Press "Enter" to skip to content

Günlük 1h Kasım’12

***Bir başka kadın köşe yazarı; ki oldukça uzun boylu; çok yüksek topuklu ayakkabı giyerken düşmüş; dudağı patlamış; ön dişi kırılmış. Bazen görüyorum yollarda; zaten yeterince uzun boylu; birde topuklu giyiyor; aynen uzay yürüyüşü yapar gibi; ?yukarıda havalar nasıl? diyesim geliyor; nedir bu yüksek topuk çılgınlığı anlayamadım. Hadi kısa boylu olanları anlarım bir nebze olsun; ki bende kısa boyluyum ama uzun boyluların yüksek topuklu giymesine aklım ermiyor bir türlü. Uzun boylu kadına yüksek topuk yakışmıyorda üstelik; bostan korkuluğu gibi birşey oluyor. Benim için ?en iyi ayakkabı en rahat ayakkabı? sloganı geçerli. Rahat bir ayakkabı buldum mu diğer bütün ayakkabılarım dinlenmeye geçiyor; sadece onu giyiyorum; sabah akşam. Ablama da olmuştu öyle; yüksek topukla taksiden inerken takılıp düşmüş; ayağını kırmış ve 2-3 ay bilfiil yatmıştı; olan anneme oldu tabi. O gün bugündür daha üsturuplu; uygun ayakkabılara geçiş yaptı;))) 
*Oturduğum ev zemin katta; altı toprak ve kayalık; her neyse; uzun zamandır kombide su eksiliyordu; ekliyorduk. Ne zaman ki günde 2,3 kereye çıktı kombiyi kapattık; bundan 3,4 ay önce. Malum kış kapıda; ilgilenilmesi gerek; alttaki tesisat iptal edilip üstten tesisat geçilecek; tesbit için sigortacı geldi; kombiyi açmamı söyledi; korkarak açtım; yine zemine su gidecek diye. Termal kamera ile borulara bakacakmış; o yüzden ısıyı 80?ye yükseltti; ev bir güzel ısındı; uzun zaman sonra;))) Adamın işi bitti; gitti; su azalmadı; 2 gün oldu su aynı seviyede. Geçen kış iki kez kaçak boruları tıkayan ilaç koymuştum; onu koyunca ısıyı tam yükseltmek gerekiyormuş; sanırım onu yapmamış olmalıyım; ısıyı o kadar yükselttiğimi hatırlamıyorum çünkü. Borularda kalmış olmalı ilaç; 80?ye ısınınca aktive oldu; bende evdeki tamirattan kurtuldum böylelikle;))) Üstümden ağır bir yük kalktı; nasıl gözüme büyüyordu anlatamam.  
***Oturmak diyabet ve kalp hastalığı riskini iki kat arttırıyormuş. Spor yapsanız bile günlük aktivite oranı arttırılmazsa kalp krizi riski artarmış. Anne karnındayken; çocukken kullanılan antibiyotikler obezite ve kronik hastalıklar nedeni oluyormuş. Doğum kontrol hapı kullananlarda; özellikle 35 yaş üstü ve sigara kullananlarda; felç ve kanın pıhtı atması gerçekleşebiliyormuş. Tiroit ilaçları ile zayıflamanın metabolizmayı bozarak sağlıklı bir zayıflama getirmediği; kemik dokularının etkilendiği belirtildi.
***Kurutulan sebze ve meyvelerde A ve C vitamini azalır; potasyum ve fosfor artarmış; bu durum kan şekerinin hızla yükselmesine yol açtığından kronik böbrek hastalığı olanlar ve şeker hastaları bundan etkilenirmiş. Annem bu yaz sonu köye gitti; geldiğinde çok sağlıklıydı; bir kaç gün sonra oram, buram ağrıyor demeye başladı; şeker ve tansiyonuna baktırdık; iyi çıktı; ?bir şeyin yok? deyip yolladılar doktorlar doğal olarak; sonra bu yazıyı okudum internette; annem köyden bolca kuru erik getirmişti; bol bol yemektede hiçbir sakınca görmüyordu; çünkü orada çiğ haldeyken bolca yemiş ve bir etkisi olmamıştı. Aklınızda bulunsun; ne olur; ne olmaz. 
