Press "Enter" to skip to content

Gündem 2z Kasım’15

 ***Oyumuzu verdik, geldik, vatana millete hayırlı olur inşallah, ben chp ye verdim, yeterli gördüğümden değil, daha iyisini göremediğimden, Ankara bayağı bir dolmuş, seçime katılım yine yüksek olacak galiba, market tıka basa insan doluydu.
Çayyolu çağdaş markete gidiyorum, bir dolu kasa var ve sıra vardı, kasada sıra bekledik, 100 metre ötesinde beğendik var, aynı büyüklükte ve dolulukta, ona da uğradım, tek kasa çalışıyor ve sıra yoktu, bomboş, her zaman öyle, beğendik boş, çağdaş dolu, Çayyolu’nda beğendik değil çağdaş market iş yapar, bundan daha doğal bir şey yok, beğendik Keçiörene gitsin, oralar ona göre.
Twitburç bugün için “Su burcunda gerçekleşen büyük üçgen, 2002 yılındaki gökyüzüne vurgu yapıyor. Gündemdeki kişiler hızla değişebilir” demiş, inşallah.
***Saat 21, yani akşam 9, sonuç belli, akp 49, chp 25, mhp 12, hdp 10 buuuçuuukkk, yüreğim hop etti hdp barajı geçemeyecek diye, hiç bunu isteyebileceğimi düşünmemiştim, ya geçemeseydi, o buçuk olmasaydı ne olacaktı, hdp ye oy veren sol nasıl bir kumar oynadığının farkına varmıştır sanırım, yüzde altıyı kurtaracağız derken yüzde onu hediye edeceklerdi az kalsın, ve tek başına anayasa yapma hakkını bile vereceklerdi akp ye, ve dahi başkanlığı, 376 milletvekili ile, Allah korudu, Allah yine bizden yana, bu anlamda elbette, yoksa akp nin silip süpürdüğü ortada, ne yazık ki öyle.
7 haziranda ve diğer eski seçimlerde saat 7 ye, 8 e kadar seçim yasakları bile kalkmazken bu seçimde saat 7 de oyların yarısının sayılmış olmasının ve altı buçukta seçim yasaklarının kalkmış olmasının mantıklı bir açıklaması var mı acaba? Bu hızlılaşmayı neye borçluyuz, merak ettim.
17/25 i, sıfırlamaları, kasa kasa, kutu kutu paraları literatürümüze yerleştirenlerin dürüst bir seçimle bu sonuca ulaştıklarına hiç inanasım gelmiyor, yalancı evi yandığında “yangın var” diye bağırır, ona kimse inanmaz, bu kadar pisliğin üstüne bu milletin akp ye yüzde kırk dokuz oy verdiğine de inanmıyorum, bu millet bu kadarda aptal değil. Hırsızlık fıtratlarında var.
Saat 7 de tv’yi açtığımda oyların yüzde ellisi sayılmıştı ve akp yüzde elli, elli bir arasıydı, bittiğinde kırk dokuz buçuk, hdp on buçuktu, yine on buçuk olarak bitti, chp ve mhp de öyle, bu nasıl bir istikrar, hiç mi oylar değişmez saatler içerisinde, yüzde birlik bile oynamalar olmadı, 0.1 ve 0.2 lik oynamalarla seçim sonucuna varıldı, başından sonuna kadar, Türkiye’nin bütün şehirleri sözleşmiş mi partilere aynı oranda oy vermek konusunda, her seçimde sona doğru büyük şehir oyları akp yi geriletirdi, bu insanlar yok mu oldu yeryüzünden, buharlaştılar mı, ben bu seçime, adil ve doğru olduğuna inanmıyorum.
Bu seçimde hile var, hemde ne hile.
***Ne sihirdir, ne keramet, el çabukluğu marifet, akşam 6’da, 7′ de hava kararıyor olmasına rağmen niye dünya saati uygulamasının dışına çıkıldı, o fazladan bir saatte neler oldu, bittiye getirildi, var mı bu sıruların cevabı, yok.
***Eğer akp hilesiz aldıysa bu seçimi, nedeni ortada, mhp nin elindeki tek silahını alarak onu arkasından vurması, mhp nin en önemli söylemi neydi, 7 haziran öncesi, pkk karşıtlığı, bu silahı aldı işte akp, 7 hazirandan sonra yaptığı ilk iş pkk yı vurmak oldu, durduk yere, hiç sebepsiz, böylece mhp deki pkk karşıtlarının oyunu kendi tarafına çekti, böyle bir taktik izledi, hedefi 12’den vurdu, mhp öylece ortada kaldı, bu sayede hdp yi de kötü parti ilan etti, onun oylarını da böldü, yani çaldı, bir taşla milyonlarca kuş vurdu, akp nin pkk ya neden durup dururken saldırdığına bir anlam verememiş, hatta karşı çıkmış, bunu yazmıştım, haziran veya temmuz sayfamda, şimdi anlaşılıyor niye saldırdığı, o zaman anlayamamıştım, tamamen seçim taktiği yüzünden onca insan öldü 5 aydır, yüzlerce, Allah yüzlerini güldürmesin inşallah, şimdi yine döndüler çözüm sürecine, nasıl olsa iş bitti, çok puşt bunlar, öyle böyle değil, ve de aşağılık, Allah bizi ellerinden kurtarsın, bir an evvel.
