim ki yaptı, şekerin insana bir faydası yok ki onun yaptığı sütten bebeğe bir fayda olsun. Olabildiğince doğal beslenmek, etten, sütten, sebze, meyveden oluşan bir yiyecekler bebeğiniz için gerekli olan sütü sağlayacaktır. Doğaya ve doğal olana güvenin.
Cola ile süt yapan anneler tanıdım, sütleri o kadar boldu ki! Ama bebekleri büyümedi. Bebeğine bir faydası olmadı o bol sütün. Sütünüzün olması değil nelerden yapıldığı önemli bebeğe yararlı olması için. Unutmayın inek sütünü doğadan yedikleri ile, ot ile yapar.
Gebelik süresince, özellikle son üç ay ve emzirme süresinde süt içmek çok önemli. Yanısıra yoğurt ve yeşillikler yemek. Bebek sizden kendine gereken kalsiyumu her koşulda alacaktır. Siz yiyeceklerle bu kalsiyumu yerine koymazsanız dişlerinizden, sağlığınızdan olursunuz.
Mart’12
‘Hamilelikte son 3 ayda tuz azaltılmalı; ödem ve tansiyona sebep olabilir. Sarımsak bir tansiyon düşürücüdür. Sarımsaklı yoğurt uyku getirir. İlk 3 ayda tuzlu ve ekşiler bulantıyı, iştahsızlığı, tiksinmeyi azaltabileceğinden tercih edilebilir. Hamileler omega 3 ve kalsiyum açısından zengin beslenmeli. Omega 3 bebeğin beyin ve göz gelişimi; annenin sinir sistemi için gerekli. Vücutta depolanamadığı için her gün düzenli olarak alınmalı. Semizotu, ceviz ve balıkta var omega 3. Hamilelikte kalsiyum kaybı çok fazla olur vücutta. Kalsiyum beyaz peynir, kaşar peyniri, yoğurt, süt ve yeşilliklerde var. Her gün iki ceviz, haftada iki gün ıspanak, iki gün balık, iki gün semizotu, her gün iki bardak süt, bol, bol yeşil yapraklı sebzeler ve mevsim sebze ve meyveleri tüketilmeli. İlk üç ayda bulantılar nedeniyle iyi beslenilemezse endişe edilmemelidir. İlk üç ayın sonrası daha önemlidir. Adaçayı ve sinameki gibi bitki çaylarından; salam, sucuk, sosisten; çay, kahve, koladan uzak durulmalı. Düşük kilolu annelerin düşük kilolu bebekleri, fazla kilolu annelerin fazla kilolu bebekleri olmakta.’
Bir kadın doğum uzmanının gebelikle ilgili bilgileri bunlar.
Bir başka WordPress blogu.
- A, Ana Sayfa 1
- Aşk Şarkılar Mart’10
- Aşk, Aşk 1 Mart’10
- Bilg. Bağımlılığı 1 Mart’11
- Bilg. Bağımlılığı 2 Aralık’11
- Eğitim Nisan’10
- Estetik Ameliyat 1 Mart’10
- Estetik Ameliyat 2 Aralık’11
- Estetik Ameliyat 3 Ağus.’12
- film, 2018
- Film, komedi
- Film, Türk
- Film, yabancı
- Gündem 1 Ekim’11
- Gündem 1a Ekim’11
- Gündem 1b Nisan’12
- Gündem 1c Mayıs’12
- Gündem 1d Haziran’12
- Gündem 1e temmuz’12
- Gündem 1f ağustos’12
- Gündem 1g eylül’12
- Gündem 1h eylül’12
- Gündem 1ı Ekim’12
- Gündem 1j Ekim’12
- Gündem 1k Kasım’12
- Gündem 1kk Kasım’12
- Gündem 1l Aralık’12
- Gündem 1ll Aralık’12
- Gündem 1m Ocak’13
- Gündem 1mm Ocak’13
- Gündem 1n Şubat’13
- Gündem 1o Mart’13
- Gündem 1oo Mart’13
- Gündem 1p Nisan’13
- Gündem 1pp Nisan’13
- Gündem 1ppp Nisan’13
- Gündem 1r Mayıs’13
- Gündem 1rr Mayıs’13
- Gündem 1rrr Mayıs’13
- Gündem 1rrrr Mayıs’13
- Gündem 1s Haziran’13
- Gündem 1ss Haziran’13
- Gündem 1sss Haziran’13
- Gündem 1ssss Haziran’13
- Gündem 1t Temmuz’13
- Gündem 1tt Temmuz’13
- Gündem 1u Ağustos’13
- Gündem 1uu Ağustos’13
- Gündem 1v Eylül’13
- Gündem 1vv Eylül’13
- Gündem 1vvv Eylül’13
- Gündem 1y Ekim’13
- Gündem 1yy Ekim’13
- Gündem 1yyy Ekim’13
- Gündem 1z Kasım’13
- Gündem 1zz Kasım’13
- Gündem 2a Aralık’13
- Gündem 2aa Aralık’13
- Gündem 2b Ocak’14
- Gündem 2bb Ocak’14
- Gündem 2c Şubat’14
- Gündem 2cc Şubat’14
- Gündem 2ccc Şubat’14
- Gündem 2d Mart’14
- Gündem 2dd Mart’14
- Gündem 2ddd Mart’14
- Gündem 2dddd Mart’14
- Gündem 2e Nisan’14
- Gündem 2f Mayıs’14
- Gündem 2ff Mayıs’14
- Gündem 2g Haziran’14
- Gündem 2gg Haziran’14
- Gündem 2h Temmuz’14
- Gündem 2hh Temmuz’14
- Gündem 2ı Ağustos’14
- Gündem 2ıı Ağustos’14
- Gündem 2j Eylül’14
- Gündem 2k Ekim’14
- Gündem 2l Kasım’14
- Gündem 2m Aralık’14
- Gündem 2n Ocak’15
- Gündem 2o Şubat’15
- Gündem 2p Mart’15
- Gündem 2r Nisan’15
- Gündem 2s Haziran’15
- Gündem 2ss Haziran’15
- Gündem 2sss Haziran’15
- Gündem 2t Temmuz’15
- Gündem 2u Ağustos’15
- Gündem 2v Eylül’15
- Gündem 2y Ekim’15
- Gündem 2z Kasım’15
- GÜNDEM 3a Aralık’15
- Günlük 1 Mart’10
- Günlük 1 Mayıs’10
- Günlük 1a Eylül’11
- Günlük 1b Ocak’12
- Günlük 1c Mart’12
- Günlük 1d Haziran’12
- Günlük 1e Temmuz’12
- Günlük 1f Ağustos’12
- Günlük 1g Eylül’12
- Günlük 1h Kasım’12
- Günlük 1l Ocak’13
- Günlük 1ll Ocak’13
- Günlük 1m Şubat’13
- Günlük 1mm Şubat’13
- Günlük 1n Mart’13
- Günlük 1nn Mart’13
- Günlük 1o Nisan’13
- Günlük 1oo Nisan’13
- Günlük 1p Mayıs’13
- Günlük 1pp Mayıs’13
- Günlük 1r Haziran’13
- Günlük 1s Temmuz’13
- Günlük 1t Ağustos’13
- Günlük 1u Eylül’13
- Günlük 1v Ekim’13
- Günlük 1vv Ekim’13
- Günlük 1y Kasım’13
- Günlük 1z Aralık’13
- Günlük 1zz Aralık’13
- Günlük 2a Ocak’14
- Günlük 2aa Ocak’14
- Günlük 2b Şubat’14
- Günlük 2bb Şubat’14
- Günlük 2c Mart’14
- Günlük 2cc Mart’14
- Günlük 2d Nisan’14
- Günlük 2dd Nisan’14
- Günlük 2e Mayıs’14
- Günlük 2ee Mayıs’14
- Günlük 2f Haziran’14
- Günlük 2ff Haziran’14
- Günlük 2g Temmuz’14
- Günlük 2gg Temmuz’14
- Günlük 2h Ağustos’14
- Günlük 2ı Eylül’14
- Günlük 2ıı Eylül’14
- Günlük 2j Ekim’14
- Günlük 2jj Ekim’14
- Günlük 2k Kasım’14
- Günlük 2l Aralık’14
- Günlük 2m Ocak’15
- Günlük 2n Şubat’15
- Günlük 2nn Şubat’15
- Günlük 2o Mart’15
- Günlük 2oo Mart’15
- Günlük 2p Nisan’15
- Günlük 2pp Nisan’15
- Günlük 2r Mayıs’15
- Günlük 2s Haziran’15
- Günlük 2ss Haziran’15
- Günlük 2t Temmuz’15
- Günlük 2tt Temmuz’15
- Günlük 2u Ağustos’15
- Günlük 2uu Ağustos’15
- Günlük 2uuu Ağustos’15
- Günlük 2v Eylül’15
- Günlük 2vv Eylül’15
- Günlük 2y Ekim’2015
- Günlük 2z Kasım’15
- Günlük 3a Aralık’15
- Günlük 3b Ocak’16
- Günlük 3c Şubat’16
- Günlük 3d Mart’16
- Günlük 3e Nisan’16
- Günlük 3f Mayıs’16
- Günlük 3g Haziran’16
- Günlük 3h Temmuz’16
- Günlük 3ı Ağustos’16
- Günlük 3j Eylül’16
- Günlük 3k Ekim’16
- Günlük 3l kasım’16
- Günlük 3m Aralık’16
- Günlük 3n Ocak’17
- Günlük 3o şubat’17
- Günlük 3p mart’17
- Günlük 3r nisan’17
- Günlük 3s mayıs’17
- Günlük 3t haziran’17
- Günlük 3u temmuz’17
- Günlük 3v ağustos’17
- Günlük 3y eylül’17
- Günlük 3z ekim’17
- Günlük 4a kasım’17
- Günlük 4b aralık’17
- Günlük 4c ocak’18
- Günlük 4d şubat’18
- Günlük 4e mart’18
- Günlük 4f nisan’18
- Günlük 4g mayıs’18
- Günlük 4h haziran’18
- günlük 4ı temmuz’18
- Günlük 4j ağustos’18
- günlük 4k eylül’18
- Günlük 4l ekim’18
- günlük 4m kasım’18
- günlük 4n aralık’18
- günlük 4o ocak’19
- günlük 4p şubat’19
- günlük 4r mart’19
- günlük 4s nisan’19
- günlük 4t mayıs’19
- günlük 4u haz.tem’19
- günlük 4v ağustos’19
- günlük 4y eylül-ekim’19
- günlük 4z kasım’19
- günlük 5a aralık’19
- günlük 5b ocak’20
- günlük 5c şubat’20
- günlük 5d nisan’20
- günlük 5e mayıs’20
- günlük 5f haziran’20
- günlük 5g temmuz’20
- günlük 5h ağustos’20
- günlük 5ı eylül’20
- günlük 5j kasım’20
- günlük 5k aralık’20
- günlük 5l ocak’2021
- günlük 5m şubat’21
- günlük 5n mart’21
- günlük 5o nisan’21
- günlük 5p haziran’21
- günlük 5r ağustos’21
- günlük 5s ekim’21
- günlük 5t ocak’22
- günlük 5u şubat’22
- haşimato ocak 2020
- Hitit ayaş termal, doğan jeotermal şirketler grubu 1 Mayıs’12
- Hitit ayaş termal, doğan jeotermal şirketler grubu 2 Mayıs’12
- Hitit ayaş termal, doğan jeotermal şirketler grubu 3 Mayıs’12
- Hitit ayaş termal, doğan jeotermal şirketler grubu 4 Ağustos’12
- Kadın Erkek Mart’10
- Kadın Olmak Mart’10
- Kadın, Acı Nisan’10
- Kadın, Dayak, Din Mart’10
- Kadın, Miras, Hak Nisan’12
- Kadın; 8 Mart, Mart’12
- Kadın; Alışveriş Mayıs’10
- Kadın; Çok Eşlilik Ekim’11
- Kadın; Düş Kırıklığı Kas.’11
- Kadın; Güzellik Mart’10
- Miyom 1 Ocak’13
- Miyom 2 Mart’13
- Sağlık Dr. Öz 1 Ekim’11
- Sağlık Dr. Öz 2 Mayıs’13
- Sağlık Dr. Öz 3 Ekim’13
- Sağlık Dr. Öz 4 Aralık’13
- Sağlık; Beslenme Mart’10
- Sağlık; bpa, göz 2011
- Sağlık; Güneş Haziran’11
- Sağlık; İlk yardım Şubat’12
- Sağlık; Kazalar Mayıs’11
- Sağlık; Kilo, 2011
- Sağlık; Ortodonti Şubat’11
- Sağlık; Saç Mayıs’10
- Sağlık; Şeker, Tans. Nis.’10
- Sağlık; Sigara Nisan’10
- Sağlık; Yavuz Dizdar Nisan’12
- Sezaryen 1 Mart’10
- Sezaryen 2 Mart’10
- Sezaryen 3 Mart’10
- Sezaryen 4 Şubat’11
- Sezaryen, 38 Hafta Ekim’11
- Sezaryen; Yorum Mart’11
- Yaşam; Eşcinsellik Mart’10
- Yaşam; Trafik 2012
- Yaşam; Tüketici Kasım’10
- Yaşam; Umut Taciri Haz.’11
- Yaşam; Yol; Eylül’11
- Yaşar Nuri Öztürk 1 Ocak’12
- Yaşar Nuri Öztürk 2 Mart’12
- Yaşar Nuri Öztürk 3 Mayıs’12
- Yaşar Nuri Öztürk 4 Kasım’12
- Yaşar Nuri Öztürk 5 Ocak’13
- Yemek İpuçları
- Yemek Lokantalar
- Yemek, Dünya 1
- Yemek, Dünya 3
- Yemek, Dünya, Kahvaltı
- Yemek, Dünya’dan
- Yemek; Akdeniz
- Yemek; Doğu Anadolu
- Yemek; Ege
- Yemek; G. Doğu Anadolu
- Yemek; İç Anadolu
- Yemek; Karadeniz
- Yemek; Lokanta Tarifleri
- Yemek; Marmara
- Yemek;; Türk
- Yemek;; yeni; pratik
- Yemek;; yeni; Ree
- Yemek;;2017
Be First to Comment