Yaşar Nuri Öztürk 4 Kasım'12

Yazının öncesi sol sütunda alfabetik sırayla yaşar nuri öztürk 1,2,3 sayfalarında

1 Kasım’12

İnsan ya zirvede ya da dipte bir varlık. Arıya şeker yedirip bal yaptırtıyorlar; doymuyor; nereye götüreceksin bu varlığı? Yaşar Nuri Öztürk 2 yıldır adı bilinen; tanınmış birinden Bodrum’da arsa almış; dolandırılmış. Ortada öyle bir arsa yokmuş; o kişi başkalarını da dolandırmış bu şekilde.

Adam camide görmediği adama inanmayan adam diyor. Müslüman camiye abone olacaktır diye bir beyan var mı? O camiler şirk ve bidat unsurları ile doldurulmuş; o camide namaz kılınamaz hale gelmişse. Maun suresi namazı kılınan camide ne işi var müslüman adamın? Kendi gibi giyinmeyeni, traş olmayanı inanmayan ilan ediyor. Kalbini yarıp içine mi baktın? Allah hakimlerin en güzel hüküm vereni değil mi? Karya kıyametin bir başka adıdır; teknolojinin getirdiği felaketin, yıkımın doğal hayata vurduğu darbenin de adıdır. Suyu, havayı, gıdayı zehirliyor; sessizliği, sükuneti yok ediyor. Trafik, hava kirliliği karyadır.

Kabe’nin yakına yüksek binalar yapılmıştır; bu doğru değil. Kabe görünmez olmuştur yüksek otel binalarından. Kabeye inşaat yapılacağı söyleniyormuş; 1926’da yine böyle bir söylenti için Atatürk ”Kabe’de bir taşa dokunduğunuzu hissedersem orduyla oraya inerim’ dediğini dinciler, dinsizler ve emperyalistler bilinsin istemiyor; Atatürk’ü dinsiz göstermek işlerine geldiği için. Üçü bu konuda ittifak halindeler. Bugünde üçü beraber çalışıyor. Sayelerinde cumhuriyeti savunmak bile suç olmaya başladı artık.

Batıl inanç var; bu insanlığın kaderi. İnsan uzun süre iyi ve güzele bağlı kalamıyor. Şeytan; ‘insanoğlunun ne mal olduğunu sana göstereceğim’ diyor ve Allah’ta izin veriyor.Şeytan evliyası var kuranda. Şeytan boş durmuyor. Bu yüzden bu kadar peygamber gelip gidiyor. Düzeltiyor; tekrar bozuluyor. Son peygamberle beraber kuran iniyor. Kuran her okunuşunda bir peygamber gibi aydınlatır sizi. Defalarca ve anlayarak okuyun. 21 aralık efsanesi hurafedir. Kuran diyor ki ‘beni ne dediğimi düşünerek okuyun’. Arapça okutmuşlar; kuranın dediği ortada. Herkes arapça mı öğrenecek?

8 Kasım’12

Kıyamet suresi; Ey ahali; bizi dinleyenler; hayat nimetinin hakkını vermek gibi bir niyeti olanlar; insanlar, toplumlar, medeniyetler kendini özeleştiriye tabi tutacaklar. Özeleştiri yoksa tekamül de yok! Özeleştiri yoksa insanlık çizgisinde ilerleme yok. Kurana göre kendini eleştirmeyenin başkasını eleştirme hakkı olamaz. Kendini eleştirmeden başkasını eleştiren namussuzdur; dini, imanı olmaz. Kendin için istediğini başkaları için de iste; kendin için istemediğini başkaları için de isteme; özeleştirinin formülü bu. Biz müslümanız; islamın ruhu ahlaktır; ahlaksız din yerine dinsiz ahlakı kuran tercih eder. Kuran Allah’a imanı olan; ahlaklı olan ve dinin gereklerini yerine getirmeyen insanı kurtarır. Peygamberimiz ‘ben ahlaki güzellikleri tamamlamak için gönderildim’ diyor. Vicdan kuran, kuran vicdan demektir. ‘Kendini cennette; başkalarını cehennemde gören cehennemliktir’ diyor Hz. peygamber. Bu hadisle camileri tarayın; bakalım kaç kişi kalıyor temiz? Yatıp kalkmak kolay; secdenin hakkını vermektir adamlık. Herkes kendine sorsun; ‘ben hakkını vererek kaç kez secde ettim’ diye? Secdeden kalktığınızda lanet tokadı mı yiyorsunuz; rahmet öpücüğü mü alıyorsunuz?

