***Arınç bir festivale katılmış; ?10. yıl marşıyla bu toplantıya başlamak yerine mehter marşıyla başlasak daha da anlamlı olurdu? demiş; yazık, yazık; o bu ülkenin başbakan yardımcısı olacak adam değil.
*Ankara?da öpüşme eylemi gerçekleştirilmiş; geçen günlerde el ele gezenlere yapılan ?sayın yolcularımız lütfen ahlak kurallarına uygun hareket ediniz? anonsuna karşılık olarak; bu eylemi gerçekleştirenlerden biri ?Allahuekber? diye slogan atan karşıt fikirli guruplular tarafından bıçaklanmış; ?alınan tüm önlemlere rağmen? miş; bırakmıştırlar özellikle bıçaklasınlar diye; bu ilk değil; sonda olmayacak; yaralanan, bıçaklananlar nedense hiç yobazlar olmuyor; suçlu, hem suçlu, hem güçlü; adamlar oraya öpüşme eylemi için gidiyor; kanlı bıçaklı olmak için değil ama gözünü kan bürümüş yobazlar için bu böyle değil; bıçak kuşanıp geliyorlar eylem yapanları basmaya; kaba kuvvetle sindirebileceklerini sanıyorlar insanları. O yobazlar hakkında nasıl bir işlem yapıldığı; içeri alınıp alınmadıklarına dair bir bilgi geçmedi haberde; alınsa ne olacak ki; ağa paşa ağırlanır; bırakılırlar nasıl olsa.
Şu ?susma; sustukça sıra sana gelecek? lafı 12 Eylül öncesindeki anlamından çok daha farklı artık; özellikle biz kadınlar için; baş örtüsünden başladılar; sarı saça, kırmızı ruja dek vardırdılar işi; yakındır; g-string giyenler ve giymeyenler diye sınıflara ayırmaları bizi; donumuza kadar karışacaklar bu gidişle;bu iş uzayıp giderse faturası bize patlayacak; biz kadınlara; direnenler fahişelikle suçlanacak; direnemeyenler ise istemediği bir hayatı yaşayacak; hala bir oy kullanma hakkınız varken onu bunlardan kurtulmak için kullanın kadınlar; kocalarınız istediği partiye oy verebilir; işin ucu ona o kadar dokunmayacak; siz kendinizi, kendi neslinizi korumak için kollarınızı sıvayın artık; yoksa bu kabak büyük oranda biz kadınların başında patlayacak; kendiniz için nasıl bir hayatı tercih ettiğinizi tercih etme zamanı artık; ?susma; sustukça sıra sana gelecek?.
*Samsun?da üniversite öğrencisi Suriye?liler Türk bayrağı ve Özgür Suriye ordusunun bayrağını yan yana açınca buna engel olmak için oturma eylemi gerçekleştirenlerin 25 kişisi göz altına alınınca olaylar yatışmış. Türk bayrağını oradan kaldırmayı akıl edememiş olmalı Türk polisi. Türk bayrağını Suriyelilerin kendi pis işlerine karıştırmasına mahal veren ve o Suriyelileri sorgusuz, sualsiz üniversitelerimize yerleştiren başbakana lanet olsun.
*İstanbul, Ankara; ODTÜ, bütün üniversiteler; her an, her yer ana baba günü; biber gazları; her geçen nasibini alıyor biber gazından; astımlı bir kişi öldü; bir kişi kör kaldı; bir kız beyin ameliyatı oldu; bunlar benim bildiklerim; maruz kalanların bir çoğuda tesadüfen o anda yoldan geçenler; ne zaman bitecek bu rezalet; insanlık dışı davranış biçimi; su püskürtsünler; başka bir yöntem bulsunlar; eğer bir şey yapmaları gerekiyorsa; insanların sağlığı ile oynamaya ne hakları var?
***Ananevi Türkçe olimpiyatları başlıyormuş; darısı kürtçe olimpiyatlarının başına. Fethullah Gülen?in bu konudaki girişimlerini de bekliyoruz artık.
***Uluslararası Botanik Bahçeleri?ne kayıtlı iki bahçeden biri olan ve 3 bini aşkın canlı bitki türüne ev sahipliği yapan İstanbul Üniversitesi Botanik Bahçesi Müftülüğe devrediliyormuş; AKP yeni bir AVM alanı keşfetmiş olmalı; dünden beri Taksim?de AVM yapımı için ağaç kesme, kestirmeme direnişleri yaşanırken akla en yakın olanı bu geliyor.