***Beyin felci genç, yaşlı bakmadan can alıyor. En son 27 yaşında bir zengin çocuğu öldü dün. Doktorun açıklamalarına göre düzensiz beslenme; sigara, alkol, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklar ve masa başı, bigisayar monitörü başı olmak en suçlayıcı nedenler. %15?i ölümle sonuçlanan beyin felcinde geriye kalan %85?in %10?u hiç hasarsız hayatına devam ediyor; önemli bir kısmı ise sakatlık bırakıyormuş. Yüzde veya başın bir bölümünde karıncalanma, uyuşma veya baş ağrısı bir uyarıcı olabiliyormuş.
***Kırmızı ışıkta araçla geçme cezası 154 liradan 319 liraya; ilk muayeneyi yaptırmama cezası 72 liradan 154 liraya yükseltilmiş; aman dikkat; her yıl %100 zam uygulanıyor trafik cezalarına; işçi memur zamlarına endeksli olarak artsa ne güzel olur; yerinde sayar, durur. 1 aralık?tan itibaren 1 Nisan?a kadar kış lastiği takmayanlara da 72 lira trafik cezası kesilecekmiş; oh ne ala. Antalyalılara; İzmirlilere; kışın yoğun olarak geçmediği yerlerde yaşayanlara yeni masraf kapısı açıldı demektir bu. Geçenden 3 akçe; geçmeyenden 5 akçe; küfeyi doldurmanın yolunu buldu devlet; vurun milletin sırtına; o sırt neleri taşımış!
***Fıtık hastalarına çekme tedavisi uygulanmaya başlamış. Prof. Dr. Güneş Yavuzer başkanlığında yapılıyormuş bu çalışma; haberlerde o çıktı yani.
***17 yaşındaki oğlum biraz zor atlatıyor ergenliği; bol sivilceli; sivilcelerine ardıç katranı sabunu iyi geldi gerçi; epeyce geçti; sonra lenf bezlerinin şişmesine taktı kafayı; doktora sorduk; ?erkek oluyorsun? deyip güldü. Dün izledim haberlerde; lenf bezleri ağrı yapıyorsa bu kötüye işaretmiş; sordum; ağrı yapmıyorlarmış; sorun yok öyleyse.
***Eski safariler yerini lüks tren gezilerine bırakmış; fil üstünde yol almak yorucu ve tehlikeli gelmeye başlamış olmalı. Milletimizin zengin insanları İstanbul?dan Darüsselam?a uçakla gidiyor;Darüsselam?dan Cape Town?a ise iki hafta boyunca lüks bir trende yol alıyorlarmış. Ara ara birbiri üstüne istif olmuş zenci insanların doluşturulduğu trenler geçiyor yanlarından; fotoğraflarını çekiyorlar. O trende 5+ yıldızlı yemek, oda servisi alırken trenin penceresinden Afrikalı aç çocukları görmek nasıl bir his uyandırıyor acaba içlerinde? Buradaki aç insanları, çocukları kolaylıkla görmezden gelmeyi başarabildiklerine göre; ?onlar için? çok zor olmasa gerek!

Rahibeler bize iki hayat biçimi olduğunu öğretti. Doğal hayat ve faziletli hayat. Hangisine uyacağınızı seçmeniz gerekir. Faziletli olanı seçenler kendilerini memnun etmeye çalışmaz. Hiç sayılmayı, unutulmayı, sevilmemeyi göze alır. Hakaret ve yaralanmaları kabullenir. Doğal olanı seçenler sadece kendilerini memnun etmek ister. Başkaları da kendini memnun etsin ister. Onlara üstünlük taslamayı sever. Kendi istediği olsun ister. Dünya etrafında parıldarken mutsuz olmak için nedenler bulur. Ve sevgiye sahipken. Bize faziletli yolu seçenlerin asla kötü bir sonla karşılaşmayacağını öğrettiler. Ne olursa olsun sana bağlı kalacağım. The Tree of Life; filminden.

***Senede üçten fazla tekrarlayan veya 4 haftadan fazla süren gripal enfeksiyonlardan sonra kalpte çarpıntı, aşırı terleme, sinirlilik, çabuk yorulma, eklemlerde şişme, eklemlerde kızarma varsa kalp romatizması veya eklem romatizması düşünülmeliymiş. Bu seneki grip beni fena salladı; hiç bu kadar zor geçmemişti; bu virüs her geçen gün biraz daha güçleniyor. Öylesine zorlayıcı öksürdüğümü hiç hatırlamıyorum. Tekrarlarla 1 aydan fazla sürdü diyebilirim.