Kuranda Allah’ın koruması vardır; kimsenin korumasına ihtiyacı yoktur. Halife osman korumuş diye birşey yoktur. Kuranın en iyi tefsiri yine kurandır. Defalarca anlayarak okunmalıdır. Her seferinde ilk defa duyacağınız çok şey olacak; çünkü bin sene okutmadılar. Büyük Atatürk geldi; Elmalı Hamdi’ye tercüme ve tefsir ettirdi; bunun için Elmalı’ya ajan dendi; ben niçin kurtuluş savaşı kitabını yazdım? Siz bu ülkenin bağımsızlığını; haysiyet ve namusunu kurtaran bir milli mücadeleyi kuranla ve islamla çelişirmiş gibi gösterme şerefsizliğine tenezzül edenlere meydan bırakılmamalıdır.

‘Devletin malı deniz yemeyen domuz’ diyerek milleti aç bıraktılar; ramazan çadırlarında kuru fasulye yedirip evliyalık taslıyorlar. Gasp ettikleri haklarını versinler. Türkiye’de milli gelirin %90’ını nüfusun %5’i paylaşıyor; böyle bir zulüm var mı? Sen onu düzelt. Kömür, makarna ile gelen ağam, giden paşam.

İnsanoğlunun mücadelesi kıyamete kadar devam eder. ‘Dünya haritası değişmez’ diyor emperyalizm; sömürmeye devam ettiği sürece; pürüz çıkıyor; mesela Kaddafi ‘petrolümün karşılığında altın alacağım’ diyor; harita bir anda değişiyor; şimdi sıra Suriye’de; devamı gelecek. İran, Türkiye diye; esas hedef onlar zaten.

21 Aralık’ta bir enerji değişimi olacak. ‘İnsanların hesap verme zamanı iyice yaklaştı; fakat hala gaflet içinde sırtlarını dönüyorlar’ diyor; kuran. Kuran’da ay yarıldı denmesi; insanın aya ayak basmasıdır. 21 Arlıkla ilgili söylenenler olabilir; Hawking 20 senedir söylüyor yeryüzünün yaşanır bir yer olmaktan çıkacağını; sülfirik asit yağmurları olacağını. Hawking dabbetülarz tariflerine uyuyor. Bunlar olabilir. İnsanlık hesap dönemine girmiştir. Ahir zaman insanlarının zamanı. İnsanoğlu çok nankörlük etti; çok zulüm yaptı; çok yan yattı; hayasızlık etti; Allah’ın gayretine dokundu; bunların hesabını soracak cenab-ı hak. Üstelik Türkiye bu listenin başlarında yer alacak. Nankörlük sıralamasında ilk başta olacak.

Cennette yeni bir beden verilecek; engelli olmayacak; organ bağışından çekinilmemeli. Kuranda ticari muameleler için iki kadının şahitliği bir erkeğe eşit tutulmuştur; kadınlar ticaretle ilgili olmadıkları için; bu günümüz için geçerli birşey değildir. İstenen sayıda evlenilebilir; aynı anda 4 kadınla evlenilebilir. Allah’ın ‘yüksek planladıklarındaki takdiri’ hayatın olabileceği şeyleridir. İstediğimizi yapmakta özgür olabiliriz ama istediğimizi istemekte özgür müyüz? der Schopenhauer.

El ele tutuşmak diye bir günah yok. Başlık parasını islamiyet yasaklamıştır. Dejavu; önceden görmek çok olur. Dünyaya seçilmiş olarak gelen insanlar vardır. Tarih, acılar, ızdıraplar, zulümler adam seçer; yaratır; başıboş bir dünya değil bu. Kul hakkının tövbesi yok; sahibine ödeyeceksin. İslam dünyaya hakim olmadı; olamaz; Allah’ın iradesine uygun değil. Öyle olsa kıyamet olmaz. Allah ile aldatılmayın diyor kuran. Fitre, zekat, deri topluyor; camide para topluyor; kitaplarını bedava veya ucuz satıyor, dağıtıyor.