***Kılıçdaroğlu Afyon yolunda trafik kazası geçirmiş; yolda bir şap arabası duruyormuş; iki araç daha tali yoldan çıkınca ve yolu kapatınca aracın birine vurarak karşı şeride geçerek durmuşlar; şap arabası ise bu aşamadan sonra üstlerine yürümüş; diğer iki arabanın sürücüleri kaçmaya çalışırlarken korumalar ateş açarak durdurmuşlar; olay anında orada olan Kılıçdaroğlu?nun basın danışmanı Veli Özdemir, ?Bu kaza Susurluk gibi şüpheli bir kaza. Sanki yol bilinçli olarak kesiliyor. Yine şap aracının orada olması rastlantı değil. Bu kaza, normal, sıradan, üstü örtülecek bir kaza değildir? demiş.
Çok mümkün; 25 Mart 2009; çok eski bir zaman değil; AKP hükümeti başta; bir helikopter kazası; BBP genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve helikopterde bulunan diğer insanlar ölüme terk edilerek öldürüldüler; 25 Aralık 2012; BBP başkanı Mustafa Destici bir aracın şerit değiştirerek önüne çıkması sonucu kaza geçirdi; hafif sıyrık ve ezilmelerle atlattı; 14 Ekim 2012; Ergenekon sanığı Fatih Hilmioğlu?nun 21 yaşındaki oğlu Emir Hilmioğlu bir otobüse arkadan çarparak öldü; bir otobüse bir insan arkadan nasıl çarpar; tabi ki o otobüs ani fren yaparsa; 3 Eylül 2012; Ergenekon sanığı yarbay Mustafa Dönmez?in 21 yaşındaki oğlu Alp Kaan Dönmez Azerbaycan?da bir araç hızla vurdu ve kaçtı; vuranın kim olduğu bilinmiyor; sonuç yine ölüm; ?oğlum cinayete kurban gitti? diyen Mustafa Dönmez tutuklanmadan önce oğluyla birlikte araçta sıkıştırıldıklarını ve 2 kez kaza geçirdiklerini söylemiş. 1 ay arayla 2 ergenekon sanığının çocukları trafik kazasında öldü; dünya bu kadarda tesadüflerle dolu değil.
Dediğim gibi; çok mümkün! Yeni moda adam öldürme şekli trafik kazası; delil yok, suçlu yok, arabalara bomba yerleştirmek gibi bir dert yok; faili meçhul dosyaları da kabarmıyor boş yere; daha ne olsun; tam AKP?lik bir işlem; puştluk, kalleşlik, arkadan vurma kanlarında var. Bu defalık ucuz atlatmış sayın Kılıçdaroğlu; geçmiş olsun.
***2 tane ayyaşın yaptığı yasa sizin için muteber oluyor da inancın emrettiği bir gerçek, bir vaka niçin sizler için reddedilmesi gereken bir olay haline geliyor? diyince Erdoğan, içki yasakları konusunun şekli değişti; ?2 ayyaş?ta takılı kaldı akıllar. Kılıçdaroğlu; ?kim o 2 ayyaş; çıkıp açıklaması lazım; densizlik yapmasın; adam gibi adamsa oturup görüşlerini açıklasın. Ne söylediğini bilmiyor; ne konuştuğunu bilmiyor; Türkiye?nin başına bela olmaya başladı? dedi. Oktay Vural; ?kalkıp sen kime dil uzatıyorsun; dinimizde zina yasaklandı; bu zinayı suç olmaktan çıkaran kim; buna ?iki ne? diyeceğiz? dedi. Hüseyin Çelik ise ?belli bir kişi kastedilerek söylenmiş bir söz değildir? açıklamasında bulundu.
Ege?de 15 ayrı orman yangını çıkmış; ne şekilde çıktığı bilinmeyen. Orman kanununda yasa değişikliği istenmiş; gerekli görülen ormanlar imara açılacak; kentsel dönüşüme dahil edilecekmiş; buna karar verecek olan ise bakanlar kurulu olacakmış; ormanlara diktiler gözlerini; gözleri kör olasıcalar. Deniz kıyısına cami açılabilmesinin yolları da aranıyormuş aynı yasa ile; bu durumda camilere 100 metre yakındaki içki içilen yerlerin kapatılması söz konusu olacak; 100 metreye bir cami yaptıklarına; yapacaklarına göre deniz kıyılarında içki iptal; gözümüz aydın.
***Dünden beri taksim savaş alanına döndü; bütün Türkiye ayakta; insanların canına tak eden AKP ve AKP öğürtüsü artık dile geldi; AKP ile yatıp AKP ile kalkmamızın; burnumuza kadar AKP sıvısı ile doldurulmamızın sonucu bütün bunlar; meydanı boş buldu at koşturuyor Erdoğan; ?onuda yaparım; bunu da ederim?; al sana at; al sana meydan dedi millet sonunda; sabah akşam onun bitmez tükenmez vaazlarını dinlemekten; onun o nemrut suratını görmekten gına gelen millet elbette; sonunda oldu bu; şükürler olsun. Bir gezi parkı bir Türkiye dayanışmasına döndü; bu bir gezi parkının çok, çok ötesinde bir iş elbette; bir birikim; bir kusma nöbeti. Şu an için İstanbul dışından gelen 40 bin insan boğaz köprüsünden yürüyerek geçişini tamamladı; bu güzel; görülesi bir görüntü hepimiz için ama gece boyu hoş olmayan görüntülerde aksetti fotoğraf makinelerinden; taksim metrosunda ?artık çıkabilirsiniz? denilerek metrodan boşaltılan insanların kapana kıstırılarak gaz püskürtmesi altında bırakılışı; gaz tüplerinin bir silah gibi kafasına çarptığı kanlar içinde kalanlar; su püskürtmesi ile havada manevra yapıp yere şiddetle yapışan insanlar; yakın otellere, pastanelere sığınanlar; yaralanan hatta ölenler; kahramanlar; Türk kahramanları; Türk kahramanlarının torunları.
Tayyip?çiğim ne düşünüyor acaba bu yeni gelişmeler ışığında; ses, soluk yok; saatler öğleni gösteriyor; olağanüstü bir hal yaşanıyor Türkiye?de ve gazeteler yazmıyor; televizyonlar yayınlarında yer vermiyor; başbakan ise çıkıp bir açıklamada bulunamıyor; çok, çok ilginç.
Bu konuda startı veren başbakan Erdoğan oldu; müftü, mehter takımı ve “ya Allah bismillah” nidası eşliğinde 3. köprünün açılışını yaparken ?Taksim meydanında Gezi Parkı?nda şöyle olmuş böyle olmuş. Ne yaparsanız yapın. Biz kararı verdik? demesiyle; insanları o taraf, bu taraf diye ötekileştirmesiyle; bu burnunun dikine gidiş bugün Erdoğan?ın burun sürtmesi ile sonuçlandı; yaptığı açıklamada hiç mutlu görülmüyordu Erdoğan?ın yüzü; ?gezi parkı olayları ideolojik? dedi; öyle elbette; bence de gezi parkı olayları ideolojik; ve sana karşı; sana ve getirdiğin; getirmeye çalıştığın içki yasağına, kırmızı ruja, sarı saça, Reyhanlı?ya; özgür Suriye ordusu ile yaptığın legal olmayan anlaşmaya; öcalan ve pkk ile el altından yaptığın anlaşmalara ve dolayısıyla tümüyle sana karşı; bunu bilmen iyi olmuş; artık eğri oturup doğru konuşmayı öğrenirsin belki biraz.
İstanbul belediye başkanı açıklamasında kendilerini iyi ifade edemedikleri için bu sonuca varıldığını söyledi; aksine; çok yanılıyor; Erdoğan kendini öyle güzel ifade ediyor ki hiç kimsenin başka bir ifade yolu kullanmasına gerek kalmıyor; millette kendini ifade etmiş oldu böylelikle.
Polis geri çekiliyormuş gibi yapıp insanlar Taksim?e doldu ve tekrardan polis gaz bombası atmaya başladı; halk, devlet ve polis tarafından bir kez daha tuzağa düşürüldü; bir öncekinde taksim metrosu içinde tuzağa düşürülüp gaz bombası atılmıştı; sonunda polis bu defa gerçekten çekildi saat 16.30?da; taksim tıklım tıklım insanla doldu; 1 mayısta girilemeyen Taksim?e 1 haziranda girildi; 1 ay gecikmeyle; bu son 10 yılın ilk zaferi.