Allah bilir dağı taşı bombalayıp bizi pkk yı vuruyoruz diye kandırdılar, onlardan her şey beklenir, onlar pkk yı dışarıda, pkk bizi içeride vurdu, pkk içerideyse içerideki neden vurulmadı, vurulamadı da teee sınır dışlarında vuruldu, akp İzmir il başkanı ne demiş, “artık şehit haberleri gelmeyecek” demiş, nereden biliyor artık şehit haberleri gelmeyeceğini, bir yerden duyum mu almış, açıklasın bizde bilelim.
hdp bu meselenin neresinde, gerçekten mağdur mu yoksa mizansen gereği yer mi dolduruyor, onu bilemem, Özer hocamın bop eşbaşkanlığı konusunda dediği gibi de olabilir pekala, iç yüzlerini nereden bilebiliriz ki, dışarıdan görebildiğim bu kadarı, danışıklı dövüşte olabilir pekala, göz boyamaca, artık şehit haberleri gelmeyeceğini nereden biliyorlar akp liler yoksa? Ve çözüm sürecine geri dönüldüğüne göre, bence de kesinlikle danışıklı dövüş bu, bugün bana yarın sana, gör beni göreyim seni taktiği bu, tuttu mu, tuttu, hemde ne ala.
Demirtaş cumartesi günü 3. parti olduklarını söylemiş, nereden biliyormuş pazar günü 3. parti olarak çıkacaklarını?
Ah tapeler, tapeler, akp lilerle Hakan Fidan’ın konuşmasını unuttuk mu, ne demişti bizi Suriye ile savaşa sokmak için, “Suriye’den 3-5 bomba yollarım olur biter” pkk ya 3-5 bomba yolladılar oldu bitti.
Ama yinede 400 milletvekili etmedi, hdp ye barajı geçtirmeyip onu da alırlardı da, arkasından olabileceklerden korkmuş olmalılar, ortalık işte o zaman iyi kızışırdı, her kesimden.
Birde bu yurtdışı oyları ne alaka, %56 akp çıkmış, sanki bu ülkede yaşayıp ne olup bittiğini biliyorlar da, nerede zıbarıyorlarsa gitsin oraya oy versinler, bizim oylarla alakaları ne, veriyorlarsa da ayrı dilim açılsın onlara, yurtdışı oyları vekilliği şeklinde, toplanan oy oranında, bütün illere eklemekte neyin nesi, kaç ilde kaç milletvekilliği sırf bu yüzden akp ye gitti.
***Birde Bahçeli, Erdoğan görüşmesi eklenmiş bu meseleye, geçtiğimiz kurban bayramında görüşmüşler, gizlice, eğer o da varsa ne ala memleket, çal çal oyna.
Neyse ki o %25, vatanın direği hala var, hala ayakta.
Olmayan chp ye rağmen, Kılıçdaroğlu ile bu işin buraya kadar olduğu ortada, ne ileri gidebiliyor ne de geri, bundan daha kötü olan chp de arkasından gelen Kılıçdaroğlu kadar bir ismin, adamın olmayışı, chp nin şu hali ile yine en iyi isim Kılıçdaroğlu, arkadan gelen, benim gözümde göz dolduran kimse yok chp de.
Bu sıkı fıkı görüşmelere chp yi de dahil edersek, farzı mahal, birde 2023’ü, lozan antlaşmasının süresinin doluşunu dikkate alırsak daha ne sonuçlara varılır, ne hikayeler yazılır buradan, vatanın elbirliği ile düşmana satılmasına kadar, yıllardır mhp kaybediyor, Bahçeli yerinden oynadı mı, hayır, arkadan gelen güvenilir biri, bir isim var mı, hayır, yıllardır chp oy kaybediyor, Kılıçdaroğlu yerinden oynadı mı, hayır, arkadan gelen güvenilir biri, bir isim var mı, hayır, biraz boynunu çıkaranın boynunu koparıyorlar, Sinan Oğan, Umut Oran, Emine Ülker Tarhan, Birgül Ayman Güler vs. yanlarında ancak zararsızlar takımıyla, ki genellikle kadın kurmaylarla geziyorlar, Erdoğan’ın yaptığı gibi, Gül’ü nasıl ekarte ettiğini hepimiz biliyoruz, ve yanında kimleri adam diye gezdirdiğini, sadece zararsızları, kim koruyor, kolluyor Bahçeli’nin, Kılıçdaroğlu’nun arkasını, ölümüne mi geçiliyor partilerin başına, partiler padişahlık sistemim mi, denersin, olmadığı yerde devredesin, şanınla, daha fazla rezil olmadan, babandan miras kalmamış ya o parti, düşünme alanımızı oldukça genişletmemizi gerektirirmiş gibi bütün bu olanlar, küresel çapta.