16 Kasım’12

Din hayatı zayıfladıkça üfürükçülük artar. Gerçeğini yapmasdığınız şeyi sahteleriyle yerini doldurursunuz. Dua hayatın kendisi. Kuru duanın bir yararı yok. Bir adam haram yiyecek, iyilik yapmayacak sonra Allah’ım bana onuver, bunu ver diyecek. Dua cenab-ı hakka yapıldığına göre cenab-ı hakkın iradesine uygun şeyler yapılmalı ki yakardığın zaman da yüzün olsun. Allah insana bu denli özenmiş; çünkü bir beklentisi var ondan; insan başıboş değil; krediyi veriyor; hesap soracak; kredi ne kadar cömertse hesap o kadar ağır olur. En ağır hesap insanındır çünkü cenab-ı hak en yüksek krediyi insana vermiştir.

21 aralığı bir görelim bakalım. Bilinçte bir değişiklik olacağı kesin. Maneviyat birilerinde çökerken birilerinde yükselir. Cami sayının artması maneviyatın arttığı anlamına gelmez. Camiler görkemli yapıldığında; süslenip püslendiğinde dinin ve ümmetin çöküşe geçtiğini düşüneceksin. Kitlesel uyanış ve gelişmeler yok şu anda. Küresel düzeyde insanlık felakete gidiyor; buzullar eriyor; atmosfer delindi; bitki örtüsü yok oluyor; manevi yönden de dünya sömürülüyor. Amerika dünyaya zulmediyor; kyoto protokolünü imzalamıyor. Eyüp Sultan’a gelindiğinde ‘sen ve diğer din alimleri ne için şehit oldu; zalim, sömüren, ezen, hak çiğneyen bir dünya kurulsun diye mi?’ diye dua edilmelidir; oğluma, kızıma, dükkanıma kısmet diye değil.

Kuran oruç için, namaz için lanetlemiyor ama dedikodu; gıybet edenleri; kaş göz işareti ile başkalarını küçümseyenleri lanetliyor. Arkadan konuşmak ölü eti yemeye benzetiliyor. 80 yaşında; eli, dili titriyor; ölüme yakın, cebi dolu kişi bile birlerini kazıklamak peşinde; ne yapacak; insanın kudurmuşluğudur bu; cehennemde çözülür.

Allah’a ve ahirete iman akıllı adamların işidir. ‘Size duyurulmuş olan mutlaka gerçekleşecektir’; yanlış hesap yapmayın. Onca medeniyet gittiği gibi sizde gideceksiniz. Bütün yolların insanlığın gönlüne çıktığı bir medeniyet; bu inşa edilmeli. Kazdağları mahvediliyor. Dünyanın oksijen deposu. Neymiş; altın; o altın ağzına burnuna girsin. Orada katledilen oksijenden daha değerli bir altın var mı? Kazdağlarına nasıl dokunursun; her gün beddua ediyorum Allah’ın önünde.

Kuranla din olmaz diyenin yeri cehennemdir. Sadece besmele ile bile namaz kılınabilir; içinden geldiği gibi dua ederekte namaz kılınabilir. İlave rekatlar kaldırılmalıdır; namazları çekilmez hale getirmiştir. Verdiklerinizi geri almayın; istemeyin der kuran; verirse verir; vermiyorsa isteme der erkeğe kuran; nişan bozulması gibi durumlarda. Erkek kadı aynı safta namaz kılmamalıdır; ayrı saflar tutmalıdırlar. Nefis eğitmezseniz hep kötülük emreder; emmare. Levvamede vicdan çalışmaya başlar. Abdest namaz içindir; abdestsiz camiye girilir. Müslüman kilisede mum yakmasın. Hz. Muhammed kendisine efendimiz denmesini yasaklamıştır.

Vesveseden korunmak için içini temiz tutacaksın. Haram yemeyeceksin; haram yiyenden vesvese gitmez. Helal yiyende vesvese olmaz. Şeytan haram yiyende karargah kurar. Karabasan, kabus için helal lokmayiyecek; hayatını düzenleyecek; bunalımlardan uzak duracak; vakitlice evlensin; ev, yuva sahibi olsunlar; daha çok onlara geliyor karabasanlar, kabuslar. Git hayata hizmet et, çocuk doğur, bir iş yap.