Bu diktaya, zorlamaya, dediğim dedikçiliğe, güdülme psikolojisine bir direniş; bir karşı çıkış. Hep kendi %51?ini gördü gözleri; geri kalan %49?u adamdan saymadı; görmemezlikten geldi; ne oldu sonuç; kendi kaybetti. Ne gariptir ki bütün bunlar yaşanırken NTV?de yaşanan olayları yayınlamak yerine bir Hitler belgeseli yayınlanıyordu; günün anlam ve önemine ithafen olmalı; iyi bir benzetme aslında.
***Dırdırından, vırvırından, çemkirmesinden, külhanbeyi tavrından; yukarıdan bakışından nasıl bıkmış olmalı ki insanlar durmuyor; durdurulamıyor; bir çığ gibi büyüdü olaylar; her yere sıçradı; bu gece 9?da ve 10?da AKP merkezinin önünden geçtim; ilk geçişimde birkaç polis ve 1 polis arabası varken dönüşte tomalar ve yüzlerce polis gelmişti. Biraz ilerleyince oraya doğru yürüyen binlerce ODTÜ?lüye rastladık; geçen arabalarda insanlar Türk bayrakları sallıyordu.
Saat 1?de yattım; uyku tutmadı; kalktım yazıyorum; R.T.E?yi uyku tutmuş mudur acaba? İçime dert oldu;))) Ben bile uyuyamadıysam o biraz zor uyur. Olan Kadir Topbaş?a oldu; adam özür üstüne özür diliyor; nafile; gitti gider.
?İki sarhoş bir ovada içiyor; içiyor; içme de sarhoş sevincim bana yetiyor aman aman, yetiyor?; bu saatten sonra böyle; bunun adı zafer sarhoşluğu;)))
Hacıyatmaza döndüm; saat sabahın 4?ü; sabah ezanı okundu bile; bu gece uyku bana haram; sevinçten olmalı; öyle ansızın geldi ki bu mutluluk uyku ne kelime; ömür boyu uyumamaya değer.
?Çıktık açık alınla; 10 yılda AKP savaşından; 10 yılda 15 milyon vatansever yarattık her yaştan?
İ? Melih Gökçek ?sizi bir kaşık suda boğarız? demiş; bende ona diyorum ki; ?gıdıkla da gülelim; bir kaşık su ile boğulmayacak kadar çoğuz çünkü; gördüğün gibi; senin adına üzgünüm; yıllar sonrada olsa senden de kurtulacağız ya; daha ne olsun; anca gidersin?;)))
İti ite kırdırıyorlar sanırsınız; öyle beter görüntüler var ki fotoğraflarda; videolarda; poliste milletine acıma diye bir duygu bırakmamışlar; sanki gavura karşı savaş veriyorlar; çok şey değişecek çok. Bir anda Suriye?ye döndü görüntü; savaşın yüzü hep aynı; çirkin; ama bu elbette onurlu bir savaş ve öyle olmak zorunda. Sabahın 5?i; İstanbul?da gaz ve tazyikli su tekrar başlamış; halk kurulan barikatların ardında saklanıyor; alabildikleri gaz bombalarını alıp geri atıyorlar. ?Hükumet istifa? sloganları atılıyor. Yine aynı saatte Ankara, kızılay?da panzerlerin üstü Türk bayraklarıyla süslenmiş; Ankaralılar tarafından.
Sokakları kaplayan o yığının büyük bir bölümü; ki çoğunluğu gençlerden oluşuyor; Erdoğan?ın kendilerini ve ailelerini; anne babalarını aşağılamaları, hor görmeleri ile büyüdü ve sonunda olması gereken tepkiyi verdi. Adı Esad?ken onu halkına zulmetmekle suçlayan Erdoğan?ın Eset demeye başladığını düşünürsek; halkına zulmettiği için bundan böyle Erdoğan?ın adı Erdoğan değil Erteğen?dir.
“Şerefine Tayyip” diyorlar; “zıpla Tayyip” diyorlar; sloganlar gırla gidiyor gençler arasında; aşağı tayyip, yukarı tayyip; bu nefreti, bu kini büyüten, besleyen yine Tayyip’in ta kendisi; Tayyip’in bizlere; bizim gibilere olan bitmez, tükenmez nefreti. Dünden beri; yani dünden sonra Atatürkçülükten bahsedenler sayıca çoğalmış; sabahın ilk ışıkları ile internete düşen köşe yazarlarından şimdiye dek suya, sabuna, tayyibe dokunmadan yazı yazanlar; Atatürk demeye korkanlar çark etmiş; batan geminin fareleri; ben burada yıllardır yazıyorum ama nedense hep yalnız hissetmiştim kendimi; absürd, garip şeyler söylüyormuşum gibi; geçte olsa birilerinin dönüş yoluna girmeleri çok, çok iyi; en azından “aslında yalnız değilmişim”; velhasılı; işin daha Türkçesi “deli değilmişim” diyebiliyorum artık.
Twitter’da olay olmuş yeni Atatürk’çümüz; bugünün olayı; bende tebrik ediyorum elbete; ne de olsa ye kürküm ye; o devir hiç bitmiyor; bitmeyecek.
Gece boyunca eli sopalı, borulu siviller kol gezmiş İzmir’de; boy, boy fotoğrafları var, polisin yanında, arkasında yer alan; ellerinde koca koca sopalar taşıyorlar; ya sivil polisler ya da sivil gönüllü; her iki ihtimalle de ben o.ospu çocuğu olduklarına kaniyim.
Bir başka WordPress blogu.
- A, Ana Sayfa 1
- Aşk Şarkılar Mart’10
- Aşk, Aşk 1 Mart’10
- Bilg. Bağımlılığı 1 Mart’11
- Bilg. Bağımlılığı 2 Aralık’11
- Eğitim Nisan’10
- Estetik Ameliyat 1 Mart’10
- Estetik Ameliyat 2 Aralık’11
- Estetik Ameliyat 3 Ağus.’12
- film, 2018
- Film, komedi
- Film, Türk
- Film, yabancı
- Gündem 1 Ekim’11
- Gündem 1a Ekim’11
- Gündem 1b Nisan’12
- Gündem 1c Mayıs’12
- Gündem 1d Haziran’12
- Gündem 1e temmuz’12
- Gündem 1f ağustos’12
- Gündem 1g eylül’12
- Gündem 1h eylül’12
- Gündem 1ı Ekim’12
- Gündem 1j Ekim’12
- Gündem 1k Kasım’12
- Gündem 1kk Kasım’12
- Gündem 1l Aralık’12
- Gündem 1ll Aralık’12
- Gündem 1m Ocak’13
- Gündem 1mm Ocak’13
- Gündem 1n Şubat’13
- Gündem 1o Mart’13
- Gündem 1oo Mart’13
- Gündem 1p Nisan’13
- Gündem 1pp Nisan’13
- Gündem 1ppp Nisan’13
- Gündem 1r Mayıs’13
- Gündem 1rr Mayıs’13
- Gündem 1rrr Mayıs’13
- Gündem 1rrrr Mayıs’13
- Gündem 1s Haziran’13
- Gündem 1ss Haziran’13
- Gündem 1sss Haziran’13
- Gündem 1ssss Haziran’13
- Gündem 1t Temmuz’13
- Gündem 1tt Temmuz’13
- Gündem 1u Ağustos’13
- Gündem 1uu Ağustos’13
- Gündem 1v Eylül’13
- Gündem 1vv Eylül’13
- Gündem 1vvv Eylül’13
- Gündem 1y Ekim’13
- Gündem 1yy Ekim’13
- Gündem 1yyy Ekim’13
- Gündem 1z Kasım’13
- Gündem 1zz Kasım’13
- Gündem 2a Aralık’13
- Gündem 2aa Aralık’13
- Gündem 2b Ocak’14
- Gündem 2bb Ocak’14
- Gündem 2c Şubat’14
- Gündem 2cc Şubat’14
- Gündem 2ccc Şubat’14
- Gündem 2d Mart’14
- Gündem 2dd Mart’14