***Sıra gelmiş al çözümü ver başkanlığı pazarlığına, hdp ye giden her oyun zaten aslında akp ye gittiğini defalarca yazdım, anlayana, seni başkan yaptırmayacağız partisi, göreceğiz o büyük lafların adamlıklarını, refarenduma gitmeyi becerebilirler elbette, akp hdp ortaklığıyla, ortak sayıları yetiyor ancak o referandumdan bir başkanlık çıkmaz, boşa hayal, boşa emek, çoklu sistemle yönetilmiş bir ülkeyi tekli sistemle yönetilecek bir sisteme döndürmek çok zor, olanaksız, bu millet aptal mı, bu kadar da değil, nereden biliyorum, çünkü bu başkanlık ne zamanki dillendirilmedi akp nin oyları arttı, 1 kasımda, diğer kısım zaten karşı, bu münasebetle daha çok başkanlık rüyası görür Erdoğan, olmayacak duaya amin diyor.
Referanduma da hile katılmazsa elbette.
***Seçim sonucunun hayatımıza yansımaları şöyle, daha bir hafta olmadı, 5. gün, günlerden cuma, yılbaşı sepetlerine içki konmayacakmış, ki resmi gazetede yayınlanmış, resmi gazete, resmi gazete olalı ona böyle saçmalık yazılmamıştır herhalde, son 13 yıl hariç, saçmalıklar ivmesinin her geçen yıl daha yukarı doğru seyrettiği kesin, tavuklara gdo’lu yem verilecekmiş, bunlar seçim hediyelerimiz, biz koyunlar gdo’lu yemle beslenmiş tavukları, yumurtaları yiyelim diye, güle güle kullanalım, hugün tepe home’a, bauhaus’a gittim, ikisinede dün zam gelmiş, bu zamlar da hayırlı olsun cümlemize, dün haberlerde ev satışlarında canlanma var dediler, ama ev piyasası durgun demiyorlardı hiç, 5 aydır millet kan ağlıyor, mağazalar müşterilere hasret kalmış, eskisinden çok daha ilgili, her gittiğim mağaza öyleydi, bende bir değişiklik yok, değişen onlar, belli ki sıkı, sıkıcı geçmiş son aylar, özellikle 10 ekim patlamasından sonra, o zaman zarfında bende gitmedim, zaten oldukça boştu avm.
***Bu zammın, zam furyasının kdv’ye bağlı olarak gerçekleştiğini duydum ama bir yerde yazmıyor kdv’nin arttığı, her iki mağazayada zammı var diye sorduğumda fiyat ayarlanıyor dediler, gizli mi tutuluyor gelen vergi, anlamadım, tepe home’da malın 1200 lira olduğunu birkaç gün önce görmemiş olsam yerdim tabi bu lafı ama 1500 liraya çıkmış, yüzde 25’lik zam hiç az değil, zammın bumerang etkisi marketlere de sıçramış elbette, market zamlarının takibi daha zor olmakla beraber bir oynama hissettim bugün markette de, önü sonu vuracak.
Robot süpürge almaya niyetliydim, baktım fiyatlar uçmuş, iki katına çıkmış, bin, iki bin liraydı, üç bin, dört bin olmuş, alınmaz yani o fiyata, “8” haziranda ithal elektronik ve beyaz eşya vergisinin yüzde 7-18’den yüzde 18-30’a çıkarılmasıyla, “Türk malına teşvik için”,  piyasa alt üst olmuş, birde doların yükselmesi etkilemiş, ithalatçısı malı getiremiyormuş, telefonları, internet sitesi hep kapalı, 
Kentpark mediamarket te mağazayı küçültmüş, eskisinin yarısından daha küçük olmuş mağaza, bu vergiler, dolar elektroniği fena vurmuş. Mediamarket bile küçülmeye gittiyse anlayın yani.
Bunları da yazacak mısın abi, burasıda milletin bilgi deposu oldu, ben yazıyorum onlar yazıyor, ben sanki ayaklı gazete, ne izin isteyen var, ne soran, oh ne güzel, ganimet bedava. Beni çok kızdırmaya gelmez, az çok tanıyorsunuz.
***Kılıçdaroğlu, Erdoğan karşısında pasif kalıyor, onunla baş edemiyor ve chp yi başarısızlığa uğratıyor, söylediklerini yapabilecekmiş inanç ve güvenini veremiyor insanlara, sert mizaçlı Erdoğan karşısında çok yumuşak kalıyor, yumuşak olmak eksi bir meziyet değil ancak bizim toplum bunu böyle görmüyor, yetersiz olarak nitelendiriyor, yaptığı Ekmelettin İhsanoğlu yanlış seçimi ile cumhurbaşkanlığını Erdoğan’a adeta hediye etti, bu sayede Erdoğan insalara kan kusturmaya devam ediyor, insanlar bu hatasını unuttular mı, hayır, elim sızlıyor ona attığım oyu her hatırlayışımda.