23 Kasım’12

Gazeteleri okuyup haberleri izleyince Türkiye’yle ilgili kasvet basıyor beni. Türkiye’de insanın seviyesini çok düşürdüler. İdrak çapı çok küçüldü Türkiye’nin. Kıyamet cuma günü değil; yok öyle bir şey; Allah ‘onun saatini kimse bilmez’ diyor; mayalar gününü belirliyor; nasıl oluyor bu? Kıyamet koparken güneş kararacak. 21 Aralık olsun görelim; kaldı bir ay. Kuranı kerim ‘kredi dönemi bitti; hesap dönemi başladı’ diyor. 21 Aralık böyle düşünülebilir. Yoksa niye Peygamberize ”ahir zaman peygamberi” deniyor? İnsan kendi benliğini hesaba çekmelidir.

”Eğer Allah’a yardım ederseniz Allah’ta size yardım eder”. İnsanlık kuranı anlmamakla en büyük kabını vermiştir. Allah’la insanın arasında bir ara yok; kuran ‘biz insana şahdamarından daha yakınız’ der. Bir aracıya ihtiyaç yoktur Allah’la insan arasında. Şeyhler, tarikatlar aracı olamaz. Peygamberlerin bile görevi sadece tebliğ etmektir. Bayrakla cami çelişiyormuş gibi bayrak camiye sokulmamaktadır. Cami altlarında çarşılar var; bayrak asılamıyor. Kuran ‘aklını işletmeyenlerin üstüne pislik indiririm’ diyor. Hurafeye, efsaneye teslim olursam üzerime pislik iner.

30 Kasım’12

‘İnkarcılar bakışlarıyla neredeyse seni devirecekler’ der kuran’da; nazar budur. Servet, ilim, güzellik; hepsi nazar konusudur; felak, nas, ayetel kürsi okunabilir ama nazarın etkisi sıfırlanamaz; göze batmamak; dikkat çekmemek gerek; muavizeteyn okunup kendine üflenebilir; bir toplum hayatını kurşun dökmeye, üfürtmeye, nal asmaya bağlamışsa bu toplum helak olur. Bunlar tamamen anlamsız değildir ama insan kendi çabaları ile bu etkileri yok edebilir. Bunlar bizim gibi geri kalmış; parasız ülkelerde var. Astroloji vb. şeylere verdiğiniz değer gereğinden fazla olmamalı; ilahlaştırılmamalı. Birileri oradan para kazanıyor; onlara göre hayatın anlamı astrolojiden ibaret. Öyle değil; yoktur demiyorum ama gereğinden fazla önemsenmemelidir. Yıldızname; büyü; fal; kehanet insan hayatı bunlara teslim edilir mi? Geri kalmış toplumları perişan eden bunlar.

Şeyhi olanın şeyhi şeytandır; Kuran diyor ki ‘Allah ile insan arasına şefaatçi, aracı, yaklaştırıcı koyanlar müşriktir’. Zumel suresi şirki anlatır; ‘dini Allah’a özgülüyerek ibadet et; Allah’ın yanında birilerini daha veliler edinenler hakkında Allah hükmü verecektir’ der. Kuranda iki namaz var; rahmet namazı ve lanet namazı; herkes kendi namazının hangisi olduğunu bir düşünsün; camilerde binlerce müşrik var. Dindarlığa değil ehliyet ve liyakata bakılmalıdır bir iş için adam seçiminde.

Şeytanın istediği süre kıyamete kadardır. 21 Aralıkta bir idrak sıçraması olabilir de olmayabilir de. Nostradamus’un kehanetlerini çok önemsiyorum. Meleklerden yardım isteyemezsin; kuran bunu şirk olarak gösterir; ”melekleri ve nebileri rableştirmeyin” diyor kuran. İkisini de yaptık. Biz kuranın indiği zamandaki mekke müşriklerinden daha kötü işler yapıyoruz. ”Şirk geldi mi her şey mahvolur” diyor kuran; niye islam dünyası bu halde? Neyi eksik? Her şeyi rableştirdik. İnsan en üstün değildir; bazılarının üzerine üstün bir varlıktır.

Kuran ”yetim hakkını yiyenler karnına ateş doldurmuş olurlar’ diyor Kuran. Müslüman kuranı vicdan yapmış adamdır. Kuran okunacak. Kuranla din olmaz diyenden müslümam olmaz. Aç insanlara özgürlükten bahsetmek onlarla alay etmektir. Kuran özgürlüğü sağlanmamış insanların insan olduğunu kabul etmez. Karnı doyacak, özgür olacak; ondan sora imandan bahsedilecek. Şimdi tam tersi yapılıyor; toplum aldatılıyor. Sosyal devlet gerçekleştikten sonra imandan bahsedilir. Kuran okunmalı; 1 kere, 5 kere, açıp okuyacaksınız.

7 Aralık?12

Peygamberimiz ahir zaman peygamberidir; aya gidilidğinde aya yarıldı; su, hava kirletiliyor; kıyamet budur; havking dabbetül arzdır. Kredilerin hesap dönemi başladı. Adak etinden yenmez; olduğu gibi fakire dağıtılır. Adak horoz, tavuk olmaz; kurbanlık hayvan olur. Adet gören kadınla ilişki yasaktır; haramdır; tek yasaktır bu.

Kadına şiddet uygulamanın Allah katında çok ağır cezası vardır. Dayağın haklı sebebi olamaz. Kişi ceza uygulayamaz; haklı veya haksız. Kuran?da geçen baal kelimesi koca demektir; bunun yanısıra öküz demektir. Kuran kadınları örtülü veya açık bir şekilde himaye eder. Mücedile suresi; hakları için savaşan kadın demek. Kadınları hakları için savaşmaya teşvik ediyor. Kuranı okutturmadılar ki bilinsin. Peygamberimiz kadınların haklarını çok savunmuştur. Peygamberimizin temennisini Atatürk yerine getirmiştir. Atatürk?e iftira atılmaktadır. Kadını hor görmenin cezası müşriklik, imansızlıktır; kıldığı namazlar şeytana gider; bundan büyük ceza var mı? Kadın senelerce kahrını çekmiş; ?sen karı mısın?? Bu ülkede zulmün en büyük kodamanlarının kümelendiği yer camidir. Anadolu bu zulmü yaşıyor asırlardır. Kuran?dan yararlanmadan bu Anadoluyu kasıp kavuran zulümleri aşmanın yolu yoktur.

Kuran ile Mustafa Kemal arasında bir çelişme yoktur. Kadının zulme karşı çıkması, boşanması günah değil sevaptır. Cahilliye devri müşrikleri kızlarını diri diri gömüyorlardı; kıyametten sonra ilk sorulacak olan hesap budur; kızların diri diri gömülmesi; kız çocuklarına yapılan zulüm hala devam ediyor; istenmeyen, yok sayılan kız çocukları; boşuna namaz kılıyorlar; lanet namazı. Ben kadınları değil hakkı savunuyorum; hak haktır. Zulmün kahrına uğrayan kadındır; istisnalar kaideyi bozmaz. Cennette her türlü nimet verilecek; karşı cins dahil. Cinsel zevki de helal dairesinde tatmak lazım; onun dışına çıktı mı zıkkım, zehir, bela olur. Rüya tabirleri var; önemsiyorum; çıkan rüyalarım var. Ama hayatı rüyaya bağlamak olmaz. Yaşadığın hayatın hakkını vermek.

14 Aralık?12

Erkeklerin küpe takmasının dinle bir ilgisi yok; takan takar. Dinin buyruğu ?sağlığınızı tehlikeye atmayın?; dövme, saç ektirme ve estetik ameliyat içinde aynı şey geçerli. Cinsiyet değişikliği kuranda geçmez ama fıkıhta yasaktır. Kuran eşcinsellikten bahsediyor; bütün medeniyetlerin çöküş dönemlerinde eşcinsellik var; Osmanlıda da. Kuran bunlar ceza vermez. Fıkıh yeniden ele alınıp değerlendirilmelidir. Kuranda incir ve zeytin çok geçer; komple gıdalardır; sadece bunlar yenerek yaşanabilir; çöl hurması da öyledir. Domuz eti insan sağlığı için zaralı olduğundan yasaktır.

Az yemek, çok yemekten faydalıdır. Miktar olarak azlık; öğün olarak değil. Az az sık sık yenmeli. Yemek yemeyi şehvet haline getiren insanlar var. Adamda müzik, sanat, okuma, hiçbir yaratıcılık yok; parada bol; ne yapacak; yiyor; halbuki bu kadar yiyince diğer zevk alanı tehlikeye giriyor; bu tıbbın söylediği. Kuran insandan üstün varlıkların var olduğunu söylüyor; bunlar veya cinler uzaylılar olabilir. Sırat köprüsü bir imtihan sürecidir. Milli piyango kumardır; çıkan para dağıtılmalıdır; yiyemez; alın teri karşılığı değildir. O zamanın kınası şimdi ojedir; saç boyasıdır; o zaman def vardı; şimdi değişik müzik aletleri var; o gün sarık vardı; bugün yok; kuranı okuyun, okuyun, okuyun.

7, 40, 52. günlerin dini dayanağı yoktur; ben bunu yıllar önce söyledim; ölünün ardından sadaka verilir. Sana eziyet edenlerin helakını görmeden Allah seni bu dünyadan almayacak demiş babası. Helak illaki evi, barkı yıkılmak değildir; tükürdüğünü yalamaktır. Hakka saygısızlık ve ilme saygısızlık bende yoktur. Zulme uğrayanların sövme hakkı vardır. Kuranda reenkarnasyon var. Sünnet bir adettir. Sünnet adet demektir zaten. Tıbben faydalıdır. Marksizmin Marks?tan sonraki en büyük teorisyeni Garudy müslüman olmuştur. Gözetleyici melekler var; kayıttalar; koruyucu melek yoktur. Türk toplumu yaptığı zulümlerle Nuh?lar yaratmıştır; onun için tufanı beklesin.

28 Aralık 2012
Gelecekten haber mahiyetinde rüyalar vardır bazen. Rüya diyip geçmeyin. Rüya insan hayatının en hayati, önemli parçalarından biri. Herkeste bu güç var ama maddeyi ilahlaştırıp ruhsal hayatını yıkan insan o rüyaları görmez. İnsan ilke olarak iyidir, güzeldir; kötü olması için kendini bozmalıdır. Herkes iyi olarak yaratılmıştır; her doğan barış ve esenlik fıtratı üzerine doğar; sonradan kendini öyle veya böyle yapar.
Bizim Hz. İsa?ya bakışımız hristiyanların Hz. Muhammed?e bakışı ile aynı değildir; bir Hz. İsa?yı da peygamber olarak kabul ederiz ancak doğumunu kutlamamız gerekmez; çam ağacı dikmek, süslemek, içki içmek, sarhoş olmak, kumar oynamak uygun değildir. Bu ölçülerin dışında kutlanmak istenirse kutlanabilir elbette; ; tombala oynanır ama bir yemek gibi ufak meblağlarla; adamın hayatını bitirecek paralarla değil. Milli piyango yasaklanmalıdır; kumardır; devlet bundan kazandığına göre çifte kumardır. Işıklandırma yapılabilir; toplanılsın; yemek yensin; tamam; isteyen istediğini yer, hindi de yer.
Kuranda bir ayet diğerini hükümden düşürmez. Bütün ayetlerin bütün zamanlarda hükmü yürür. Kuran bir çelişkiler kitabı değildir; Allah bunu koyar mı? Kuran çelişki ve kuşkudan arınmış bir kitaptır. Bu kurana saygısızlık olur.
Peygamberimizin zamanında müslümanlar çok sıkıntılar çekti; açlık çekti; bunları konuşup bahsederken 30 türlü yemek yiyenlerin bunları nasıl yanyana getirdiklerini anlamıyorum. Peygamberimiz ve sahabe bu açlıkları çektiyse buradan haram servet sahiplerinin sofralarında amin denmesi mi çıkıyor? Buradan emeğe saygıyı çıkarın; maun suresinin günahlarını çıkarın; emeğe ihaneti eleştirmeyi çıkarın; kamu haklarının talanını çıkarın bu gün için. Devleti soyanlardan bunları dinleyip ağlıyorlar. Ramazanlarda 2 kap kap kuru fasulye vermek; çıkardıkları bu. Türkiye?de servetin %90?ını nüfusun %5?i paylaşıyor. Hoca, sen ne biçim hocasın; o anlattığın hikayeler seni çarpacak bir gün; maun suresini sofrasına kurulduğun zenginlere bir anlat bakalım. Bunları yutmayalarda var bu ülkede; kimi kandırıyorsun sen? Her yeni iktidarda birileri devlet talanıyla köşe oluyor. Bunlara hoca efendilerin diyeceği bir şey yok mu? Bunlar lanetli servetlerdir.
Hoca efendi; sen şeytanın çocuğu musun; rahmanın çocuğu musun; maun suresini bildiğini biliyorum; niye üstünü örtüyorsun bunun? Her şey söyleme diyorlar bana; o yemekler buna değer mi? Bülbüller gibi öttüğün o sofrada yediğiniz bu milletin kanı, zehir, zıkkım; nasıl buna seyirci kalıyorsun? Haşr okumakla ehli kuran olunmaz. Oradaki hakikatleri anlatmalısın; hikaye değil. ?Kamunun haklarına tecavüz edenin dini olmaz; bunların kıldıkları namazda lanet olarak kendine döner? diyor orada; bu bir kuran ayeti; inanıyorsan söyleyeceksin; Allahından bulasın; molla kendini kolla; kendini kolladın ama ümmeti muhammedi yaktın; bin senedir. Birazda hakkı kolla. Bu kuran bizi lanetlemeyecek mi? Bin senedir doymadı bir karış mide. Sen hoca olsaydın müslümanlar bu hallere düşer miydi? Bak müslümanların durumuna. OPEC?in petrollerinin %67?si müslümanların. Parasının hesabı yok. En çok parası olan müslümanlar en büyük badirelerin altında. Niçin; cevap; Yunus suresi; 100; ?Allah aklını işletmeyenlerin üstüne pislik indirir?. Dünyanın en büyük bankalarındaki ankes pararların %80?i petrol sahibi müslümanların; neye yarıyor o paralar; hıristiyan emperyalizminin palazlanmasına; hoc sen bu konuda hiç konuştun mu? Yiyip göbeği şişiriyorsun; birde şu kuranı okuyorum diyorsun.
Kuranın ilk emri okumaktır; namaz sonradan gelir. Kuran telaffuzdan değil tedebbürden bahseder; tedebbür nerede; tedebbür anlamını; arka planını anlamak için okumak demektir. Bu millet kendi dilinden okumadı ki kuranı; arka planını; orasını, burasını düşünsün. Bu zulmü çeken millet nasıl anlayacak? ?Biz yemin olsun ki kuranı kolaylaştırdık; düşünen mi var? diyor kuran. Cinler, şifreler, rakamlar, periler; mesaj kuranda.
Sinsi; gizli gizli vesvese veren; insanı saptıracak dürtüleri insana veren; şeytanın sıfatlarından biri. Kuran diyor ki; ?Allah?ın yanında Allah?ın yetkilerini kullanacak başka hiç kimse ve kuvvet olmayacak. İbadetlerede Allah dışında peygamberler dahil hiçbir unsur sokulmayacak?. Şimdi halk bir adamın namaz kılıp oruç tuttuğu halde müşrik olabileceğini biliyor. Bunu saklayamazsınız; sakladınız bin sene. Muvahhit ile müşrikin namazının farkını bilecek halk. Namaz kılan müslümanların niye belini doğrultamadığının cevabını orada bulacak. Yoksa Allah yalan söylüyor olur. Namazı kılacaksın; Allah süründürecek; niye süründürüyor? Lanet namaz ve rahmet namaz yüzünden.
Kuran toprakta mülkiyeti kabul etmiyor. Artık değeri Marks?tan önce Kuran söylemiştir. ?İhtiyacınızdan fazlasını muhtaçlara vereceksiniz; başka türlü mutlu bir dünya kuramazsınız? diyor kuran. Bunlardan bahsedilsin.
Yağmur çöle düşmez; yeşil alanlara düşer; 2b?lerle ormanlar katlediliyor; sonra yağmur duasına çıkın; kuran düşüncesinde bunun adı Allah?la alay etmektir; orman oksijen, yağmur, su deposu; hayat kaynağı; ağaçları kesip cami yapıyor; namaz kılıyor o camide; o camide namaz olur mu? Kişi adı verilen camide namaz kılınamaz; cin suresi 18?e aykırıdır; Allah?a şirk koşmaktır. ?Daha temelinde takva üzerine bina edilmemiş camide namaza durma; sakın; asla? diyor kuranda.

Yaşar Nuri Öztürk 4 Kasım’12

Be First to Comment

Leave a Reply Cancel reply