- Gündem 2ddd Mart’14
- Gündem 2dddd Mart’14
- Gündem 2e Nisan’14
- Gündem 2f Mayıs’14
- Gündem 2ff Mayıs’14
- Gündem 2g Haziran’14
- Gündem 2gg Haziran’14
- Gündem 2h Temmuz’14
- Gündem 2hh Temmuz’14
- Gündem 2ı Ağustos’14
- Gündem 2ıı Ağustos’14
- Gündem 2j Eylül’14
- Gündem 2k Ekim’14
- Gündem 2l Kasım’14
- Gündem 2m Aralık’14
- Gündem 2n Ocak’15
- Gündem 2o Şubat’15
- Gündem 2p Mart’15
- Gündem 2r Nisan’15
- Gündem 2s Haziran’15
- Gündem 2ss Haziran’15
- Gündem 2sss Haziran’15
- Gündem 2t Temmuz’15
- Gündem 2u Ağustos’15
- Gündem 2v Eylül’15
- Gündem 2y Ekim’15
- Gündem 2z Kasım’15
- GÜNDEM 3a Aralık’15
- Günlük 1 Mart’10
- Günlük 1 Mayıs’10
- Günlük 1a Eylül’11
- Günlük 1b Ocak’12
- Günlük 1c Mart’12
- Günlük 1d Haziran’12
- Günlük 1e Temmuz’12
- Günlük 1f Ağustos’12
- Günlük 1g Eylül’12
- Günlük 1h Kasım’12
- Günlük 1l Ocak’13
- Günlük 1ll Ocak’13
- Günlük 1m Şubat’13
- Günlük 1mm Şubat’13
- Günlük 1n Mart’13
- Günlük 1nn Mart’13
- Günlük 1o Nisan’13
- Günlük 1oo Nisan’13
- Günlük 1p Mayıs’13
- Günlük 1pp Mayıs’13
- Günlük 1r Haziran’13
- Günlük 1s Temmuz’13
- Günlük 1t Ağustos’13
- Günlük 1u Eylül’13
- Günlük 1v Ekim’13
- Günlük 1vv Ekim’13
- Günlük 1y Kasım’13
- Günlük 1z Aralık’13
- Günlük 1zz Aralık’13
- Günlük 2a Ocak’14
- Günlük 2aa Ocak’14
- Günlük 2b Şubat’14
- Günlük 2bb Şubat’14
- Günlük 2c Mart’14
- Günlük 2cc Mart’14
- Günlük 2d Nisan’14
- Günlük 2dd Nisan’14
- Günlük 2e Mayıs’14
- Günlük 2ee Mayıs’14
- Günlük 2f Haziran’14
- Günlük 2ff Haziran’14
- Günlük 2g Temmuz’14
- Günlük 2gg Temmuz’14
- Günlük 2h Ağustos’14
- Günlük 2ı Eylül’14
- Günlük 2ıı Eylül’14
- Günlük 2j Ekim’14
- Günlük 2jj Ekim’14
- Günlük 2k Kasım’14
- Günlük 2l Aralık’14
- Günlük 2m Ocak’15
- Günlük 2n Şubat’15
- Günlük 2nn Şubat’15
- Günlük 2o Mart’15
- Günlük 2oo Mart’15
- Günlük 2p Nisan’15
- Günlük 2pp Nisan’15
- Günlük 2r Mayıs’15
- Günlük 2s Haziran’15
- Günlük 2ss Haziran’15
- Günlük 2t Temmuz’15
- Günlük 2tt Temmuz’15
- Günlük 2u Ağustos’15
- Günlük 2uu Ağustos’15
- Günlük 2uuu Ağustos’15
- Günlük 2v Eylül’15
- Günlük 2vv Eylül’15
- Günlük 2y Ekim’2015
- Günlük 2z Kasım’15
- Günlük 3a Aralık’15
- Günlük 3b Ocak’16
- Günlük 3c Şubat’16
- Günlük 3d Mart’16
- Günlük 3e Nisan’16
- Günlük 3f Mayıs’16
- Günlük 3g Haziran’16
- Günlük 3h Temmuz’16
- Günlük 3ı Ağustos’16
- Günlük 3j Eylül’16
- Günlük 3k Ekim’16
- Günlük 3l kasım’16
- Günlük 3m Aralık’16
- Günlük 3n Ocak’17
- Günlük 3o şubat’17
- Günlük 3p mart’17
- Günlük 3r nisan’17
- Günlük 3s mayıs’17
- Günlük 3t haziran’17
- Günlük 3u temmuz’17
- Günlük 3v ağustos’17
- Günlük 3y eylül’17
- Günlük 3z ekim’17
- Günlük 4a kasım’17
- Günlük 4b aralık’17
- Günlük 4c ocak’18
- Günlük 4d şubat’18
- Günlük 4e mart’18
- Günlük 4f nisan’18
- Günlük 4g mayıs’18
- Günlük 4h haziran’18
- günlük 4ı temmuz’18
- Günlük 4j ağustos’18
- günlük 4k eylül’18
- Günlük 4l ekim’18
- günlük 4m kasım’18
- günlük 4n aralık’18
- günlük 4o ocak’19
- günlük 4p şubat’19
- günlük 4r mart’19
- günlük 4s nisan’19
- günlük 4t mayıs’19
- günlük 4u haz.tem’19
- günlük 4v ağustos’19
- günlük 4y eylül-ekim’19
- günlük 4z kasım’19
- günlük 5a aralık’19
- günlük 5b ocak’20
- günlük 5c şubat’20
- günlük 5d nisan’20
- günlük 5e mayıs’20
- günlük 5f haziran’20
- günlük 5g temmuz’20
- günlük 5h ağustos’20
- günlük 5ı eylül’20
- günlük 5j kasım’20
- günlük 5k aralık’20
- günlük 5l ocak’2021
- günlük 5m şubat’21
- günlük 5n mart’21
- günlük 5o nisan’21
- günlük 5p haziran’21
- günlük 5r ağustos’21
- günlük 5s ekim’21
- günlük 5t ocak’22
- günlük 5u şubat’22
- haşimato ocak 2020
- Hitit ayaş termal, doğan jeotermal şirketler grubu 1 Mayıs’12
- Hitit ayaş termal, doğan jeotermal şirketler grubu 2 Mayıs’12
- Hitit ayaş termal, doğan jeotermal şirketler grubu 3 Mayıs’12
- Hitit ayaş termal, doğan jeotermal şirketler grubu 4 Ağustos’12
- Kadın Erkek Mart’10
- Kadın Olmak Mart’10
- Kadın, Acı Nisan’10
- Kadın, Dayak, Din Mart’10
- Kadın, Miras, Hak Nisan’12
- Kadın; 8 Mart, Mart’12
- Kadın; Alışveriş Mayıs’10
- Kadın; Çok Eşlilik Ekim’11
- Kadın; Düş Kırıklığı Kas.’11
- Kadın; Güzellik Mart’10
- Miyom 1 Ocak’13
- Miyom 2 Mart’13
- Sağlık Dr. Öz 1 Ekim’11
- Sağlık Dr. Öz 2 Mayıs’13
- Sağlık Dr. Öz 3 Ekim’13
- Sağlık Dr. Öz 4 Aralık’13
- Sağlık; Beslenme Mart’10
- Sağlık; bpa, göz 2011
- Sağlık; Güneş Haziran’11
- Sağlık; İlk yardım Şubat’12
- Sağlık; Kazalar Mayıs’11
- Sağlık; Kilo, 2011
- Sağlık; Ortodonti Şubat’11
- Sağlık; Saç Mayıs’10
- Sağlık; Şeker, Tans. Nis.’10
- Sağlık; Sigara Nisan’10
- Sağlık; Yavuz Dizdar Nisan’12
- Sezaryen 1 Mart’10
- Sezaryen 2 Mart’10
- Sezaryen 3 Mart’10
- Sezaryen 4 Şubat’11
- Sezaryen, 38 Hafta Ekim’11
- Sezaryen; Yorum Mart’11
- Yaşam; Eşcinsellik Mart’10
- Yaşam; Trafik 2012
- Yaşam; Tüketici Kasım’10
- Yaşam; Umut Taciri Haz.’11
- Yaşam; Yol; Eylül’11
- Yaşar Nuri Öztürk 1 Ocak’12
- Yaşar Nuri Öztürk 2 Mart’12
- Yaşar Nuri Öztürk 3 Mayıs’12
- Yaşar Nuri Öztürk 4 Kasım’12
- Yaşar Nuri Öztürk 5 Ocak’13
- Yemek İpuçları
- Yemek Lokantalar
- Yemek, Dünya 1
- Yemek, Dünya 3
- Yemek, Dünya, Kahvaltı
- Yemek, Dünya’dan
- Yemek; Akdeniz
- Yemek; Doğu Anadolu
- Yemek; Ege
- Yemek; G. Doğu Anadolu
- Yemek; İç Anadolu
- Yemek; Karadeniz
- Yemek; Lokanta Tarifleri
- Yemek; Marmara
- Yemek;; Türk
- Yemek;; yeni; pratik
- Yemek;; yeni; Ree
- Yemek;;2017
Be First to Comment