Kılıçdaroğlu’nun dışında tv’ye çıkıp chp adına konuşan, konuşabilen bir kişi var mı, yok, hepsini sildi süpürdü, o yumuşak görüntünün altında parti içinde faşist bir lider var, tek kişi bir ülkeyi yönetmeye yetmez, arkasında iyi bir ekip olmalı ve bunu görmeli millet, şu an için chp de böylesi bir görüntü yok, kendi içinde bütünlüğü sağlayamamışken ülkeyi nasıl yönetecek diye düşünüyor insanlar haklı olarak, akp bakanları yetkin insanlar mı, hiç değiller, ama varlar, akp iş başına geldiğinde kimlerle çalışılacağını az çok biliyorlar insanlar, chp için böyle bir netleşmiş görüntü yok,  flu, çünkü etrafında hiç kimse yok, Haluk Koç konuşurdu, şimdi o bile yok piyasada, Gürsel Tekin öyle, tek bir adama nasıl oy versin insanlar.
akp li bakanların uyduruk kaydırık ta olsa bir üniversite eğitimleri var, chp den bir kabine kurulacak olsa akp kadar bile yetkin bir kadro kurulamayacağı kanaatindeyim, ya öyle gözüküyorlar ya da gerçekten öyleler, varsa bile yılardır iktidarın yanından geçemedikleri için hafızalardan silindiler, peki biz onlara nasıl teslim edeceğiz o koca koca bakanlıkları? Tek adam görüntüsü ile hiçbir yere varamaz chp, Atatürk bile silah arkadaşları ile siyasette devam etmiş, onlarla birlik, güç olmuş, yalnız bir adam koca bir ülkeyi kurtarmaya yetmez, bütün bakanlıkları tek başına mı yönetecek yoksa Kılıçdaroğlu.
Herkesin bir bırakma noktası var, olmalı, Kılıçdaroğlu’nun da işte o anı bu an, partisini daha ileriye götüremediğine göre bayrağı bir başkasına devretmeli, yoksa chp ye ve bize zarar veriyor, geçen seçimle bu seçim arasında 2 milletvekili fazla almış olmasını başarı olarak söylüyorsa o adamın işi bitmiştir, bu oradan öte bir şey yapamayacağını gösterir ki, görünen de öyle, akp 60 milletvekili arttırmış, chp 2 milletvekili, çıkmış başarılıyız diyor, ayıptır, göz var, izan var, hiç değilse böyle söyleme, 4 yıl sonraki seçimde 2 milletvekili daha arttırırsa 50 yıl sonra iktidar olur, bunu mu demek istiyor bize, bunca insanın oyu ile kumar oynarmış gibi oynamaya hakkı yok, o parti ona ait değil, chp bu milletin partisi, Kılıçdaroğlu’nun babasının malı değil chp, bu vatan onun kendine özel kumar masası değil, kumarda bile kaybetmenin bir adabı var, her şey kaybedilmeden kalkılmalı o masadan, artık o masadan kalkma zamanı gelmiş Kılıçdaroğlu’nun, tıpış tıpış gitsin artık, gitmesi için illa ki video kaseti mi olması gerekiyor? Başarısızsan başarısızım de, şapkanı al ve şerefinle terk et, bizde teşekkür edelim, niye inat ediyorsun ki. Söylenenleri görmezden, duymazdan gelmek niye? Bir sen misin Atatürkçü, Atatürk’ün sahibi, lütfen.
Her ne olursa olsun, çabasını gözlerden silip, adam onca emek verdi sonuçta, ona defol git demek ne bana yakışır, Kılıçdaroğlu gibi nazik bir adama söylemek zaten yakışık almaz, diyen ayıp etmiş.
Olurda bırakırsa yerine gelen, gelecek olan titizlikle seçilir umarım, Muharrem İnce çok sivri görünüyor bana, Umut Oran hakkında pek fikrim yok, bilgisi, kapasitesi, dünya görüşü, kişiliği hakkında, görüntüyle iş bitmiyor, önemli olan alt yapısı, neden chp nin dışına itelendiği, kumpas mı, hakkıyla mı bilmiyorum, içeride neler döndüğü hakkında bir fikrim yok, umarım hak eden bir insana yer verecek yetkinliktedir chp üyeleri, chp artık bir değişimi hak ediyor, nasıl umutla geldiyse Kılıçdaroğlu, o umudu insanlara geri verip gitmeli, yoksa umudumuz kalmadı, geleceğe güvene dair, o yüzde yirmi beşin yeni bir umuda ihtiyacı var, tekrardan “lütfen”
***42 chp il başkanı chp ye inanç ve güvenin kalmadığını söyleyerek kurultay istemişler, inanç ve güven, aynı kelimeleri kullanmışız bilmeden.