***İstanbul’da 44 yaşındaki bir meyhane sahibi sabaha doğru merdiven korkuluklarından düşerek ölmüş. Söylendiğine göre içkiliymiş. Ayna gurubunun solisti 46 yaşındaki Cemil Özeren karaciğer yetmezliğinden ölmüş. Öldüğünde çok paralı değilmiş; içki parayı bitirmek için de birebir. İçki tam gaz can almaya devam ediyor; her türlü. Kanser hücrelerini de besliyormuş aynı zamanda. ”İçki bütün kötülüklerin anasıdır” Hz. Muhammed
***Sabahları enginar yaprağı çayımı ballı içiyorum; bal bitti; yenisini aldım; AOÇ balı; eskisine nazaran oldukça sıvı; kızım bile fark etti; önceki kavanozda bir çay kaşığı yeterli olurken şimdi iki çay kaşığı koyuyorum; her şey iyiye gitmek yerine neden kötüye gidiyor anlamıyorum doğrusu; birde AOÇ malı; devlet malı; güvenilir mal diye alıyorsunuz.
***1,2 yıl önce eski gömleklerden kızıma elbise dikmeyi denemiş; çok başarılı olamamıştım; bugün aynı fikri Martha’da izledim; benim bir işime yaramaz artık çünkü kızımla aynı boydayız ama işine yarayacak olanlar olabilir; düğmeli kısmını önde kullandı; önün yaka oyuntusunu biraz daha fazla verdi; yuvarlak olacak biçimde; kurdela dikti; önden bağlanacak şekilde; kol oyuntuları yaptı ve yarım kol ekledi; sitesinde varmış kalıbı.
***Öksürünce sırta ve göğse karabiberli zeytinyağı; burkulmalarda da burkulan yere zeytinyağı sürülürmüş eskiden.
***Anlaşılan bu pasta börek işinde para çok; yemek programlarını izleyip beğendiğim tarifleri yazıyorum; bu ara pasta börek yapıp dışarı satanlar; blogu olup kişiye özel pasta dersi verenler ve yine yemek blogu olup dışardan pasta siparişi olanlar katıldı programa; ortak yönleri epey bir zengin olmaları; evleri evden çok saray yavrusunu andırıyor; ))) yine geçen yıl katılan biri vardı; kocası unlu mamüller işi yapıyordu; yine zengindi elbette; eskinin terziliği şimdi yerini pasta börek işine bırakmış ve oldukça karlı; benden söylemesi;  ))) Pasta böreğin maliyeti ile satış fiyatı arasındaki fark; yani derin uçurum göz önüne alındığında zenginlik kaçınılmaz sonuç olmalı; ))) Et fiyatına un satıyorsunuz; üstelik ıslatılıp, kabartılıp, mayalandırılıp miktarı arttırılarak; daha ne olsun! İyi bir pazar; pastadaki dilimi paylaşın hanımlar; hepsi pastanelere kalmasın bence; söyleyin konu komşuya ve çalışın; tarifler benden;)))) Geneli sayfaların alt kısmında; şimdilik; daha sonra neler eklenir bilemem; )))
***Meme yoğunluğu ne kadar az ise meme kanserine yakalanma ihtimaliniz o kadar azalırmış. Emziren kadınların meme kanserine yakalanmamasının nedeni de bu olmalı; yani yaşlanıp meme yumuşadıkça meme kanseri olmamanız konusunda garantiniz; hayatı akışına bırakmak hep hayırlı olan. Bu bir yandan da demek oluyor ki aşırı sporla; şnavla, pilatesle çok dik tutmaya çalışmamak gerek memeleri.
***Kadınlar en sık sırasıyla meme; kolorektal (yani bağırsak) ve tiroit kanserine, erkeklerse en sık akciğer, prostat ve mesane kanserine yakalanıyormuş. Mide kanseri dünyada azalırken bizde; özellikle doğu ve güneydoğuda artmış; sebepleri; koyu çay içilmesi; sigara içilmesi; kırmızı et ve tuzlu kışlık kurutulmuş etlerin yenmesi; sucuk, salam, sosis, konserve yenmesiymiş. Karadenizde görülen tiroit vakalarının sebebi ise Çernobil’miş. Sigara, beyaz şeker, esmer şeker ve un en büyük tehlikeler çünkü kanserin beslenmesini sağlayan maddeler bunlar diyor Erkan Topuz.
Pişen yemeğin buharı akciğer kanseri olasılığını arttırıyormuş. Fırın 220’nin üzerine çıkarsa kanserojen maddeler açığa çıkıyormuş. Beyaz unlu gıdalar hızla pişirildiğinde kanserojen etki fazlaymış. Hızlı piştiğinde; kısık ateşte pişmediğinde oluşan glikotoksin mide kanserinin sebeplerinden biriymiş. Plastikler, çizilmiş teflonlar, alüminyum ve alüminyum folyolar, bakır ve bakır takılar beyin tümörlerine sebep oluyormuş. Hareketsizlik ve lifli beslanmemek ise kolon kanserlerine.
Ütü buharı, fön, klima, araba kliması da bu zararlılar içerisine dahil edilebilir mi acaba?
***Araba kazalarının olmadığı gün yok gibi; özellikle lüks ve hız yapabilen arabalar; dünkü kazada 45 yaşındaki sürücü park edeceği sırada fren yerine gaza basınca 12 metreden uçmuş; önceki günkü 29 yaşındaki sürücü ise 320 km’yi denemiş; 340’a çıktığında arabanın sarsıldığı teşhisini koymuş; arabaların oyuncak olmadığını anlayamadılar bir türlü.
***Gaz yapanlar; laktoz içeren besinler, bisküvi türleri, şekerli gıdalar; inek sütü, peyniri, yoğurdu, soğan, kuru bakliyat, domates, salatalık, çiğ yeşillikler, lahana. Sakız çiğnemek, yemek yerken konuşmak, takma diş kullanmak hava yutmaya; dolayısıyla gaza sebep olur. Alınabilecek kalsiyum kaynakları; keçi sütü, peyniri, yoğurdu; balık, ıspanak, yeşil salata, maydanoz, mercimek, muz, fındık, ceviz. Gaz giderici baharatlar; rezene, tarhun, kekik, kimyon, kişniş, tarçın, zencefil, zerdeçal, anason. Metabolizma hızlandırıcı çay; yeşil çay, kekik, rezene, papatya. Gaz giderici çay tarhun, adaçayı, rezene, ıhlamur.
***Marmaris yakınlarında denizde yanardağ bulgularına rastlanmış; zaten epeydir orada ufak depremler olup duruyordu; Şirincedekiler yandı; ))) bugün 19 aralık; son 2 gün. Kimse yılbaşı hazırlığında değil bu yıl; herkes 21 Aralığa kilitlenmiş durumda; 21 aralık alışverişleri yapıldı; yiyecek içecek stokları tamamlandı; bu iş marketlere yaradı en çok; özellikle su satışları patlamış olmalı; dünya beklemede artık; hayırlısı Allah’tan.
***Adıyamanlı bir kadın; 29 yaşında; 12 yaşında ve 4 yaşında iki çocuğu var; kocası kendinden 14 yaş büyük; 16 yaşında evlen”diril”miş; küçük yaşta evlenmesi konusunda ”erkeklerin tercihi de o yönde oluyor” diyor; kendi ”de”’ aşık olmuş; 3 yıl önce mesane kanseri teşhisi konmuş; tedavi görmüş; ameliyat olmuş.
***Bir kaymakamın 28 yaşındaki karısı ölmüş kalp krizinden; grip tedavisi için damar yoluyla serumla birlikte verilen antibiyotik zehirlenmeye ve kalp krizine yol açmış. Antibiyotikler ağızdan alındıklarında damardan alınanlar kadar tehlike içermezlermiş; alınan antibiyotik kaşınma ve kabarıklık yaparsa o antibiyotikten uzak durmak lazımmış.
***Son gün; umarım yarın mayalılar haklı çıkmazlar; )))
***Mayalar haksız; biz haklı çıktık; bugün 22 Aralık; ))) Allaha şükür!
***Rezzan Kiraz; 2013; Koç; uranüs koç burcunda; uranüs aykırı; ayrım; çılgınlık; sürprizler demek; eskiden kopup yeniye kavuşmak; eş, adres, eşya olabilir bu; koçları yenilik bekliyor yani; ilk on gününde doğanlar için; diğerleri çok büyük sürprizler beklemesinler; Jüpiter temmuz ayına kadar şans veriyor; fırsatlar, şifa, bolluk, bereket ve keyif ama abartı ve israftan uzak durmak gerek. Boğa; plüton boğaları olumlu etkiliyor. Bir şey büyük bir değişime gebe. Hayata bakışınız değişecek; ama önemli, güzel bir değişim bu; olumlu yönde; İstanbul’dan İsviçre’ye; modern, iyi imkanlara taşınmak gibi; iyi bir sıçrama; ani bir şey; bir kopuş anlamına da geliyor bu; yeni bir şey; transformasyon; kökten bir değişim; hayatın en önemli değişimi; yanardağın lav püskürtmesi gibi. İkizler; temmuz ayına kadar jüpiter var; şans getirecek; herşeyin iyi ve kötü yüzü var; abarttığınız zaman zarar ve ziyan verebilir; ölçüyü kaçırmıyorsunuz. Yengeç; sıkıntıları var ama temmuzdan sonra jüpiter onlara geçecek; 1 yıl kalacak; yıpranan yerleri onaracak. Aslan; uranüs fırsatlar, sürprizler getiriyor. Kendilerini geri çekip onardılar; şimdi yine sahneye çıkıyorlar; hayatlarını düzene sokup beğenilirliklerini arttıracaklar; sıradışı olaylar gelişecek; belki ani bir aşk, iş, hayat, çocuk gibi sürprizler var. Başak; neptün ortalığı karıştırır; sislerden, sulardan, gazlardan, zehirlenmelerden kendinizi koruyun; neptün hayallerinize de kavuşturabilir; hayal kırıklığı da yaşatabilir; bu sizin kararlarınıza bağlı; iradenize ve aklınıza; doğru davranmak önemli. Terazi; satürn ayrıldı; çok çalışıp yoruldu, sıkıldılar; sağlam temel oluşturdular; o temel üzerinde oluşacak her şey. Akrep; satürn akrebe geldi; satürn sizi zorluyor; sabrınızı sınıyor; disipline ediyor; sınırlıyor. Yılmadan; pes etmeden devam edeceksiniz; yolun sonundaki ışığa gidecek ve zafer tacını alacaksınız; 2 yıl daha akrepte satürn. Sonu ferah. Türkiye’nin burcu da akrep. Yay; uranüs yaylara sürprizler, yenilikler getiriyor; temmuzdan sonra jüpiterin şansını da alacaklar. Oğlak; plüton var; tepetaklak olabilir; hallaç pamuğuna dönebilirsiniz; hayata bakışınız değişir ve gerçekleri görürsünüz. Temmuzdan sonrsı daha iyi. Kova; her şey düzeldi; satürn uzun vadeli iyi bir gelecek vaad ediyor. Balık; neptün var; sulardan gelecek tehlikelere dikkat. Mor rengi kullanmayın; mor sezgileri arttırır; kendi aklınızın yolunda gidin; aldatılırsınız.
***Kim milyoner olmak ister’i sıkı izliyorum; bazen bazı eleştiriler çıkıyor hakkında; benim eleştirim adamına göre soru seçildiği konusunda; ne zaman adının önünde profesör ünvanı olan biri çıksa sorular ilkokul 5 düzeyine düşüyor; ardından gelen üniversite öğrencilerine ise en kazığından sorular denk geliyor; bunun tesadüf olduğunu sanmıyorum artık; 21 Aralık pazartesi günü de aynı şey tekrarlandı; bir profesör 125 milyarı alıp gitti; üniversite öğrencileri, gençler ise 15 milyara çıkmakta zorlandı.
***2 kuzeni tarafından tecavüz edilen Hasret hamile kalınca ve kuzenler evlenmeyi kabul etmeyince amcaları tarafından Batman çayında boğularak öldürülmüş; tecavüz eden kuzenler ise hayatta. Konya; Akşehir’de akşam dersaneden çıkan 8. sınıf öğrencisi Hatice kaybolduktan 3 gün sonra iple boğulmuş olarak bulundu. Samsun’da 14-16 yaşlarında 4 kıza 25 kişi para karşılığında tecavüz etti; 2012’nin son bir haftasında Türkiye.
***Bir evde 4 ayda 300 yangın çıkmışmış; benim evimde değil 300; 3 yangın çıksa evim yanar kül olur; her an teyakkuz halinde mi yaşıyorlar; olmaz öyle şey; yalan. Yakıp, yıkıp ilgi topluyorlar sadece.
***Ellerini bir fino gibi önde ve aşağı sarkıtılmış olarak tutmak ve boynunu azametle o yandan bu yana çevirmek bir kibarlık alameti midir?
***Yunanlıların yemeklerimize sahip çıkmasından sonra güney Koreliler gamgam style ile ata yadigarı el hareketimize sahip çıkmış bulunuyor; çok ayıp;))) Hiç yakıştıramadım.
***Sağlıklı ve mutlu yıllarımız olsun; hepimizin.

Be First to Comment

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *