Gündem 2y Ekim’15
***Bir kez daha üstünden geçeyim, hdp, yani selahattin demirtaş Türklüğe karşı olduğunu söylemiyor, ki karşı, Atatürk’e karşı olduğunu söylemiyor, ki karşı, tiribünlere oynayarak erdoğana karşı olduğu yalanını üstüne basa basa söylüyor, ve her fırsatta erdoğanın yanında, arkasında yer alıyor, destekçisi olarak, karasunun deyişiyle oy için kalabalıkları kandırıyor, ve ne yazık ki o kalabalıklar da bu yalanlara kanıyor.
Demirtaş, “içinde devlet eli olmadan bu bombalar patlamaz, iç savaş, etnik savaş çıkarmak isteyenler var, miting yapmamalıyız” demiş, yabancı bir televizyona, direkt mağdura bağlıyor işi, soykırım yapıyoruz burada, o izlenimi vermeye çalışıyor, soykırımcıyız nede olsa, dünyaya bizi öyle göstermek niyeti, biz kürtleri toplu olarak katlediyoruz burada, o yüzden artık miting bile yapmayacaklar, batı bu sözleri böyle anlıyor, demirtaş böyle anlatıyor çünkü, ima bile etmiyor, açıkça bunu söylüyor, biz soykırımcıları batıya şikayet ediyor, yavuz hırsız ev sahibini bastırıyor, etnik kızıştırmayı sanki pkk değil de Türk toplumu yapıyormuş gibi, tiribün sanatçısı, kastanyetli cinsinden, kıvırtık, rakkase; dansöz, dansöz, bu tip oluşumlar ekmeklerine yağ sürüyor elbette, elbette hdp nin.
Bu bombalamayı yapabileceklerden biri de pkk, gözü kırpmadan insan öldürdüğünü çok iyi biliyoruz çünkü, ne derler bilirsiniz, savaşta her yol mubah, pkk için kesinlikle öyle, karasunun dediğinden işaretle elbette, ben yapacak değilim ya, o değil, bu değil, elbet biri yaptı, bir atan var o bombaları, Can Dündar’dan okudum sanırım, şu iki gün içinde, ambale oldum, hepsi birbirine karıştı, suruç veya diyarbakır bombasını hazırlayanlardan biri, ki bir pkklı, bomba atıldıktan sonra pkklıların “seçimler artık bizim” diye sevindiklerini söylemiş, o yazıyı aradım bulamadım, ama okuduğumdan adım gibi eminim, eh, aynı sonuçla, gözle bakacak olursak Ankara bombasına, bu durumda seçimler cidden onların, inanacak öyle çok saf ve aptal var ki!
Hep seçimler öncesi patlıyor bombalar, Diyarbakır patlaması seçim öncesi, seçimden iki gün önce, 5 haziranda, Ankara seçim öncesi, 20 gün önce, tesadüf mü, kimi sevimli gösteriyor bu durum, kimin işine yarıyor, akp nin işine yaramıyor, aksine prestiji sarsılıyor, oyları düşüyor, ışidle ne alaka anlayabilmiş değilim, kala kala hdp-pkk kalıyor, hdp nin oyları artıyor, sempatisi çoğalıyor, hdp-pkk nın işine yarıyor, başkasının değil, bu tarz bir saldırı biçimini en çok kullanan kim, yani canlı bombayı, kendine bu denli biat etmiş, beyinleri yıkanmış uşakları olan kim, pkk, bir dolu soru, bir dolu cevabı getiriyor.
Madem ki o bir canlı bomba, her şeyi göze almış, ve hedefi hdp, neden bir veya birkaç hdp milletvekilinin yanında patlatmıyor da o bombayı, ki o canlı bombanın yerinde ben olsam öyle yaparım, suruçta İstanbul’dan gelen günahsız gençlerin, Ankara’da anadolunun her bir yerinden gelmiş sıradan insanların yanında patlatıyor, o kadar hazırlanmış, planlanmış, bir bunu mu düşünememişler.
11’i Malatya chp gençlik kolları üyesi, Mersin’den, Aydın’dan, her yerden gelenler var, özellikle dışardan gelenlerin olduğu gar önü niye seçilmiş bombayı patlatmak için, işte bir soru daha, yanıtınız var mı? Benim bir yanıtım var mesela, bu yolla en az kayıpla atlatıyor hdp-pkk bu vartayı, kendi seçmeni, adamını öldürmemiş oluyor, iki türlü de karda, hem seçmen, adam kaybetmiyor hem de yenilerini katıyor partisine, kat be kat fazlasıyla, bu kadar aşağılık mı, hiç onurlu olduklarını düşünmüyorum, bu intibaya nasıl ulaştım acaba?
O da yetmedi birde devleti, yani bizi suçlu gösteriyor, bir taşla bu kaç kuş!
Ne çok komplo teorisi ürettim. Bunlar elbette birer varsayım, birer iddia, gözümle görmedim sonuçta, ama bu akıl yürütmeme engel değil, benim iddiam, ama tezlere de varsayımlardan ulaşılmıyor mu? Ve bence gerçek olma olasılıkları yüksek teoriler.
***Dahası da var, patlama saati 10.04, Diyarbakır treninin Ankara garına varış saati 10.35, başka delil isteyen var mı?Malatya’dan gelen iki tren var, biri o 10.35’te varan Diyarbakır-Malatya treni, diğeri sabah 06’da Ankara’ya varan Malatya treni, Malatyalıların gelmiş olması kafamı karıştırdı ama sabah 6’daki trenle gelmiş olmalılar, varış saati 10.35 olan Diyarbakır-Malatya treninin saatinden yarım saat önce gelmiş olması daha ihtimal dışı çünkü.
Hadi trenlerden, saatlerinden de tutturamadım diyelim, giden cenazelerin güneydoğu oranının az olmasına ne demeli, diğer bölgelerden daha fazla olması gerekmez miydi güneydoğunun? Buna var mı bir cevabınız?
Bombayı kimin koyduğu, patlattığı konusunda benim bulduğum bütün yollar pkk ya çıkıyor, yani pkk-hdp ye, çünkü birbirlerinden bir ayrı gayrılıkları yok. Işidin veya başka bir örgütün yaptığına da inanmıyorum, kim ne derse desin, o bombayı koyan ve patlatan pkk, başka biri değil, bunu yapmak içinde saydığım gibi pek çok sebebi var.
***4 hdp milletvekili adayının kardeşleri akp den adaymış, hdp-akp birbirine kardeş parti, chp değil, mhp değil, akp. Onlar birbirinin yardakçısı, yaltakçısı, ayrı imiş oyunu oynadıklarına bakmayın, hepsi Amerikanın oyunu, BOP oyunu, ikisinin de arkasında olan Amerika, Amerika hdp yi destekliyor mu, destekliyor, pkk nın baş koruyucusu, kollayıcısı kim, Amerika, açılım sürecini bize dayatan kim, Amerika, uygulayıcısı kim, akp, Amerika akp yi destekliyor mu, destekliyor, mesele bu kadar basit. Amerika bu koruyuculuk, kollayıcılığı akp ya da hdp nin kaşının gözünün hatırına mı yapıyor, bop için, güneydoğuyu İsraile kolayca hediye etmek için. Bizim uyanık solcularda hdp ile solculuk yaptıklarını zannediyor, oyun büyük, solcularda oyunun içinde piyon.
Amerika’nın yeni başkan adayı Türkiye’den toprak alınıp pkklılara verileceğini söylemiş, “onlara yeni bir ülkenin sözünü veriyorum” demiş, on gün önce, bu adam Türkiye’de mi seçimlere giriyor ki pkklılara sözler veriyor, Türkiye’den oy mu alacak, buna bir anlam vereniniz var mı, ne işine yarayacak o pkklılara verdiği söz, pkklılara söz verme gereğini neden duyuyor, pkklılar Amerikan seçmeni mi, güneydoğuyu İsrail’e vermesi daha mı kolaylaşacak pkkya verdiğinde, öyle olacak tabi, gitsin kendi kuzey güney savaşında zencilere yaptıkları kötülükler için özür dilesin, kendi kıçını örtmeyi bilsin önce.
***Cevaptır; Türk olmayı, Atatürkçü olmayı aştık, vatanımıza sahip çıkmayı becerebildik mi de iş bir kürt devrimine kaldı, ne mutlu kürtüm diyene mi diyeceğiz hep birlikte, diyelim ki ben demeyi kabul ettim, peki kürt kabul edecek mi ne mutlu çerkezim, lazım, gürcüyüm demeyi, bu topraklarda sadece kürtler yaşamıyor, her topluluk nasıl kabul edecek kürtüm demeyi, kürtler ortak bir ad olan Türklüğü bile kabul etmeyi kendilerine yediremezken herkes kürtlüğü mü kabul edecek, hele bir olsun o zaman gör sen ortalığı, kan gölüne döner her yer, kim, hangi uyruk kendine yedirir kürt hegamonyası altında yaşamayı, insan hayatına saygı duymanın, duymamanın nasıl olduğu asıl o zaman ortaya çıkar, adam olacak çocuk bokundan belli, hani karşısına konulan “barış-sever” olsa anlarım da, yok ki birbirlerinden farkları, devlet kötü, vahşide pkk kötü, vahşi değil mi?
Otuz yıldır otuz bin ölünün müessibi olan, insan hayatına olan saygısından mı yapmıştır bunu, o saygıyı görmek hiç zor değil, bir gün metrodan bilkent durağında inip belediye otobüsüne, ringe binersen büyük ihtimalle görürsün o insana, insan hayatına saygı duyan pkk nın sonuçlarını, ben her binişimde görüyorum, bilkentteki askeri rehabilitasyon merkezine gidiyorlar, hatta otur bir on, on beş dakika o rehabilitasyon merkezinin kapısındaki durakta, geleni, geçeni, giren çıkanı izle, yürüyemeyen, vücudunu kontrol edemeyen, tüm vücudunda istem dışı hareketleri olan, Allahım sen koru, veya organları eksik olan bir dolu genç insan, sağlıklı olabilecekken yarım kalmış genç erkekler, onun, bunun yardımına muhtaç bırakılmış, ne gelecekleri var ne de bugünleri, o ringe bin ve gör, o bu ülke için, senin, benim için yarım kalmış, ben onun için ne yapıyorum, yapabilirim, hiçbir şey, ama hiç değilse gördüğümde içim cız ediyor, minnet, saygı duyuyorum ve nankörlük etmiyorum, pkk ya duyduğun büyük acıma ve merhameti birde o eksikli insanlar için hisset.
At gözlüğü hiç yakışmıyor sana, at gitsin. Nefret enerjini daha doğru alanlara yönelt ki hiç değilse bir işe yarasın, ben öyle yapıyorum, asıl düşmanı gözden kaçırıyoruz böyle yapmadığımızda.
İnsan hayatına saygıdan bahsedebilmek için önce insan hayatına saygılı olmak, insan gibi yaşamayı bilmek gerekir, insan olmanın yolu da öldürmekten, yok etmekten, şiddetten geçmiyor, öldüren, ölüm makinesi haline gelmiş bir örgüt bana insan hayatına olan saygıdan mı bahsedecek, komik oluyor.
40 yıldır aynı terane, devrim, siz devrim devrim derken işler daha da tersine gidiyor, bir bakarsan görürsün, yerinde bile sayılmıyor, direkt geriye, siz misket oynayın daha, 40 yıl önce cennetmiş bu ülke, asıl şimdi batakta, bir hatırlatayım dedim.
Bu hdp ye takılan solcular hep “karşıyız, karşıyız” takımı, yıllardır dillerinden düşmeyen o, karşıyız, neye karşısın desen her şeye karşıdır, bir arkadaşım var öyle, kadın, yok “emek platformu, Cizre’de yaşayanlarla empati yapıyorum” zart, zurt diyor, sanırsın cihangir züppesi, ağız aynı ağız, 40 yılın karşıyız, karşıyız’cısı halbuki, ben “senin kafan karışmış, Cizre’de olanların, yaşananların sebebi bu devlet değil pkk” diyince de bozuluyor, kafası daha çok karışıyor.
İşte bu kısım solcular baktılar kendi başlarına bir halt edecekleri yok hiç değilse zalimlerin arkasına takılıp onlardan nasiplenelim demişler, rüzgarından faydalanmaya çalışıyorlar, sonuçta böyle garip bir ilişki yumağı oluşmuş, solculuk ve adam öldürme, vahşet, birbiriyle alakası olmayan iki kavram bir araya gelmiş, 40 yıl önce solcular göz kırpmadan adam öldüren insanlar mıydı, ölüm makinesi olan solcular değil faşistlerdi, faşistler bu özelliklerinden dolayı aşağılanır, kınanırdı, pis faşistler diye, yanlış mı hatırlıyorum, bir slogan vardı mesela, “analar doğurur, faşistler öldürür” diye, solculukta değişen ne, yeni trend bu mu, bu tezat değişimi hangi üst akla borçluyuz acaba?
Bir dolu arkadaşım var öyle, 5-10 tane, lise arkadaşlarım, şimdi facebookumdalar, o zamanın solcusu, şimdi hdp yolcusu, hiç birini öyle görmeye içim el vermiyor, hdp-pkk paylaşımları yaparken, o yüzden arkadaşlıktan silmiyor, takipini engelliyorum, böylece ne paylaştıklarını görmüyor ve belleğimde eski bildiğim halleri ile, onurlu halleri ile kalmalarını sağlıyorum, böylesi benim iç huzurum için daha sağlıklı. Bir iki yazdım aslına bakılırsa, baktım anlamaya niyetli değiller, bende çözümü öyle buldum.
***Aslına bakılırsa bu kadar yazmama gerek bile yoktu, bundan 32 yıl önce toplumbilim dersi hocam olan Özer Ozankaya’nın bu konu ile ilgili olarak facebookta paylaştığı yazıyı paylaşmam bile yeterli olurdu, bir kısmı şöyle, kopyalanmadığı için bir kısmını yazıyorum, tümüne facebook sayfasından bakılabilir; “Atatürk’ün uyarısı demokrasinin gereği idi; ‘Bütün ulus ve herkes, iyice biliniz ki, T.C. şeyhler, dervişler, mürit ve mansıplar ülkesi olamaz, bir tek tarikat(yol) vardır, uygarlık tarikatı! Uygarlığın gerektirdiğini yapmak insan olmak için yeter.’ Bu uyarıyı göz ardı edenler aynı zamanda pkk etnik terörüne de -isteyerek veya istemeyerek- yol açmışlardır” Yeterince aydınlatıcı olmuştur sanırım.
***Günlerdir, ki bugün 5. gün, ceset, yanık, etrafa saçılmış doku parçaları, organ kelimelerini duymaktan tv’den nefret eder olmuşum, her şeyi bu kadar olduğu gibi anlatmak, göstermek zorundalar mı sanki, bütün moralim alt üst oldu, tv’yi açasım gelmiyor, korkuyorum tv’yi açmaya, yeter, susun diye bağırasım geliyor, açmayacağım bir müddet, yetti canıma. Bir sürü acı yaşadık, depremler atlattık, askerlerimiz öldürüldü, hepsinde içimiz yandı, sarsıldık, ama böyle göz önünde olunca kokusu sanki içimize sindi, birde insan eliyle yapılınca acısı daha da artıyor, eridim, bittim.
***Ölümün adı herkes için ölüm, ölüm herkes için aynı, kaç aydır her gün asker, polis öldürülüyor, toplam sayısı Ankara bombasını geçer, onların acısı acı da askerin, polisin acısı acı değil mi, düğün bayram mı ediyor asker, polis cenazesi kaldıran evler, ortalık ateş çemberine çevriliyor Ankara bombası için, “devlet bizi nasıl korumaz, o ismi belli canlı bombaları nasıl yakalamaz” diye, sen askeri, polisi elini kolunu sallaya sallaya öldürecek, veya öldürenlere destek vermek için sokaklara dökülecek ve sonrada asker polis beni korumuyor diye ortalığa veryansın edeceksin, kadı mı haklı suçlu mu, senin adalet anlayışın da bu yönde mi, öyleyse tebriklerimi gönderiyorum, korunsun elbette, onlarda bizim insanlarımız, korunmasınlar demiyorum ancak içinde bulundukları durumu da bir görsünler isterim, işine geldi mi öyle, işine geldi mi böyle, çok uyanıklar şekerim.
Bu milleti, bu milletin polisini, askerini, insanını öpüp öpüp başlarına koysunlar hala onlara bı kadar müsamaha gösterdikleri için, onların iddia ettiği, yapılmadığı halde bizi soykırımcılıkla suçlamalarına rağmen, aksine hala koruyup kolluyorlar, memleketimin insanları, bizim insanlarımız diye, onlarda, pkk da olmayan bu duygu yoğunluğu, bu insanlık, aklı selim neyse ki bizlerde hala var, eğer olmasa bu ülkede kan gövdeyi çoktan götürürdü, ne askere kalırdı iş ne de polise, otuz bin evden pkk cenazesi çıkmış bu ülkede, her şehirden 500 tane, yarım kalanları saymadım bile, nasıl olsa halim, selimiz ya üstümüze üstümüze gelmekte bir sakınca görmüyorlar, soykırım yapıyormuşuz, bu ülkede soykırım yapan biri varsa o pkk dır, otuz yıldır yapıyor üstelik, bu milletinde sabrının biteceği bir sınır var elbet.
Kardeşin kardeşe kavgasıdır bu, bir an önce bitirilmesi gereken, insani sınırlara çekilmesi gereken, kızıştırlımayıp aksine söndürülmesi gereken, ne istiyorlar daha, rahat mı batıyor götlerine, benim ne kadar hakkım varsa onlarında var, ben ne yapabiliyorsam bu ülkede aynısını onlar da yapabiliyor, yapamadıkları, eksik olan hakları ne, okul kaydında kürt müsün diye mi soruluyor, yoksa tapu dairesinde, neyleri eksik, benden niye üste çıkmaya çalışıyorlar ki, benden üste çıkmaya çalışırlarsa ben buna izin verecek miyim, o da Türk vatandaşı bende, üstünlüğü nerede, neden o kendine imtiyazlar istiyorda ben o imtiyazlara sahip olamıyorum, bunun yolu eline silah almaktan, eşkiyalıktan mı geçiyor, hepimiz eşkiya olalım, karşılıklı birbirimizi öldürelim, bir beyin taşımayan hayvanlar, ilkel yaratıklar gibi, sonra önündeki kemiği paylaşamayan köpekler gibi birbirimizi öldürelim, bu mu istedikleri?
Yettiler artık, bu ülke 40 yıldır bir huzur görmedi onların hırtlıklarından, bu nasıl bir milletse, hiç mi utanma, arlanmaları yok, yüzsüzlük diz boyu, kıçlarına kalsa birde üste çıkacaklar mağdur edebiyatıyla, insan olma çizgisine geleceklerse gelsinler artık, baydılar çünkü.
Bütün bir ülkenin hızurunun içine sıçıyorlar, derdimiz yok, bir onlar, benim ne mecburiyetim var bir haftadır oturup kalkıp onlara kafa yoruyorum, kafam patladı, beyinlere gereksiz yere fazla mesai yaptırıyorlar, beyin israfı, hanım zayıflamak için ata binmiş, at zayıflamış misali onlar kudurmaktan kişneyip halay çekiyor, dertlerini çekmek bize kalıyor, hani bazen diyor ki şeytan, ver o göz koydukları toprakları, tık hepsini o topraklara, üstüne bahşişini bile koy, başının gözünün sadakası niyetine, lanet olsun de, kurtul, ondan sonra ne halleri varsa görsünler, köpekler gibi birbirlerini yemeye devam etsinler, ne gözleri doyar çünkü ne karınları, aynen devam ederler birbirleriyle, hırtlık, kışkırtıcılık genlerinde var, insanlıktan nasip almamışlar çünkü, böyle yaratıklarla yaşanır mı, nereye kadar. İnadına barışmış, hadi oradan, inadına köpeklik deseler daha yerinde bir betimleme olur.
Benim de canıma yetmiş demek ki, bunları söylediğime göre, bende doğru doğru, eğri eğri, canı sıkılan okumasın, 40 yıldır benim canımı sıkabildiklerine göre bende onların canını sıkma hakkına sahibim, bir kez olsun, öyle değil mi?
Ancak nefreti öğretmişler birbirlerine, nefretle şekil almışlar, şekillenmişler, yedisinden yetmişine öyle, öğretiyorlar bir sonraki nesillerine ki unutmasınlar, unutturmasınlar nefretlerini, bir kenara koymasınlar, kan kustursunlar insanlara, 20 yaşında bebeler bana kürt, türk tarihi dersi veriyorlar, yok şöyle olmuş, yok böyle olmuş, ben onda birini bilmiyorum onların bildiklerinin, cevapta veremiyorum çünkü bilgim yok, o bana öğretiyor, ya diyorum, hım diyorum, ne diyeyim, bilmiyorum, 50 yıl, 100 yıl önce olanları sanki kendi gözüyle görmüş gibi anlatıyorlar, belli ki ezberletilmiş, nefretlerini nesilden nesile aktarıyorlar, o çocuğa olabilecek etkilerini göremeyecek kadar gözleri dönmüş, ki bu bahsettiğim eğitimlisi.
Ben çocuklarımı asla öyle oldu, böyle oldu diye doldurmam, dolduruşa getirmem, sadece yeri gelirse doğru olan yönü, yanlışını gösteririm, o kadar, oturupta tarih dersi vermem, onlar gördükleri, bildikleri ile öğrenirler, geçen seçimde oğlum mhp ye oy attığını söyledi, atsın, kendi doğrusunu kendi bulsun, kendi doğrusunu bulmadığında o onun doğrusu olmayacak ki, üstüne giydirilmiş olacak, hiçbir zaman benimsemeyecek, ayrıca belki onun doğrusu mhp dir, buna onun adına ben mi karar vereceğim, aklı var, fikri var, şükürler olsun, ama pkk dendiğinde tüyleri diken diken oluyor, ben mi öğrettim, hayır, gözleri de var, kulakları da, o nefreti pkk büyüttü içlerinde, öldürdükleri insanlarla, ben değil, asla, 20’li yaşlarındalar, doğduklarından beri pkk teröründen başka ne duydular ki çocuklarım, çocuklarımız, nasıl bilmesinler!
Üfff, yeter, sıkıldım, ne bomba haberi izleyeceğim bundan böyle ne de bir kelime daha o bomba hakkında yazacağım, bir hafta boyunca haber izlememe kararı aldım kendim için, kendime gelmem lazım, kendimi istop ettiriyorum, atacağım sokaklara kendimi, eve girmeyeceğim, başka yolu yordamı kalmadı bu işin, canımı yolda mı buldum, yetti canıma. Başka şeyler yazacağım zaman devam ederim, içimi baydı bu konu, yaz yaz bitmiyor. Bir hafta beni burada aramayın, yokum, meşgulüm.
***Bir başladım ya, artık duramayacağım, iş başlayana kadardı, zıvanadan çıktım, artık onca yıldır içimde tuttuğum ne varsa hepsini dökeceğim, burası söylenmeyenlerin, söylenemeyenlerin söylendiği yer ya, söyleyeyim, içimde kalmasın, onlar böyle çocuklarımızın, bizim içlerimizi kararttı, hayatı bize zehir etti, başımıza bela oldular ya, Allah ta onların belasını versin, tez günde inşallah, onların baş belaları kendileri zaten.
Böyle insan mı olur, böyle insan mı olunur, böyle insanlık mı olur, ne bitmez, tükenmez kinleri varmış kardeşim, kırk yıldır akıtamadılar zehirlerini, öldür öldür gözleri doymadı, her akşam duyduğumuz ölüm haberleri ile yediğimiz bir lokmayı boğazımıza dizdiler, pis caniler, birde çıkmış iyi adam pozlarına yatıyorlar, senin iyi adamlığına, birbirlerine olan kan davalarını unuttular, genleride var kin gütme güdüsü, şimdi bize kan davası güdüyorlar, ne yaptıysak, Allah belalarını versin hepsinin, hdp lisinin de, pkk lısının da, hepsinin, yediğimiz bir lokma ekmeği, içtiğimiz bir yudum suyu zehir diye yedirip zehir diye içirdiler, zehirlerde boğulasıcalar.
Biraz ağır oldu belki ama böyle, canımıza yettirdiler artık, ne bok yapacaklarsa yapsınlar, istiyorlarsa gelsin hepimizi öldürsünler de bizde kurtulalım onlar da kurtulsun, nedir bu işkence, çin işkencesi, bitmedi bir türlü, alın o toprakta sizin olsun, tepe tepe tepinin üstünde diyeceğim, daha başka şeyler de diyeceğim de, hani benim olsa vereceğim de, değil, anasını satayım, bu ne belaymışlar, inadına barışmış, inadına havlayan köpekler, Allah bin belanızı versin hepinizin.
Böyle devletin de, memleketin de …, …, siz yerine koyun nokta noktaları, evet, düşündüğünüzün en kötüsü, 40 senedir partiler değişti, hükumetler değişti, değişmeyen tek şey pkk nın hali, doğduğumuza, doğacağımıza, yaşadığımıza bizi bin pişman ettiler, biz neyse çocuklarımızı bile, piç kuruları, şizofren manyaklar, ve aklıma gelen, bildiğim her küfür onlara gitsin.Cevabım yeterli geldi mi? Gördün mü insan hayatına saygı nasıl olurmuş, “sosyal medya üstünde”, sayın, sonradan olma, hdp li.Rahatsız oluyorsan okuma, beni de rahatsız etme, ne istersem yazarım, bu seni hiç alakadar etmez.
***Adettir, ölüye saygıdır, 40 gün matem tutulur, 40 gün tutamazsan 10 gün tut hiç değilse, ayıptır, solcu ve aydınsın ya, bomba 10 ekimde atıldı, 13 ekimden beri kitap çıkardım diye reklam yapıyor, cumartesi çıkacakmış, üç gün daha sabretseydin 10 gün olurdu arası hiç değilse, 7’sini beklemiş, geçen cumartesiden bu cumartesiye o kadar var, 3 gün daha rafta dursa eskimez ya kitaplar, paraya sıkışmış olmalı, okuyacağız elbet, bir kelime benzer, benden çıkarsa, yakacağım çırasını, hiç okumadım, bu ilk ve son olacak.
***O köpeklerin keyfi yüzünden toplum olarak travma halinde yaşıyoruz, bir ben değilim deliren, delirtilen, gördünüz mü videoyu, ibreti alemlik, batıkent metrosunda, benim gibi delirtilmiş kadının biri yanındaki adamı canlı bomba sanıyor, uzaklaşıyor, ardından “arkadaş canlı bomba” diye bağırmaya başlıyor, insanlar kaçışıyor, sivil giyimli bir polis tabancasını çıkarıyor, adam canlı bomba olmadığını göstermek için montunun önünü açıyor, metrodan çıkan insanlar metro köprüsünde raylardan yürüyerek başka duraklara gidiyorlar, ya o anda yine metro gelseydi ne olurdu, köprüden aşağı mı atlarlardı, seyreyle komediyi, izlerken böyle değil tabi, kakır kakır gülüyorsunuz, güleriz ağlanacak halimize.
***Bugün cumartesi, tam 1 hafta oldu, Ankara durmuş durumda, piyasada yaprak kıpırdamıyor, temel ihtiyaçlar dışında olan esnaf boş oturuyor, birbirlerine kirayı nasıl ödeyeceklerini soruyorlar, kiralar ödenecek, maaşlar ödenecek, doyulacak, giderler aynı, kasalara giren 5 kuruş yok, sokakta bir ses gelse bütün gözler oraya çevriliyor, herkes tedirgin, bir musibet nelere bedel.
Dikmen, hürriyet caddesinden geçtim, bir yerde ambulanslar, tv arabaları, bayraklar ve kalabalık vardı, oğlum “şehit evidir” dedi, haklıymış, Hakkari’de bugün öldürülen tabur komutanının eviymiş, şimdi haberde gördüm, elleri kırılsın inşallah.42 yaşındaymış, benden 7 yaş küçük, tabur komutanı olmuş, bu devlet onu eğitmiş, adam etmiş, eli kanlı, kanı beş para etmez köpeğin biri de öldürmüş.
O köpeklerin bir üst makamında olan Figen Yüksekdağ “bizim gözümüzde bu katliamı gerçekleştirenlerin ışidçi olduğu çok net” demiş, nasıl böyle netleştirdiyse, suç üstlerinde kalmasında kimde kalırsa kalsın, benim gözümde de çok net ve yapan pkk.Işid bir tane adam öldürse şan olsun diye bütün dünyaya videosunu yayınlıyor, bütün dünyaya meydan okuyor, Ankara’ya bomba attığını mı saklayacak? hdp de bizi kandıracak aklına kalsa.
***O bahsettiğim çocuk şöyle diyordu, “ölümleri durdurmak istiyorlar aslında ama… falan filan” durdursunlar, ellerini tutan mı var, hem öldürüyorlar hemde öldürmek istemiyoruz aslında diyorlar, bu nasıl oluyor, öldürmek istemeyen insan öldürmez, zorla mı öldürttürüyorlar, milletin ya beyni sulanmış ya da beni beyni sulanmış zannediyor.
Ben Türklüğümden vazgeçeceğim ki onlar öldürmekten vazgeçsinler, şartları bu, tek şartları da değil tabi, şantaj olarak kullanıyorlar ölümleri, çok beklerler, ölürüm de vazgeçmem. geçiliyorsa önce sen vazgeç kürtlüğünden, kürt inatlılar, kürt inadı tutmuş derler ya, boşuna değil, her anonim sözün altında bir gerçeklik payı var, 9 ekimde seçimlere kadar ölümleri durduracağını açıklamıştı pkk, ertesi gün patlamadan sonra bu da unutuldu, habire öldürmeye devam ediyor, seri katiller ordusu.
Hadi başka bir komplo teorisi daha yapalım, bombayı ışid patlatmış, erdoğan da azmettirmiş, yani yaptıran erdoğanmış, bu durum bütün bu süreç göz önüne alındığında, yani orada ölen o 100 kişi hdp/pkk yı haklı kılmaya yeter mi? Bana göre yetmez, hemde hiç yetmez. hdp eşittir pkk, hdp yi o meclise yerleştiren kim, arkasındaki güç ne, pkk, bunu hiç göz ardı etmem, hdp nin pkk ya rağmen barış diyeceğine de inanmam, her seçim öncesi öyle, seçim bittikten sonra “bizim tabanımız var, o oyları emanet oylarla almadık” diyen kim, demirtaş, tabanın varsa solcularla ne işin var? Seçimden önce solcu, seçimden sınra pkk lı demirtaş, Karasu’nun dediği gibi “bütün partiler oy almak için insanları kandırmıyor mu” değil mi? Döndük dolaştık geldik yine aynı noktaya, ben sabit fikirliyimdir.
***Bu millet bir galeyana gelirse askere, polise iş düşmez demiştim yukarıda, Kırşehir’de gerçek olmuş, geçen ay, bugün yayınladılar, hdp il binasına ve bir kitabevine saldırmış, hatta yakmışlar, önü sonu olacağı bu, sabır, sabır nereye kadar, bu insanları da sabrının bir sonu var. Şehirlere inerse bu iş arkasından korkmak lazım, hiç şakası olmaz, herkes ayağını ona göre denk alsın.
***akp nin seçim vaadlerinden biri “gençlere sınırsız internet”miş, yoldaki levhada gördüm, ne çok lazımdı gençlere internet zaten, işe, aşa gerek yok, ver interneti gitsin, parti dediğin böyle olur işte.
***Hocam Özer Ozankaya bugün şöyle demiş, “iki aydır ölen şehitler akp ve hdp nin Türkiye’yi bölüp yıkma anlaşmasını saklamayı amaçlayan yalan ve iğrenç bir kavganın kurbanıdırlar kanısındayım. Bunca vatan çocuğunun ölmesi, yaralanması, bin yılın kardeşliğinin bozulması, ulus ve ülke olarak sömürge durumuna düşürülmemiz derecesinde bir insanlık dışı plan pahasına yalandan kavga ediyor görünümü veriyorlar. Kavga ediyor görünmeseler seçimlerde sandığa gömüleceklerini biliyorlar. Seçim öncesinde tüm ulusa cumhuriyet Türkiye’sini yıkma amacındaki BOP projesi ürünü olan bu iki partinin bu yürek kanatan hilesini etkin bir biçimde anlatmak gerekir.
“Görünen köyün kılavuzu Özer hocam, körler, sağırlar için.
***Davutoğlu “Allah bizi 1 kasımdan sonra koalisyona muhtaç etmesin, ne olur beni bir daha Kılıçdaroğluyla, Bahçeliyle muhatap etmeyin, ” demiş, koalisyona mum olacak hale gelmeyinde, o kadarını bulursanız oturun şükredin, oy dilenmeye kadar vardırmışlar işi, yalvarıyor resmen, yazık, yazık, zavallı, ne diyeyim? Politikacını dilencisini de gördük sayesinde, bana oy vermezseniz zebellah işimi bitirir diye yalvarıyor.
***Piyasa allak bullak, seçime 5 gün var, seçim kimsenin umuru değil, herkes para peşinde, millet paraya daraldıkça birbirini daraltıyor, az önce ev sahibim aradı, evimi alır mısınız diye sordu, ortalık iyice karışmadan evi elinden çıkarmak, nakite çevirmek istiyor olmalı, her yerde, herkeste bir para kavgasıdır gidiyor, seçimden önce, sonra dolar iner mi yoksa çıkar mı hesapları yapılıyor, Allah sonumuzu selamet etsin.
***Seçime 3 gün kaldı, köşe yazarları arası hdp yi alkışmalama zamanı geldi çattı, geçen seçimlerde de yapmışlardı aynı şeyi, hepsini bombardıman etmiştim buradan, bu seçimlerde de aynen bombardımana devam, Emin Çölaşan bugün “HDP yüzde 10’u geçemezse, korkarım ki başta Güneydoğu olmak üzere ülkenin pek çok yerinde kanlı olaylar çıkar ve terör çok canlar alır.” demiş ve çok ayıp etmiş, korkudan hdp ye oy mu vereceğiz yani, yuh sana Emin Çölaşan, kalıbının adamı ol, aba altından sopa gösteriyor aklınca, çık ve yüreklice de ki “hdp ye oy verin” bizde anlayalım ne malın gözü olduğunu.
Ve dahi daha demiş ki “Apo’nun uzantısı olan HDP’den nefret ederdik. Şimdi AKP’nin elinden iktidarı söküp alma görevi adeta onlara verildi ve biz HDP’nin yüzde 10 barajını aşmasını dilemeye başladık!” bu demek oluyor ki artık hdp den nefret etmiyor, hdp cici, hanimiş benim hdp em, gıdı gıdı gıdı, apo nun kıçının kılı olmaya meyletmiş anlaşılan, “gün olur devran DÖNER, bende sararım yari, nanay, nanay”,
Allah bana dönek denmeden mezara girmeyi nasip etsin, en büyük dileğim bu. hdp mi yoksa akp mi diye seçmek zorunda kalacak olsam akp yi seçerim, çünkü akp nin yapacağı en kötü şey şeriat getirmektir, olacağı başımı kapatırım, diğer yasaklara boyun eğerim, ama hiç değilse vatanım bölünmez, bayrağım dalgalanır, o anlamda hür olurum, hdp ile bu bile mümkün olmayacağına göre.
***Gördüğüm en utanç verici 29 ekim kutlaması yapılıyor AKM de, tv’de, mehteran takımı eşliğinde, Atatürk yerine Fatih’ten bahsediliyor, Allah Allah sesleri yükseliyor, sanki TC’nin değil de Osmanlı’nın bayramı, TSK uçağı “zeybek havası, nesrin dede, nesrin baba” müziği eşliğinde uçuyor, açık mavi üniformalı askerler tören alanında, nonoş tarzında, Türk bayrağını taşıyanlar meslek lisesi ve imam hatip lisesi öğrencileri, 3 lise taşıyor ve bir tanesi bile anadolu lisesi veya fen lisesi değil, bunda bile alt anlamlar var, son olması dileğim, 1 kasımdan sonra, inşallah.
Hal fena, berbat, alay ediyor bizimle, alın size cumhuriyet bayramı diyor, Allah sonumuzu selamet etsin bunun elinde.
Anıtkabir’de de Atatürk’e meclisin seçtiği cumhurbaşkanı, kendine ise halkın seçtiği cumhurbaşkanı demiş, kendini nerelerde görüyor kimbilir, megalomanyak, Atatürk’ten üstün gördüğü kesin, böyle dediğine göre. Sana onu misketleri yakışır, alır oynarsın.
Be First to Comment