Keşke ben adayım diyenler yerine ortak bir kararla bir aday belirlenebilse o seçilse genel başkan, benim gönlüm ondan yana, Kılıçdaroğlu’nun öne itelendiği gibi mesela, ama doğru bir kararla elbette, bu defa çuvallamasak hiç değilse.
***Bugün Bekir Coşkun “İstifanızı açıklayın, yeni bir liderle, gelecek için belki bir umut ışığı yakılmasına yardımcı olun, CHP’de bir çok yürekli, yetenekli yurtsever vardır…” demiş, eee, doğru demiş, demiş te, sanki benim dediğimi demiş;)))
***Bugün de Yılmaz Özdil, ekmelettinden bahsetmiş, ben hatırlatmasam hatırlayacağı yok, onlar benden alıp, çalıp yazmaya, benden izinsiz yazdıklarımı yazmaya utanmıyorlar da ben mi alıp çaldıklarını yazmaya utanacağım, bundan böyle benden alınıp çalındığını düşündüğüm her şeyi yazacağım, isim vererek, her gün, alıp çalmaya daha ne kadar devam edebilecekler bakalım.
Gizli saklı aldığınıza göre ağırınıza giden ne, bir kadından siyaset tiyoları alıyor olmak mı, yoksa bir ev kadınından siyaset tiyoları alıyor olmak mı, hani kadın, kadın diyorsunuz da, lafa gelince, hatırlatayım dedim, benim için kendinizle çelişiyor gibi görünmenizi, kendinizle çelişiyor durumuna düşmenizi istememde ondan;))) ben zor kadınım, benimle zor baş edersiniz, benden söylemesi, çünkü bu iş artık sinirime dokunmaya başladı. Bir 24 liraya kıyabilirsem daha da arkası gelir.
Adaylara Mustafa Balbay, Ümit Kocasakal eklenmiş, çeşitlilik her zaman için iyidir, Ümit Kocasakal benim gönlümdeki aday olabilir pekala, birincisi yaş dolayısıyla, artık bir ayağı çukurda olanları biraz elemek lazım siyasetten, erken bunama sebebiyle yanlış davranıyorlar, her mesleğin emekliliği var da siyasetin niye yok, 40-60 arası, 20 yıl bence yeterli bir süre, 40 altı çömezlik, yetişme evresi, 60 üstü emeklilik, al emziğini köşede otur evresi, Ümit Kocasakal’ın cesareti, göz dolduruşu, duruş ve kendini ifade ediş biçimi de etkili bu düşüncemde, çok şeyi değiştirebilir, Kılıçdaroğlu’nun, Baykal’ın bir değişik versiyonuna ihtiyacımız yok, mülayim bir siyasete, baştan aşağı değişim şart.
Temiz insan, temiz siyaset, temiz toplum sloganı ile, yitirdiğimiz şeyi bize geri verebilecek bir insan o, geri verecek olduğu şey temizlik, temizlikten kastımın hırsızlık olduğunu biliyorsunuz elbette, hiç değilse 4 yıl sonrasına umudumuzu yeşertecek, tutnacak bir nedenimiz olur.
***Putin, G20’de “ışide yardım eden 40 ülke var, bunların arasında G20’ye katılanlar da var” demiş, Fransa’da yaşanan ışid katliamı sonrasında söylemiş bunları, 130 kişi öldü, biz ışidle ilk tanıştığımızda adı neydi, özgür Suriye ordusu, hani biri Esad’a takmıştı kafayı, işte bu sebeple Adana’da tırlar yakalandı, ortalık birbirine girdi, öso’na silah götüren tırlar, öso “savaşçıları” hastanelerimizde tedavi edilip geri gönderiliyordu, hatırlıyorsunuz değil mi bunları, işte o öso’lar ışid oldu, adı değişti, kendi aynı, geldi suruçu, Ankara’yı vurdu, şimdi de Fransa’yı vurdu, eş zamanlı olarak İstanbul’u da vuracakmış ama yakalanmış, yakında da Washington’u vuracakmış, besle kargayı büyüsün, gün gelir seni vurur, dünya Esad’ı alaşağı etmek için ışide destek verdi, evdeki hesap çarşıya uymadı, şimdi çeksinler ceremesini, Erdoğan yardım etti de onlar etmedi mi, Erdoğan onların izni olmadan mı etti, olabilir mi böyle bir şey.
Yani batı kendi canavarını kendi büyüttü, biz de beraber.
***Adam “kadın” diye bir kitap yazmış, yazsın, iyi yapmış, boy boy reklamını yapıyor, o fuar senin, bu kitabevi benim kitap imzalıyor, hasılatı bol bir iş, parayı, parsayı kadınlardan topluyor, Allah versin, gözümüz yok, dünkü yazısına bakıyoruz, paparazzi, kadın orospu, oğlu ise anası orospu olduğu için orospu çocuğu, yargılamadığı bir şey yok, kalmamış, kadının evlilik öncesi ilişkileri, kocasının 52 yaşında oluşu, donu, sütyeni, şeyi, frikiği, ne ararsan var, birde ultrason sonuçlarını yazsa tam olacakmış, o eksik kalmış, o zaman ultrason yoktu, ondandır, olsa onu da yazardı, ıcığını cıcığını çıkarmış kadının, sanırsın onunla yatıp kalkanlardan biri, bana ne, sana ne, seni ne ilgilendiriyor, vurun kahpeye!
İstanbul o tiplerle kaynıyor, hepsi mart kedisi gibi, bir ay biriyle, bir ay biriyle, sonra birbirleriyle, sonra pişti, magazin sayfaları pişti haberleriyle dolu, aç yazı yazdığın gazetenin magazin ekini oku, oldu olacak bir günde onları yaz, ultrason sonuçlarını da koy, seni nasıl taşa tutuyorlar görelim bakalım, uzaktan sallaması kolay, nasıl olsa sesin Kanada’ya kadar gitmiyor, sana ne elin Kanadalı kadınının hayat biçiminden, kadın üst düzey bir hayat yaşamış, o hayatın ona sundukları bu şekilde olmuş, nimetlerinden faydalanmış, ayrıca nasıl isterse öyle yaşar, yaşamış ta, sana onaylatmayı mı unutmuş, hödük, bu sana onu yargılama hakkı mı veriyor, erkek aynı tarzda yaşayınca sorun değil, erkek adam, kadın yapamaz, baba 50 yaşındayken 17 yaşındaki kızı ayartmış, o suçlu değil, 17 yaşındaki kız suçlu, zaten orospuymuş canım, hippiymiş, nerede akşam orada sabah takılıyormuş, kimlerle yaıp kalktığının sayısı belli değil demek istiyor, gözüyle görmüş, esrar kullanıyormuş, ve bunların hepsini 17 yaşından önce yapmış, helal olsun kıza, nasıl becermiş 17 yaşına kadar bu kadar hızlı yaşamayı, o 50 yaşındaki adamla beraber olmaya başladığında reşit bile değilmiş, bak sen şu orospuya, nasıl hikaye ama, astroloji köşesini yazmakla gazeteciliğe başladığı nasıl da belli, astrolojiden anlamadığı halde üstelik, atmasyon gazetecisi, gitse gitse bu kadar gidebilmiş işte, eeee, kendi de erkek, başka nasıl olmasını bekliyorsunuz ki, sanki o kitabı yazan o değil de bir başkası, o değil tabi, kafa, zihniyet başka, yazılanlar bambaşka, paranın akış yerini yakalamak daha bir başka, ticari kafa ister, adam işin ticaretinde, gelsin o saygı bile duymadığın kadınların paraları cebe, senede 5 tatil hiç fena olmaz yani, kadınların parasıyla, ilkbahar, yaz, mevsim mevsim,…unutulmaz, unutulmaz.
Hayır yani, sanıyorsunuz ki ciddi, adam gibi bir şey yazmış, okuyorsunuz, apışıp kalıyorsunuz, verdiğiniz o beş dakikaya yazık, ona acıyorsunuz, dedikodu hattı mısın siyaset yazarı mı, bir karar ver, bana ne, ona ne Kanada başbakanının anasından, sen adama bak, adam gibi adam, abes soru soran gazeteciyi dinlemek için etrafındakileri susturan, karizmatik bir adam, sadece görüntüsü ile değil tavrı ile de, o kadar pozitif yaklaşımcı, var mı etrafta onun kadar bir erkek, yok, üstüne üstlük yakışıklı mı yakışıklı, güzel ananın güzel oğlu;))) Birde böyle yaklaşılabilir bu meseleye, güzel, özgür, başına buyruk, hayatını kendi istediği gibi yaşayan, güzel ananın güzel oğlu diye, her şey nereden baktığınla ilintili, benim için öyle, güzel ananın güzel oğlu.
Elin Kanadalısının namusu senden mi soruluyor? Bu kafaları gömme zamanı geldi de geçti bile. Senin bu söylediklerin Trabzonspor başkanının söylediklerinden, “Öleceksen adam gibi öleceğiz. Kadın gibi yaşamayacağız. Bizi kadın gibi yaşatmaya da kimsenin gücü yetmez.”  demesinden çok daha ağır, çok daha kadını aşağılayıcı, ama adın Yılmaz Özdil olunca üstü kapatılıyor, görülmüyor, arkanı kim kolluyor, Yılmaz Özdil yazdıysa doğrudur, nah doğrudur, bu yazı olsa olsa Yılmaz Özdil’in nasıl bir bağnaz, yobaz olduğunu, o kadın kitabını da sırf para için yazdığını, aslında öyle düşünmeyip para için tiribünlere oynadığını ortaya koyar, bir değil birkaç özür de senden bekleniyor bu durumda. ben kendi adıma bekliyorum en azından, ama özürle falanda çözülmez bu iş, benden söylemesi.
Ayrıca ana oğulu bağlamaz, oğul anayı, herkes kendine özel bir birey, kimin anasının ne yaptığı da anasını ilgilendirir, başkasını değil, senin ananın da, sen hz. İsa gibi mi geldin dünyaya, annen de yapmış bak, senin annene ne demeli, ya da sana? Biri bir kişiyle, diğeri 5-10 kişiyle, sonuç aynı, yapmış mı yapmış, sana göre o abes, bir başkasına göre hepsi abes, insanları cinsel hayatları ile yargılamayı bıraktığımız gün kendimizi insan saymalıyız.
Ne kadar ayıp bir insanı annesinin geçmişi, geçmiş cinsel hayatı ile vurmak, ayıp, bayağı, sıradan, belden aşağı ve adice, hiç yakışık almamış, diyenin ayıbı. Kanadalılar duymadı ama ben duydum bak, hepimiz Kanadalıyız, yeri geldiğinde. 
Demek ki bir balonu çok üflersen patlarmış gerçekten, patladı işte. Bir gün nonoş tontişlere gaz sıktı diye akp ye veryansın edeceksin, diğer gün kadın canının istediğiyle yattı diye kadını yuhalatacaksın, senin belli olan bir çizgin bile yok aslanım, ne tarafa döneceğini şaşırıp döne döne yanar döner olmuşsun, en iyisi bir taraf belle ve taraf’a geç sen, ne farkın var tarafta yazanlardan, onlar da aynı şeyi yazıyorlar seninle.
Böyle böyle bizim başınızı sıkacaklar, ezecekler ki başımızı fazla kaldırmayalım, onlarda keyiflerine baksınlar, bütün bağnaz yobazların seçtiği yol bu.
Gençlik yılların çok sıkıcı mı geçti, onun için olmalı gençliğe duyduğun bu kin ve nefret, şimdi de adım atsa olay olur, yazık ya, kıyamam. Yaşı da tam 50, ne yapsak ki?
Aslına bakarsan bu işin merkezi uzakdoğu, Bangkok, Tayland, o civarlar, riski de yok, boşuna gitmiyor ya onca adam onca yolu, Türk erkekleri akın akın uzakdoğuya gidiyorlar, akınlarımız o tarafa düzenleniyor, bir uçak biletine bakar, onu da millerle toplayabilirsin, bi on bine patlar yaklaşık, hangi otel kaç para, nerede hepsinin bilgisi var bende, ne zaman istersen veririm, sıkma canını. Zaten turlar var.
Dönerken karına parfüm getirmeyi de unutma, benimki hep getirirdi, hep nefret ettim o parfümlerden, hala durur, kullanmadım, canı sağ olasıca, yani canı çıkasıca, gidipte dönemeyesice, bir keresinde öyle kaptırmış ki kendini para harcamaya birkaç milyarlık takı bile getirmişti, eli alışmış olmalı orada bol keseden harcamaya, yoksa hayatta yapmaz, bana bile değil, o zaman yaklaşık 10 yaşındaki kızıma, ben yedi yıl boyunca küstüm çünkü, çikolata, şeker, çocuk varsa lego falan filan derken tatlıya bağlarsın işi, bak bu iyiliklerimi unutma, herkese yapmam bilesin. Ha, birde saçlarını boyatıp gidiyorlar Tayland’a, ben söyleyeyim de, boyatıp boyatmamak sana kalmış bir şey. Bir şey daha, hırsızlık çok oluyormuş, dikkatli ol.
Ex kocam yarın gidiyor Tayland’a, geçen hafta da arkadaşımın kocası gitti, bir bir uğurluyoruz kocaları, giden gidene anlayacağın, yabancılık çekmezsin oralarda, korkma yani.
Benim gençlik yıllarım mı, aynen düşündüğün gibi, çok mu merak ettin, hem sana ne bundan? Oğlum başbakan olunca yazarsın, bekle biraz, gönderirim ultrason sınuçlarını, söz.
Adama bak ya, erkeği bile kadın üzerinden vuruyor, üstelik annesiyle, senin erkekliğine!
***58 yaşındaki Mehmet Ali Erbil yine bir yeni genç sevgilisi ile yakalanmış, görüntülenmiş, elleriyle yedirip içirmiş kızı, bu konudaki derin düşüncelerini merak ediyorum, sonuçta bu kaçıncı kız, kızları mı anlatacaksın yoksa Mehmet Ali Erbil’i mi?
Yazacak sapkınlık arıyorduysan çok uzaklara gitmene gerek yoktu, bak burnunun dibinde varmış işte, onu yazsaydın, madem ki paparazzi tarafını bastıramıyorsun bizde malzemeden çok ne var, elin Kanadalısıyla işin ne?
***İşte senin kafandakiler bu kadınları öldürenler, intihara sürükleyenler, daha dün 3 kadın intiharı vardı gazetende, sen bile bunu, bunları yazmaya, akp zihniyetlilere prim vermeye devam edersen, yazarsan ortalığın ne halde olmasını bekliyorsun, Allahtan Kanadalı okumadı yazdıklarını, senin dolduruşuna gelse eline satırı alıp annesinin üstüne yürümesi an meselesiydi, sonra gidip hapislerde çürüsün o güzelim adam, olacak şey mi?
Şaka, maka ama senin yazdıkların hiç şaka götürür gibi değil, kapmışsın o köşeyi, ki hak ettiğin konusunda şüphelerim var, boşluk dolduruyorsun anca, hiç değilse adam gibi kullan, bana da bunları bu şekilde yazdırma.
Eğer birilerinde bir cinsi sapıklık, manyaklık arayacaksan bunu kadınlarda değil erkeklerde aramanı tavsiye ederim, ben geneleve giden, Tayland’a giden kadın duymadım, sen duydun mu?
Taylandlı kadınların kerameti ne diye merak etmiştim, kocası giden arkadaşım söyledi, kadın değil erkeklermiş, hatta çok ünlü bir söz varmış bu konuda, “dünyanın en güzel kadınları Taylandlı erkeklerdir” diye, açıklayayım, ladyboy’lar, kadına dönüşen erkekler varmış, kadın zerafeti ile erkek gücünün birleşimi cazip geliyor olmalı Türk erkeklerine, bin bir gece fantazileri. Yıllık 60-70 binlik bir rezervimiz söz konusuymuş bu sexs turizmi sirkülasyonunda, hiç az değil, evli barklı Yürk erkekleri.
***Aslına bakarsan sen de haklısın, erkeklere laf  etse ana avrat dümdüz giderler, hem erkek kardeşliğine dokunmak, ihanet etmek erkekliğe yakışmaz, ona söyleme, buna söyleme kime söylesin adam, eee, birilerine bir laf etmesi gerek sonuçta, en uygunu kadınlar, nasıl olsa kadınlara ne dense sesleri çıkmaz, susarlar, tırsar, korkar, laf olur, söz olur diye cevap veremezler, benim kadar deli olanları zor bulunur, işte bu sebeplerden dolayı sen de haklısın kardeşim.
Bizim aklımız yok, fikrimiz yok, sizin aklınız ve fikriniz olmasa biz nasıl yaşarız ki, otur dediğiniz yerde oturmalı, kalk dediğiniz yerde kalkmalıyız, kiminle ne halt edip etmeyeceğimiz sizin izninize bağlı olmalı, bizim ne haddimize kendi aklımızın estiğine yaşamak, bu işte bir terslik var, ya sen sol siyaset yazmamalısın ya da ben, aynı kulvarda olmamalıyız, elim soğudu siyaset yazmaya.
***Oldukça senkronize bir bakanlar kurulumuz var artık, yeni enerji bakanımız mesela, Erdoğan do dediğinde do diyecek, mi dediğinde mi, eee, damadı ne de olsa, daha dün m.v. seçildi, bugün bakan, kime damat olacağını bileceksin sonuç olarak, akıllı adamın akıllı damadı, yeraltı kaynaklarımız artık Berat’a ve dolayısıyla kayınpederine emanet, biz iç huzuru ile uyumaya devam edebiliriz, faizler konusunda söze, lafa gelmeyen eski ekonomi bakanı Ali Babacan da Allaha emanet, yerine gelen Mustafa Elitaş’ın Erdoğan’ın sözünün dışına çıkmak gibi marifetleri olmayacağı açık, oldukça senkronize bir kabine gerçektende.
***Daha 1 ay bile olmadı, G20 zirvesi esnasında Fransa’da ışid bombaları patlayıp 130 kişi öldüğünde Putin ne demişti, “G20’ye katılanlar arasında ışidi besleyenler var”, sen misin bunu söyleyen, Suriye sınırında Rus uçağı düşürüldü, bunun üzerine Putin “mevcut Türkiye yönetimi ülkesini kasten İslamlaştırıyor, radikal islamı destekliyor”, dedi, yanlış bir şey söylediğini düşüneniniz var mı, yok. Rus dışişlerinin yaptığı açıklamaya göre Rusya “kimlerin terör örgütünü beslediğini” inceleyecekmiş, yandığımızın resmidir, Putin elbette biliyor, görüyordur tayyipgiller kesiminin bütün Türkiye’yi kapsamadığını, bizlerin de var olduğunu, biliyor mutlaka, 10 yaşında değil ya Putin. Ne şehittir ne gazi, bizler olucaz arada niyazi.
***Rusya’nın yaptırımları iyice artmış, kısasa kısas yapıyor bize, alışveriş, ticaret boyutunda, o uçağı asıl düşürenin Erdoğan değil de Obama olduğunu ben biliyorum da Putin bilmiyor mu, biliyor elbette, arkasında Obama olmasa o uçağı düşürebilir mi Erdoğan, hayatta düşüremez, ama Putin göz dağı veriyor, hem Amerika’ya, hem de bize, uykusuzun esprisi güzel, “3. köprü, 3. hava limanı derken 3. dünya savaşını başlatmakta bize nasip olacak inşallah” diyor Erdoğan karikatürde, komik ama aslına bakarsanız hiçte komik değil, kara mizah.

Be First to Comment

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *